Honki ponki
Honki ponki
Honki ponki
Honki ponki toninok
Muşi muşi hubobo kozizok
Çiki çiki şayne tikitaktok
Honki ponki toninok
Çalona bimbo borirok
Muşi muşi hubobo kozizok
Çiki çiki şayne tikitaktok
Demedim, demedim
Bir şey demedim
Derdimi kimseye
Söylemedim
1980 lerde rahmetli Şenay o gül yüzüyle ekranlarda bu şarkıyı söylerken saçmalamış ama ritm iyi gidiyor demiştim. Şimdiki halimize ise cuk oturuyor. Honki Ponki toninok… sık tekrarlayın vallahi rahatlatıyor.
Efendim şimdi…bu tekerlemeye benzer bir kelime duydum. Adını kolay ezberleyemedim ama araştırdım, size de aktarayım istedim.
Hi-ki-ko-mori
Hımm hatta Japon harakiri kelimesini de hatırlatıyor yaaa
Bakalım neymiş;
Son yıllarda sağlıkda eğitimde ekonomide yaşanan olumsuz etkiler sosyal medyanın da gazıyla toplumdan izole olma ve sosyal ilişkileri tamamen kesme durumu Türkiye’de de hızla yayılmakta. (Ciddi bir sosyal izolasyona düştük demek çok yerinde) Bu durumun psikolojideki adı, Hikikomori Sendromu imiş.
Başta Japonya’da görülen sendrom dünya çapında hızla artıyor, Türkiye’de gençler de ailelerinden ve toplumdan gelen yoğun başarı beklentileri ve toplumsal baskılar nedeniyle ciddi bir stres altında kalıyor. (Aslında artık bu durumu görmemek aptallık) Özellikle yeni nesil sosyal baskılar, akademik ve mesleki beklentiler ile dijital dünyanın da etkisiyle kendilerini yetersiz hissederek içine dönüyor ve Hikikomori Sendromu buyrun sizi şöyle alalım diyor. Yakalanan bireylerde özellikle sosyal ilişkilerden uzaklaşma, uzun süre evden çıkmama, aileyle dahi sınırlı iletişim kurma gibi belirtileri var. Bu durum, gençlerin iletişim becerilerinin zayıflamasına, kariyer hedeflerinden sapmalara ve aile içi çatışmalara toplumsal yapının bu sendromdan olumsuz etkilenmesi ile içinde iş gücü kaybına ve sosyal ağların zayıflamasına neden olmakta
Çözüm mü? Tabii ‘aile’ deniyor. İyi de aile ruh sağlığını nasıl stabil tutsun haller böyle iken. Yıllardır toplum sorunlarını trend gibi psikolojik destek almakla geçiştiriyoruz. Artık sorunlar öyle uzun bir süreç aldı ve büyüdü ki artık danışmanlar da yetmiyor. Hani havuz problemi vardı ya, bilmem kaç musluk havuzu dolduruyor bilmem kaç giderle boşaltıyor. Havuz ne kadar sürede dolar? Bu tip saçma problemlerden oldum olası nefret ederdim. Aç musluğu boşalt bir yandan gör e… kardeşim..
Havuz dolmuyor ahbap! Musluklar-giderler arasında denge yok, aile kendi geçim derdine düşmekten çocuğuna nasıl destek verecek. Kelin ilacı olsa başına sürecek misali…
Dünyaca zor günlere geldik …
Kaçınız ilgilenir bilmem ama, bu habere bir bakın. İstanbul Ticaret Üniversitesi, Hikikomori Sendromu ile mücadele amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün Yeşilay iş birliğinde yürüttüğü, ‘Beyond the Doorstep’ (Kapının eşiğinde) isimli proje Hikikomori Sendromu’nun internet, oyun ve kumar bağımlılıklarının bir sonucu olarak gençleri sosyal hayattan uzaklaştırdığına dokunuyor.
Y VE Z kuşağı hastalığı Hikikomori; Terim ilk olarak 1998 yılında Tamaki Saito tarafından altı aydan uzun bir süre okula veya işe gitmeyi bırakıp evde kalan bireyleri tanımlamak için kullanılmış. 2019’da Japonya’da 600 bine yakın Hikikomori tanımına uyan bireyin yaşadığı tespit edilmiş. Hikikomori sadece gençlerin değil, tüm yaştan insanların karşı karşıya kaldığı sosyal bir problem olarak adlandırılıyor.