İbrahim Güray AYTEKİN ÖZEL HABER ARAŞTIRMA

KIBRIS TÜRKÜ’NÜNKURTULUŞ MÜCADELESİNDE KIBRIS TÜRK MUKAVEMET TEŞKİLATI (TMT) NİN KURULUŞ ÖYKÜSÜ

Türk Mukavemet Teşkilatı (kısaca TMT), Kıbrıs Türk toplumunun taksim hedefini gerçekleştirmek için faaliyet gösteren silahlı örgüttür. İlk olarak Kıbrıslı Rumların EOKA örgütüne karşı faaliyet göstermek üzere 1957'de kurulan TMT, 1958'de fiilî olarak faaliyet göstermeye başladı. Daha sonraları Millî Muhafız OrdusuAkritas örgütü ve EOKA-B ile mücadele etti. 1 Ağustos 1976 tarihinde Kıbrıs Türk Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na dönüştürüldü. Üyelerine "mücahit" denmekteydi. Kıbrıs Harekâtı'nın başladığı 20 Temmuz 1974 tarihinde TMT üyesi 17.151 Kıbrıslı direnişçi  bulunuyordu.

Rum EOKA örgütü, aslen Britanya sömürge yönetimine karşı mücadele etmek ve adanın Yunanistan'la birleşmesini sağlamak (Enosis) için 1955 yılında kurulmuştu. EOKA İngilizlere karşı mücadeleye başlayınca İngiliz yönetimi polis gücüne çok sayıda Kıbrıslı Türk aldı ve böylece EOKA'nın saldırılarında Türk polislerle Rum EOKA'cılar karşı karşıya geldiler. 

EOKA'nın Enosis hedefleyen saldırılarından huzursuz olan Kıbrıslı Türkler ve Türkiye, buna karşılık olarak Taksim ideolojisini geliştirdi. EOKA'nın Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarına karşılık vermek amacıyla 1956 yılında Volkan örgütü kuruldu. Bu dönemde Fazıl Küçük tarafından kurulmuş olan Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği ve Kara Çete gibi diğer örgütler başarısızlığa uğrayarak Volkan'a katıldı. 

Türk Mukavemet Teşkilatı, 23 Kasım 1957 akşamı, Lefkoşa varoşlarındaki Eylence'de, Türkiye Kıbrıs Büyükelçiliği görevlisi Mustafa Kemal Tanrısevdi'nin evinde, Rauf DenktaşBurhan Nalbantoğlu ve Mustafa Kemal Tanrısevdi tarafından kuruldu. 26 Kasım 1957 günü örgüt, tüm Kıbrıslı Türk direnişçilerini TMT çatısı altında toplanmaya çağıran ilk bildirisini yayınladı. 

Örgüt, ikinci bildirisini 13 Aralık 1957 günü yayımladı. İlk bildirilerde, Kıbrıslı Türkler arasında silahlanmanın az olmasının da etkisiyle silahlı direniş yerine ada sathına yayılan pasif bir direniş hedeflendi. İkinci bildiride her köyde teşkilat temsilcilerinin olduğu, bu temsilcilere dair bilgi verenlerin cezasının ölüm olacağı ifade edildi. Bu dönemde adanın her bölgesindeki köylerde örgütlenme çalışmaları başladı. İngiliz koloni yönetimi, TMT'nin Volkan'ın devamı olduğu ve Volkan gibi kapasitesi sınırlı, dikkate alınmaması gereken bir örgüt olduğunu öngörüyordu.

Denktaş, 2 Ocak 1958 günü Fazıl Küçük'le birlikte Ankara'da Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'yla görüştü. Konuyla ilgili olarak birkaç ay süren değerlendirmeler sonrasında örgütün kurulması için izin çıktı ve bu iş için Daniş Karabelen görevlendirildi. Çıkan izinde Türk hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin adının bu olaya karıştırılmaması da kesin bir dille emrediliyordu. 

Konuyla ilgili olarak "Kıbrıs'ı İstirdat Projesi" (KİP) adlı bir proje hazırlandı. Daha sonra TMT'nin Kuruluş ve Çalışma Planı hazırlandı ve üst düzey yetkililerin onayı alındı. Bu plana göre TMT lideri doğrudan Özel Harp Dairesi'ne bağlı ve sorumlu olacak; ama arada herhangi bir resmî bağlantı olmayacak, tüm bağlantılar sözlü olarak yürütülecekti. Örgütün liderliği Türkiye'den gönderilecek ve "süresiz izinli" sayılacak subaylarla yapılacak, TMT'nin varlığının açıklanması ise  EOKA saldırılarına göre belirlenecekti. 

Bu güne kadar örgüt toplantı veya gösteri yapmayacak, bildiri dağıtmayacaktı. Örgüt 18 yaşını geçmiş erkek veya kız gençlerle oluşturulacak, örgüte alınanların Türkiye'de veya Kıbrıs'ta eğitimden geçirilmesi zorunlu olacaktı. Planda örgüt mevcudu kısa vadede 5000, uzun vadede 10,000 kişi olarak planlanmıştı. 

Kıbrıs'a  ilk etapta beş subay gönderilecek, örgütün gelişmesine paralel olarak bu sayı ilk önce ona, daha sonra yirmiye çıkarılacaktı. Bunların yanı sıra on beş yedek subay gönderilecekti. 

Nisan 1958'de Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş Ankara'ya çağrıldı. Yapılan toplantıda 1958-60 döneminde TMT'de görev alacak 23 kişiden oluşan bir liste hazırlandı. Toplantıda ilk TMT lideri olarak Rıza Vuruşkan'ın (kod adıyla "Ali Conan") atanması kararlaştırıldı. 

1 Ağustos 1958 TMT'nin fiili olarak kuruluşu bu tarihte gerçekleşmiştir, bu tarih TMT nin kuruluş yıldönümü olarak kutlanır. Örgütün kurulmasının ardından, yaşı uygun görülenler and içerek örgüte üye oldular. Böylece ağustos ayında TMT'nin ilk hücresi oluştu ve Türkiye'de faaliyete geçen kamplarına gençler gönderilmeye başlandı.

TMT ANDI;

 

‘’Kıbrıs Türkünün yaşayış ve hürriyetine, canına, malına ve her türlü anane ve mukaddesatına, her nereden ve kimden olursa olsun vaki olacak tecavüzlere karşı koymak için kendimi Türk Milletine adadım. Ölüm dahi olsa verilen her vazifeyi yapacağım. Bildiğim, gördüğüm, işittiğim ve bana emanet edilen her şeyi, canımdan aziz bilip, sonuna kadar muhafaza edeceğim. 

Gördüklerimi, işittiklerimi, hissettiklerimi ve bana emanet edilenleri, hiç kimseye ifşa etmeyeceğim. İfşaatın bir ihanet sayılacağını ve cezasının ölüm olacağını biliyorum.

Yukarıda sıralanan hususları harfiyen tatbik edeceğime, şerefim, namusum ve bütün mukaddesatım üzerine söz verir ant içerim.’’

4 Nisan 1958'de yayımladığı ve İngiliz arşivlerinden erişilmiş olan bildirisinde TMT, "Komünizmin başı görüldüğü yerde ezilmelidir." ilkesine bağlılığını ifade etti ve "Rum sendikalarına ihmalkârlık sonucunda hâlâ üye olanlar varsa, bir an önce istifa etmelidirler." ifadesini kullandı. Bu dönemde sol görüşlü bazı Kıbrıslı Türkler, PEO sendikası çatısı altında Kıbrıslı Rumlarla birlikte faaliyetlerini sürdürmekteydiler; bu kesim Türk Eğitim Kulübü (TEK) çatısı altında teşkilatlanmıştı.

 Niyazi Kızılyürek'e göre özellikle 1 Mayıs yürüyüşünde Türk ve Rum sendikacıların beraber yürümesi sonrası TMT'nin Türk sendikacılara karşı faaliyetleri şiddetlendi. Bu dönem gerçekleşen ve TMT'yle ilişkilendirilen şiddet olayları arasında 22 Mayıs'ta PEO Türk Şubesi Sorumlusu Ahmet Sadi Erkurt'un eşiyle birlikte evinin önünde kurşunlanarak yaralanması, 24 Mayıs'ta İnkılâpçı gazetesi sahibi Fazıl Önder'in öldürülmesi, 29 Mayıs'ta TEK Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Yahya'nın öldürülmesi yer almaktadır. Rauf Denktaş, ifadelerinde ve hatıratında bu dönemde solculara karşı gerçekleşen şiddet olaylarından TMT'nin sorumlu olduğunu kabul etmemiştir. 

"Bu cinayetler hep 'faili meçhul cinayetler' listesine geçti. Bunları TMT'ye mal etmek isteyenler vardır. Bu büyük bir hatadır. O günlerde şahsi hesapların da 'millî perde' arkasında görülmesi çok oluyordu. Bu cinayetlerin sorumluluğunu üstlenen olmadı." Denilmiştir.

TMT'nin dört farklı seviyede birlikleri bulunmaktaydı. Aşağıda bunlar küçükten büyüğe doğru sıralanmıştır: 

Manga: 5 ila 8 mücahitten oluşurdu. İlk adı "çadır" olup, 1961'den sonra "oğul", 1963'ten sonra da "manga" olarak adlandırılmaya başladı.

Bölük: 5 ila 8 mangadan oluşurdu. İlk adı "oba" olup, 1961'den sonra "petek", 1963'ten sonra da "bölük" olarak adlandırılmaya başladı.

Tabur: 5 ila 8 bölükten oluşurdu. İlk adı "otağ" olup, 1961'den sonra "kovan", 1963'ten sonra da "tabur" olarak adlandırılmaya başladı.

Sancak: 5 ila 8 taburdan oluşurdu. İlk adı "yayla" olup, 1961'den sonra "sancak" olarak adlandırılmaya başladı, 1963'te adı değişmedi. 1961'den önce sancağa bölgedeki saygın insanlardan biri olan "baş yayla" komuta ederdi. 1961'de liderlik "sancaktar" adı verilen rütbeye verildi ve baş yaylalar, "serdar" adıyla sancaktar yardımcısı olarak görev yapmaya başladı.

1976 da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı'na dönüştürüldüğünde TMT'de 11 sancak mevcut idi. Bu sancaklar: 

1958 de kurulanlar:Lefkoşa Sancağı, Mağusa Sancağı, Larnaka Sancağı, Limasol Sancağı, Baf Sancağı, Lefke Sancağı Kanlı Noel sonrası kurulanlar: Boğaz Sancağı, Erenköy Sancağı,Yeşilırmak Sancağı, Serdarlı Sancağı, Mehmetçik Sancağı, ayrıca mücahit olarak adlandırılan teşkilat üyesi erlere kuruluşta "kurt", daha sonra ise "arı" denilmiştir.

TMT "bayraktar" adı verilen Türk subayları tarafından yönetilmiştir. Bu subaylar 

Rıza Vuruşkan Şefik Karakurt , Ahmet Göçmez,Kenan Çoygun Cevat Giray, Rüştü Kazandağ , Süleyman Eyüpoğlu , Arif Eryılmaz , Çetin Başar, Aydın İlter 

1958 yılından itibaren TMT mensuplarına ya Türkiye'de ya da Kıbrıs'ta eğitimler verilmeye başlandı. Bu eğitimlerde teorik ve pratik olarak silah kullanımıyla ilgili bilgiler, örneğin silahların kurulumu ve bozulumu, tesir mesafeleri, atış biçimleri gibi konular işlendi. Kıbrıs'taki eğitimler her sancakta ayrı ayrı gerçekleşti. Türkiye'deki eğitimler ise Ankara'da ve Antalya'da düzenlendi. Ankara'daki ilk eğitim Zir Vadisi'nde 6 Ağustos 1958'den itibaren düzenlendi, sonra 17 Ocak 1964'e dek Zir Vadisi'ndeki eğitimler devam etti.  TMT'nin açığa çıkması nedeniyle Türkiye'deki eğitimler derhal sonlandırıldı ve eğitime Kıbrıs'ta devam edildi. Antalya'da ise eğitimler Kemer yakınlarında bir kampta Eylül 1959'dan itibaren gerçekleştirildi