Unutulmaz iç ve dış olaylara sahne olan 2013’ün son “Yolsuzluk operasyonu”nun ardından Türkiye 2014’ü, siyasi ve ekonomik alanda oldukça sıkıntılar içinde karşıladı. Oysa kış, sanki bir bahar havası içinde geçiyordu. Nerede ise ağaçlar çiçek açtı.
17 Aralık Yolsuzluk Operasyonu daha önceki operasyonlardan pek de farklı değilken iktidarın büyük tepkisine neden oldu. Operasyonların artık çığırından çıktığını AKP iktidarı, ne yazık ki hedef bazı bakan yakınları olunca fark etti. TSK’ni hedef alan operasyonlarda da bir çok usulsüzlük tesbit edilmemişmi idi? Teğmen Çelebi’nin telefon rehberine yapılan yüklemeler için belirtilen mazereti kabullenmek mümkün mü?
Şimdi de Balyoz davasının önemli delillerinden bir hard diskin incelenmesinde de “oynama” tesbit edildiği ortaya atıldı. Henüz TÜBİTAK raporu açıklanmasa da tekzip de edilmedi.
Bu arada Güneydoğu’da güvenlik kuvvetleri ile MİT’in Suriye’ye gönderilen yardım malzemelerinin kontrolü için sık sık karşı karşıya geldiği, hatta jandarmanın bir kısım MİT personelini yere yatırıp kelepçelediği de basında yer aldı. Sanki TC yeni kurulmuş, kurumlar arası ilişkileri henüz oturmamış bir devlet görüntüsü içinde. Hiç bugüne kadar böyle bir sorun var mı idi?
Bütün bu olaylar ekonomik dengelerin bozulduğu bir ortamda devam edip gidiyor. Döviz yükseledursun Merkez Bankası’nın faiz oranını yükseltmesi ve alınacak diğer önlemler, seçim sathı mailinde acaba ne kadar etkili olabilecek?
Bütün bu olumsuzluklar arasına geçen hafta seçim faaliyetleri meyanında İstanbul’da MHP’nin bir seçim irtibat bürosu açılışına yapılan saldırıda, MHP basın danışmanının hayatını kaybetti, beş kişi de yaralandı. Değişik yorumlar arasında olayı İstanbul Valisi de; “Seçim güvenliğimize yapılan önemli bir provakasyon” olarak niteledi.
Bu listeyi daha da uzatmadan iç barışın sağlanıp sürdürülmesinin önemini vurgulamak istiyorum. Toplumun, dolayısı ile de devletin sağlığı anlamına gelen iç barışın, daha fazla bozulmadan elele verip düzeltilmesi, günümüzün en öncelikli sorunu olarak değerlendirilmektedir.

Not: Geçen haftaki makalenin başlığı “Kıbrıs’ta Barış Harekatı Planı Nasıl Satılır?” şeklinde sehven yanlış çıkmıştır, “Kıbrıs’ta Barış Harekatı Plajı Nasıl Satılır?” şeklinde düzeltir, özür dilerim.