KIBRIS TÜRKÜNE UYGULANAN SOYKIRIMIN EN VAHŞİ ÖRNEKLERİNDEN BİRİ OLAN “KANLI NOEL” ve SONRASINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN KIBRIS BARIŞ HAREKATI, İSTANBUL’DA, ASKERİ MÜZE’DE DÜZENLENEN “KANLI NOEL’DEN KIBRIS ZAFERİNE” KONULU BİR ETKİNLİKLE  ANILDI.

M. KEMAL SALLI

“Kanlı Noel” Kıbrıs’ta Türk varlığını yok etmeye yönelik planlı, pogramlı saldırıların, katliamların simgesidir.

“Kanlı Noel”, Kıbrıs Türkü’nün Rumların insafına terkedildiğinde neler yaşanabileceğinin ibret verici tablosudur. “Kanlı Noel” dendiğinde hafızalarımızda canlanan bir banyo küveti içinde katledilmiş bir anne ile üç yavrusunun görüntüsü, yalnız Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm Türklere, tüm insanlara bağımsızlığın, kendi bayrağı altında yaşamanın önemini haykıran bir ibret tablosudur. Kıbrıslı kardeşlerimize seslendiğimiz yazılarımızda, “Kıbrıs Türkü, bu fotoğrafı unutma!” diye haykırışımızın nedeni bu tablodur.

“Kanlı Noel”in simgesi olmuş o fotoğraf unutulmamalıdır, unutturulmamalıdır. Bu amaçla her yıl Türkiye’nin çeşitli illerinde “Kanlı Noel”i anma etkinlikleri düzenlenmektedir. Bu yılki etkinlik, Türkiye Emekli Subaylar Derneği ve 20 Temmuz Derneği işbirliği ile İstanbul’da, Askeri Müze’de gerçekleştirldi.

“KANLI NOEL”

21-22 Aralık 1963’te, Kıbrıs’ta, Türk varlığını yok etmeyi hedefleyen bir katliam yaşanmıştı. Tarihe “Kanlı Noel” olarak geçen bu soykırıma yönelik katliamla Rum EOKA çetesi, tarihte hiçbir zaman Helen adası olmamış olan Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamayı, ENOSİS’i hedefliyordu. Türkiye’nin çeşitli müdahalelerine rağmen adanın Türk yerleşim birimlerinde kundaktaki bebekten 80’lik yaşlılara kadar pek çok masum insan katledildi, toplu mezarlara gömüldü.

Kıbrıs Türkü, bütün çaresizliğine rağmen direndi, Anavatan’ın da desteği ile TMT çatısı altında teşkilatlanarak varlığını korumaya çalıştı.

Kıbrıs Türkü, “Kanlı Noel” sonrasında çok acılar yaşadı, ama bu süreçte tarihlere geçecek bir direniş destanı yazdılar.

Rumlar çaresizlik içinde Toros Dağları’nın sülietine bakıp imdat bekleyen Türklerle dalga geçiyorlardı: “Bekledim de gelmedin..”

Kıbrıs Türkü’nün sesine Anadolu Türkü 24 Temmuz 1974 sabahı ses verdi: “Bir gece ansızın gelebilirim!” 

“KANLI NOEL’DEN KIBRIS ZAFERİNE”

Bu yıl İstanbul’da, Askeri Müze çatısı altında gerçekleştirilen “KANLI NOEL’DEN KIBRIS ZAFERİNE” konulu etkinlik yoğun bir katılımla erçekleştirildi.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Kıbrıs Gazisi, E. Tüm General Cumhur Evcil özetle şöyle dedi:

Sayın Komutanım, Değerli Dinleyenlerim,

Muhteşem Kıbrıs zaferimizin 50’nci yılını bir defa daha kutlamak, “Kanlı Noel”in acı anılarını anmak, şehitlerimizi rahmetle yad etmek, gazilerimiz saygıyla selamlamak için İstanbul’da, Askeri Müze çatısı altında biraraya geldik.

Hoşgeldiniz, şeref verdiniz. Malumunuz, 20’nci Yüzyıl’ın ikinci yarısının  en önemli, bizim açımızdan en gurur verici muhteşem Kıbrıs zaferimizi gururla ve coşkuyla kutluyor, sizleri saygı ile selamlıyorum.

Sayın Komutanım, Değerli Dinleyicilerim, ulu önderrimiz ve ebedi başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal 1937’de Kıbrıs’a dikkat çekerek, Ada’nın önemini veciz bir şekilde ifade etmişlerdi. Bu anlamlı tespitin gerekçesi, şüphesiz, Ege Denizi’nde Anadolu’yu kavrayan Yunan kuşatma koluydu.

Nitekim, I. Dünya Savaşı sonrasında Yunanistan Kıbrıs’ı ele geçirme gayretine 21 Aralık 1963 gecesi gerçekleştirdiği “Kanlı Noel”le hız vermiş, Ada’yı kan gölüne çevirmişti. Bütün imkansızlıklara rağmen, Ada’yı ve Ada’daki kardeşlerini sahiplenen Türk ulusu, Kıbrıs Türkü’yle elele vererek, Kıbrıs’ı 50 yıl önce gerçekleştirdiği muhteşem zaferle, Rum-Yunan ikilisinin tasallutundan kurtarmayı başarmıştı.

Çok değerli dinleyenlerim, bu muhşem zaferin mücahit ve mücahidelerini,  kahrman Türk milleti ve kahraman ordumuzu, kahraman şehit ve gazilerimizi byük bir saygı ile anıyor, ebediyete intikal edenlere Ulu Tanrı’dan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun.

Bugün aramızda çok değerli misafirlerimiz var. Bu muhteşem zaferi yöneten 37. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni biz gaziler, “Gazi Hükümet” olarak anarız. Bugün aramızda gazi Kabine’nin Gazi Bakanı Sayın İsmail Müftüoğlu ile 1950’lerde TMT’nin TSK’daki Kurucu Başkanı Tümgeneral Danış Karabelen’in kızı Sayın Özcan Atamer Karabelen ve Kıbrıs’ta 1963’lerin Lefke Sancağı’nın TKK’larından Ahmet Ced ve iki de TMT üyesi arkadaşı var. Onlarla her zaman  gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Sayın Komutanım, değerli konuklarım, değerli dinleyenlerim, muhteşem Kıbrıs zaferimiz, bütün Türk Dünyası ve İslam Alemi’nin yanı sıra, bütün dünyanın da dikkatini çekmiş ve takdirle izlenmişti.

Malumunuz, “Zafer”den sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuş, daha sonraki yıllarda da Kafkasya’da Azerbaycanlı kardeşlerimiz 40 günlük bir mücadele sonucunda Karabağ zaferiyle, 30 yıl Ermeni işgalinde tutulmuş topraklarını kurtarmışlardı. Birbirini tamamlayan bu zaferler dizisi sonrasında, “Bir Millet Üç Devlet” konsepti Tük Dünyası coğrafyasında anlamlı yerini almıştı.

Ne mutlu bizlere, bu mutlu ve onurlu günleri gördük, yaşadık.

Yıllar önce Kıbrıs’ta yaşadığımız “Kanlı Noel”in yıldönümünde bizlerle birlikte oldunuz, şeref verdiniz. Hepinize sevgi ve selamlarımı sunuyorum.”

ERSİN TATAR

Etkinliğe görüntülü olarak bağlanan KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kanlı Noel’i unutturmamak için Harbye Askeri Müze’de düzenlenen etkinliğe katılanlara teşekkür ederek başladığı konuşmasında özetle şunları söyledi:

“Sizin tam desteğinizle (...) Kuzey Kıbrıs TürkCumhuriyeti’nin bütün dünya ile olan iletişimini daha da  artırmak ve buradaki maneviyatı, buradaki milli değerleri daha da güçlendirmek için var gücümüzle çalıştığımızı vurgulamak istiyorum.

Anavatanımıza güvendik; anavatanımız hiçbir zaman bizi yalnız bırakmamıştır. Çünkü bu milli davavamızdır. 

Son 50 yılda Kıbrıs’ta kazandıklarımız çok anlamlıdır, çok değerlidir. Bu kazanımların esası Batı dünyasına meydan okumadır. Çünkü Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türkü bir azınlık değildir. Kıbrıs Türkü eşit haklara sahip bir halktır ve her halk kendi geleceğini tayin etme hakkına sahiptir. Kıbrıs Türk halkı da, kendi geleceğine, kendi maneviyatına, kendi kültürüne sahip çıkarak, bu topraklarda Rumlar kadar eşit haklarla varlığını sürdürmek için, Kurucu Cumhurbaşkanımız Raif Rauf Dentaş’ın da dediği gibi, eğer bir anlaşma sağlanacaksa mutlak surette eşit egemenlik temelinde olması gerekmektedir. Eşit egemenlik olmazsa, o anlaşma buz üzerine mürekkeple yazılan bir yazı gibi, buz eridiğinde eriyip gider.

(...) Bizlere bırakılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti büyük bir emanet, büyük bir sorumluluk. Dolaysıyla egemen eşitiğimiz tanınmadığı takdirde müzakere sürecine geçmememiz gerekir. Çünkü Güney Kıbrıs’ın niyeti, bizleri 2017’de gelinen noktadan devam ettirebilmektir. Yani bizleri sıfır garantiyle bir maceraya sürüklemek istedikleri noktadan bizim devam etmemiz mümkün değildir.

(...) Benim Cumhurbaşkanı seçilmemden sonra yeni bir siyaset gündeme gelmiştir. Anavatan Türkiye bu siyaseti tamamen desteklemektedir. Bu siyaset milli bir siyasettir. Egemen eşitlik esastır. Yani, bu zeminde iki devleti bir siyaset  ancak Kıbrıs’ta kalıcı ve sürdürülebilir bir anlaşmanın zemini olabilir. Onun için bu siyasetten asla geri dönmmeliyiz ve Türkiye’nin de deseği ile bizim onurumuz olan, bizim her türlü verdiğimiz mücadelenin sonucu olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni güçlendirmeliyiz. Türk Devletler Teşkilatı’nın bir gözlemci üyesi olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak bu siyaseti Doğu Akdeniz’de sürdürmenin mutluluğu ve bahtiyarlığı içerisindeyim. Hepinize 2025 yılının hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.”  

“KOD ADI: ZAFER BEY”

“O GECE MOHAÇ AKINCILARI FLAMASIYLA ATLAYACAĞIM UÇAKTAN” DEMİŞTİ

Bu yıl “Kanlı Noel’den Kıbrıs Zaferine” etkinliğinin açılış konuşmasını yapan E. Tümgn. Cumhur Evcil’di. Cumhur Paşa, ZAFER BEY kod adıyla, 1974 öncesinde Kıbrıs Türkü’nü örgütleme çalışmaları içinde olmuş, Türk Mukavemet Teşkilatı’na bağlı olarak kurduğu MOHAÇ AKINCILARI kahramanlarıyla inanılmaz başarılar gerçekleştirmişti. Derme çatma silahlarla Kıbrıs Türkü’nü korumaya çalıştıkları o karanlık günlerde Rumlar, “Bekledim de gelmedin” şarkıları söylerken MOHAÇ AKINCILARI’na söz vermişti Cumhur Paşa, “Birgün Türk ordusu mutlaka gelecek ve ben o gece elimde MOHAÇ AKINCILARI flamasıyla atlayacağım uçaktan” demişti.

Ve sözünü tutmuştu Cumhur Paşa; 20 Temmuz 1974 gecesi Kıbrıs semalarında kartallar gibi kanat açan uçaklardan birinden paraşütünü açıp atladığında, elinde MOHAÇ AKINCILARI flaması vardı.. “Şu Çılgın Türkler” kitabına eklenecek bir sayfadır bu atlayış..

“KOD ADI ZAFER BEY”, kitabı yazılacak, filmi çekilecek bir kahramanlık destanıdır. “ZAFER Bey”le, yani Kıbrıs Gazisi E. Tümg. Cumhur Evcil Paşa’mızla aynı gazetenin yazı ailesinde olmaktan gurur duyuyoruz. Tarihin kaydettiği o unutulmaz zaferler böylesine büyük, büyük olduğu kadar mütevazi kahramanların fedakarlıkları sayesinde yazılıyor. TMT mücahidi ve Kıbrıs gazisi Cumhur Paşamızı, kod adıyla “ZAFER BEY”i ayakta alkışlıyoruz.