6 Ekim günü İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 88 nci yılını kutladık. Şairin bir taşını bile acem mülküne değişmediği güzel İstanbul’un kurtuluş gününün, dünya durdukça, barış ve huzur içinde, şanla ve şerefle kutlanması en halisane dileğimizdir. Malumları bir ara Roma İmparatorluıu’nun da başkenti olan İstanbul dünyanın en güzel ve en eski yerleşim yerlerinden biridir. Doğal güzelliği, zengin tarihi ve stratejik konumu ile de çok önemli bir cazibe merkezi olan İstanbul, 470 yıl da Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olmuştur. Birinci Dünya Savaşı sonunda Mondros Mütakeresi’nin hemen ardından 13 Kasım’da savaşın galipleri büyük bir donanma ile İstanbul’a demir atıp İstanbul’u ve Boğazı kontrol altına almaya başladıkları o meşum gün, Atatürk de Yıldırım Orduları Grup Komutanlığından ayrılıp Adana’dan İstanbul’a gelmişti. Mustafa Kemal Paşa; düşman zırhlıları arasından Boğazı geçerken yaveri Cevat Abbas’a “Geldikleri gibi giderler” dediği o günde, düşman askerleri bütün azınlıkların, Ermenilerin ve özellikle Rumların, büyük gösterileri, alkışları ve çiçek yağmuru arasında karaya çıkıyorlardı. Kiliselerde çanlar devamlı çalıyor, evlere ve caddelere Yunan bayrakları asılıyordu. İstanbul tarihimizde ilk defa işgal ediliyordu. İtilaf Devletleri İstanbul’da istedikleri gibi hareket ediyorlar, istediklerini tutuklayıp, Osmanlı Hükümetine istediklerini yaptırıyorlardı. İşgalin bütün ağırlığı İstanbul’un üzerinde iken, İtilaf Devletleri bir buçuk yıl sonra 16 Kasım 1920’de İstanbul’u bir kere daha işgal ettiler. O gün sabahın ilk saatlerinde hiç bir sebep yokken Şehzadebaşında bir karargahı basan İngilizler, beş askerimizi şehit edip dokuzunu da yaraladılar. Kısa sürede İstanbul’da bütün kışlaları basıp terör estirdiler. Büyük Ulusumuz Mustafa Kemal Paşanın komutasında muhteşem Kurtuluş Savaşı ile zalim düşmanı kovmayı başardı. İstanbul’un esareti ise beş yıl sürdü. Kurtuluş Savaşının çeşitli safhalarında bir çok şehrimiz daha erken kurtuluşa kavuşmuşken, 30 Ağustos 1922’de Yunan Ordusunun Afyon Ovasında hezimetinin ardından 9 Eylül’de İzmir, 10 Eylül’de Bursa, 17 Eylül’de Bandırma kurtuldu. Çanakkale ve İstanbul Boğazları barışa kadar İtilaf Kuvvetlerinin kontrolünde kaldı ve kahraman Ordu İstanbul’a 6 Ekim 1923’te girdi. İstanbul’un esareti böylece sona erdi. Tanrı bir daha böyle karanlık günler göstermesin.