KASTOB (KARADENİZ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI FEDERASYONU)'UN DÜZENLEDİĞİ 5'İNCİ KARADENİZ ŞENLİĞİ KADIKÖY MEYDANI'NDA DEVAM EDİYOR. KADIKÖY MEYDANI'NDA KARADENİZ YÖREMİZİN EKONOMİK VE KÜLTÜREL ZENGİNLİKLERİNİN TANITILDIĞI ETKİNLKLER 13 EKİM'E KADAR SÜRECEK. KARADENİZLİ GENÇLER HER GECE KADIKÖY MEYDANI'NDA KOLBASTI FIRTINASI ESTİRİYORLAR.. Rize Dernek ve Vakıfları Birliği'nin girişimi ve Arif Ekşi'nin önderlik etmesiyle ilk defa 2000 yılında başlatılan Karadeniz Bölgesi'ndeki illerimizin ekonomik ve kültürel zenginliklerini tanıtma etkinliklerinin 5'incisi, bu yıl da Kadıköy Meydanı'nda gerçekleştiriliyor. İstanbul'daki Karadenizli vatandaşlarımızın yoğun ilgisi ile bir şenlik havasında kutlanan Karadeniz bölgesi kültürel zenginliklerimizi tanıtım günleri 13 Ekim gününe kadar sürecek. Kadıköy İskele Meynanı'na kurulan standlarda Karadeniz Bölgesi illerimizin kültürleri, el sanatları, ürünleri, yemekleri, folkloru tanıtılıyor. Kadıköy Meydanı'na kurulan özel sahnede her gece Karadenizli sanatçılar konserler veriyorlar, folklor ekipleri yöresel oyunlarını sergiliyorlar. Bu yıki şenliklere, tahmin edeceğiniz gibi kolbastı modası damgasını vurdu. Şenliğe katılanlar, sahnedeki sanatçıların söyledikleri parçalar eşliğinde, hepbirlikte kolbastı oynuyorlar. Karadeniz Şenliği kapsamında, Kadıköy Meydanı'nda, her gece kolbastı coşkusu yaşanıyor. EKONOMİ YÖNÜNDEN DEĞİŞEN BİRŞEY YOK.. Karadeniz Sivil Toplum Kuruluşları Fedrasyonu'nun Kadıköy İskele Meydanı'nda %'incisi düzenlediği etkinlerde yöresel el sanatlarının, ürünlerin, yemeklerin, tatlıların sergilendiği standları tek tek gezdik; geçen yıllarla karşılaştırmaya çalıştık. Karadenizli vatandaşlarımızın refah düzeylerinin arttığına ilişkin müjde olacak bir yenilik göremedik. İstanbul'u mekan tutmuş Karadenili vatandaşlarımızın geceleri düzenlenen etkinliklere gösterdikleri ilgi, gecelere coşkuyla oynadıkları kolbastılarla kazandırdıkları neşe ve canlılık tek tesellimiz oldu. Geçen yıldan bu yana Karadeniz'den Kadıköy Meydanı'na yansıyan gönül ferahlatıcı bir gelişme yok dedik; o nedenle geçen yılki şenlikler dolayısıyla yazdıklarımızı bir hatırlatalım istedik. Belki bir duyan, bir ilgilenen olur temennisiyle şunları demişiz geçen yıl: "KASTOB (KARADENİZ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI FEDERASYONU)'nun düzenlediği Karadeniz şeridimiz, hakkı olan ilgiyi görmeyen, planlı, programlı bir kalkınma planına bağlı olarak yarınlara hazırlanmadığından, çay, fındık ve de kivi tarımına mahkum edilmiş olduğundan sürekli göç veren bir bölgemiz. Karadenizli insanlarımız, ülkemizin kuzeyinde bir uçtan bir uca uzanan engebeli topraklarda tutunabilmek için, bütün güçleriyle yaşam savaşı veriyorlar. Çoluk çocuk verilen savaş geçinmeye yeterli olmayınca, bağırlarına taş basıp gurbet ellerde kısmet aramaya çıkıyorlar. O nedenle, yalnız ülkemizin değil, dünyanın hemen her köşesinde, bir müteahhit ya da bir 'unlu mamuller üreticisi' olarak, Karadenizli insanlarımızın başarılarıyla karşılaşıyor, gurur duyuyoruz. Karadeniz insanları birbirlerine bağlıdır; küçüğünü sever, büyüğüne saygı duyar. Dayanışma ibadet kadar kutsaldır, Karadenizli insanlarımızın kitabında. Bu nedenle, her yıl Kadıköy Meydanı'nda KASTOB tarafından düzenlenen şenlikler, İstanbul'u mesken tutmuş Karadenizlilerin buluşup özlem giderdikleri, yöresel kültürlerini yaşadıkları bir festival havasında kutlanır. "4. Karadeniz Şenlikleri" bağlamında, Karadeniz şeridindeki valiliklerimize bağlı kültür ve turizm dernekleri, illerini, ilçelerini tanıtan gazete, kitap ve broşürlerin yanı sıra, yöresel el sanatı örneklerini, yemeklerini, tatlılarını sunmakta birbirleriyle yarışa girmişler. Her ilin ve ilçenin standında ziyaretçilere yörelerini tanıtan bir yayın ya da yöresel bir lezzet sunuluyor. PEK ÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN BÜYÜK OLAN KARADENİZ BÖLGEMİZİN YAPABİLECEĞİ ÇOK ŞEYLER VAR. Kadıköy Meydanı'nda Karadeniz illerine ve ilçelerine ayrılan standları gezerken, ülkemizin kuzeyinde bir uçtan bir uca uzanan bu bölgemizin kendine özgü kültürünü, zenginliklerini, doğal güzelliklerini tanıdıkça mutlu oluyorsunuz. Fakat, "Hollanda'nın, Danimarka'nın, İsrail'in dört katı büyüklüğünde bir coğrafya için bunlar yeterli mi?" diye düşünmekten de kendinizi alamıyorsunuz. İçiniz yanıyor, "Karadeniz'imiz bu kadarla yetinmemeli; bu verimli, bu çalışkan coğrafyamızın ürettikleri, çay, fındık, ağaç oymaları, el tezgâhlarında dokunan bezlerle sınırlı kalmamalı, Karadeniz'imiz dünya markası olmuş ürünleriyle anılmalı" diye hayıflanıyorsunuz. KASTOB'un Kadıköy Meydanı'nda düzenlediği etkinlik şenlik olarak anılıyor. Karadenizli insanlarımızın buluşup hasret gidermeleri, horon çekmeleri açısından bu etkinlikler elbette bir şenlik olarak nitelenebilir; fakat, standlarda sergilenen ürünlerin arzulanan nitelikte ve zenginlikte olmaması, bu bölgemizin ihmal edilmişlikle ilgili hüzünlü gerçeğini de ortaya koymaktadır. Zaman zaman, Karadeniz söz konusu olduğunda kaleme aldığımız yazılarımızda, bu bölgemizin kendine özgü ikliminin ve verimli topraklarının gerektiğince değerlendirilmediğini vurgulamıştık. Karadenizli insanlarımızın çay ve fındığa mahkûm edilmesinin, en azından, bir ihmal edilmişlik örneği olduğunu, üstüne basa basa belirtmiştik. Ürün çeşitlemesine gidilmesinin Karadenizli insanlarımızın kaderini değiştirebileceğinden söz etmiştik. Fındığın ham olarak satılması yerine işlenerek, çaylarımızın özel aromalarla markalaştırılarak pazarlanması gerektiğini, nedenleri ve niçinleriyle anlatmıştık. Örneğin, çikolatanın olmazsa olmazı sayılan fındığın en büyük üreticisi olarak, Türkiye markalı çikolata 'özelleri' üretmemizin önemine değinmiştik. Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinde Karadeniz şeridinde 7 cins zeytin üretildiğinden söz edildiğini, Akdeniz havzasında, AB ülkeleri arasında zeytin savaşlarının yaşandığı bir dönemde, bu ürünün bölge insanlarımız açısından bir kurtarıcı olabileceğini dile getirmiştik. Üretiminde dünya birincisi olduğumuz fındık alanlarının daraltılmasının, fındıklıkların sökülmesinin çok yanlış bir politika olduğunu, İspanyolların fındık dikimini yüksek primlerle teşvik ettiklerini duyurmuştuk. 4. Karadeniz Şenlikleri dolayısıyla bölgedeki il ve ilçelerin Kadıköy Meydanında hazırlamış oldukları standları gezerken, bölgenin kültürünü, folklorunu, el sanatlarını koruma ve yaşatma konusundaki çabaları takdirle izledik, fakat, bu sahil şeridimizin kalkınması konusunda bugüne kadar üretilen önerilerin siyasi otoritelerce pek dikkate alınmamış olmasının hüznünü de yaşadık. KARADENİZLİ MİLLETVEKİLLERİMİZE SESLENİYORUZ. Karadeniz gerçeğini araştırmış biri olarak, "4. Karadeniz Şenliği"ni içimizdeki hüzünlü buruklukla izledik. Yazık. Karadenizli milletvekillerimize Kadıköy Meydanı'ndan sesleniyoruz: Sayın milletvekilleri, buradaki standlarda sergilenen ürünler Karadenizli vatandaşlarımızın iftihar etmelerine yeterli değil. Bu devirde, bu standlarada, Karadeniz'in çalışkan insanları dünya çapında üne kavuşmuş ürünler sergilemeli. Karadeniz şeridinde göçü tersine çevirebilmek için un da var, şeker de; helva yapabilmek o kadar zor değil. "Karadeniz şeridinde fındığın yanı sıra neler yetiştirebiliriz, fındığı, çayı işleyerek nasıl dünya markaları yaratabiliriz?" gibi soruların yanıtını bulmak da o kadar zor değil... Karadeniz üniversitesi ne güne duruyor? Karadeniz bölgemizin sayın milletvekilleri, Karadenizli insanlarımızın yarınlarda mutlu olabilmeleri sizin çalışmalarınıza bağlı. "Başka neler yapabiliriz, ne üretebilir, başka neler ekip biçebiliriz?" konulu çalışmalara öncülük etmekle, gerekli yasal düzenlemeleri bir an önce hayata geçirmekle işe başlayabilirsiniz. Karadeniz insanı bu kaderi yaşamaya mahkûm değil! "Ben bir Karadeniz milletvekiliyim" diyorsanız, söylediklerimize kulak vermek durumundasınız, çükü siz o çileli insanların umutları olarak Meclis'e gönderildiniz." Geçen yıl KASTOB (KARADENİZ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI FEDERASYONU)'un düzenlediği 4. KARADENİZ ŞENLİĞİ münasebetiyle bunları şöylemişiz. Yüreğimiz yanarak aynı şeyleri, aynı çağrıları yinelemiş olmaktan yüreğimiz yanıyor, ama duyurana kadar yazmaya devam edeceğiz. Çünkü Karadenizli vatandaşım bu çileyi yaşamayı hak etmiyor! Hiç kimse, durp dururken, ata yurdunu terkedip gurbet ellerde ekmek peşinde koşmaz.