DÜNYA GIDA GÜNÜ
“Gıda Güvenliği Açısından Bir Sorunumuz Yok”
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, Birleşmiş, 16 Ekim Dünya Gıda Günü dolayısıyla Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası’nın (TÜGİS) ev sahipliğinde Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nce (FAO) “Tarımsal Kooperatifler Dünyayı Beslemenin Anahtarıdır” temalı toplantıya katıldı.
Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Genel Başkanı Necdet Buzkiş, toplantıyı açarken yaptığı konuşmada, her yıl 16 Ekimde eş zamanlı olarak dünyanın önemli merkezlerinde düzenlenen Dünya Gıda Günü’nün anlam ve önemini vurguladı. Buzkaş, her yıl, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun belirlediği bir konu üzerinde yoğunlaşılarak, dünyadaki açlık ve aç insanlar konusunda farkındalık oluşturulmaya, dünya kamuoyunun dikkatinin çekilmeye çalışıldığını söyledi.
Günümüzde gıda güvenliğinin dört boyutunun tanımlandığını vurgulayan Buzkaş, bunların gıdanın bulunabilirliği, erişilirlebiliği, kalite ve güvenilirliği ile bunlaraın sürdürülülebilirliği olduğunu belirtti.
1996’da yapılan ilk Dünya Gıda Zirvesi’nde, 2015 yılına kadar dünyadaki aç insan sayısını 420 milyona indirilmesinin hedeflendiğini belirten Buzkaş, aç insan sayısında azalma değil artış olduğunu ve bugün yeryüzündeki aç insan sayısının 868 milyon (FAO 2012) olduğunu söyledi.
90’lı yıllardan bu yana ekonomi, sosyal yaşam ve kamu yönetimi anlayışındaki değişime paralel olarak planlı ekonomiden piyasa ekonomisine geçildiğini, kamusal alanda boşaltılan otoritenin yerini doldurabilecek toplumun ekonomik ve sosyal gereksinimlerine en iyi biçimde cevap verebilecek oluşumlara duyulan ihtiyacın sürekli arttığını belirten Buzkaş, gelişmiş pek çok ülkede bu boşluğu kendi kendine yeten ve sorumluluk üstlenen kooperatif ve benzeri kuruluşların bu boşluğu büyük ölçüde doldurduğunu söyledi. O nedenle, bu yılki gıda gününün konusu, FAO tarafından, “Tarımsal Kooperatifler Dünyayı Beslemenin anahtarıdır” olarak belirlenmişti.
Toplantıda konuşan BM FAO Türkiye temsilcisi Mustapha Sinaceur, Türkiye’nin tarım ve gıda güvernirliği alanında gerçekleştirdiği başarılardan övgüyle söz etti.
TARIM ve HAYVANCILIK BAKANI MEHDİ EKER NELER: “ÇOK ŞÜKÜR GIDA GÜVENLİĞİ AÇISINDAN BİR SORUNUMUZ YOK”
FAO Türkiye temsilciliğinin katkılarıyla Türkiye Gıda İşverenleri Sendikası’nın (TÜGİS) tarafından Grand Cevahir Otel’de düzenlenen Dünya Gıda Günü etkinliğinde konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye’nin 9 yıl içerisinde tarım hasılasını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara çıkardığını belirterek, “Çok şükür gıda güvenliği açısından bir sorunumuz yok” dedi.
Bakan Eker, konuşmasının devamında, Türkiye’nin, Somali ve Myanmar başta olmak üzere pek çok ülkeye yardımlar yaptığını belirterek, “Türkiye 2006 yılında daha önce BM Gıda ve Tarım Teşkilatı’ndan (FAO) yardım alan bir ülkeydi. 2006 yılından itibaren Türkiye, FAO’dan yardım alan değil, yardım eden bir ülke haline geldi. Ankara’da açtığımız alt bölge ofisi marifetiyle oraya koyduğumuz milyonlarca dolar parayla özellikle Türki cumhuriyetlerdeki tarım ve gıdayla ilgili projeleri biz Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin parasıyla destekliyoruz, donör ülkeyiz yani. Şimdi bu iş birliğimizin çerçevesini genişleten yeni bir aşamadayız” dedi.
"BM ile ilişkilerimiz çerçevesinde en az gelişmiş ülkelerin kalkınmasına verdiğimiz destek kapsamında 4. Enaz Gelişmiş Ülkeler Konferansı 2011 yılında İstanbul’da yapıldı. Türkiye 10 yıl süreyle bu konferansın başkanı sıfatını taşıyor. Az gelişmiş ülkelere yılda yaklaşık 200 milyon dolarlık destek veriliyor. (…) Şu ana kadar yapılan 2 milyar dolar değerindeki yatırımların 2015 yılında 5 milyar dolara, 2020 yılında da 10 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
OECD’nin istatistiklerine göre Türkiye, 2011 yılında resmi kalkınma yardımlarını artıran tek ülkedir. Dünyada hiçbir ülke resmi kalkınma yardımlarını, yani başka ülkelere, yoksul ülkelere yaptığı yardımı, bir tek Türkiye artırdı. Türkiye dışında hiçbir ülke bu yardımlarını 2011 yılında artırmadı. Biz bu manada sorumluluğumuzun gereğini yerine getiriyor ve küresel meselelere, küresel sorunlarına ve küresel açlık problemlerinin çözümüne katkı sağlayacak her türlü desteği veriyor, yardımı yapıyoruz. Türkiye’nin resmi kalkınma yardımları, 2011 yılında 2010 ile karşılaştırıldığında, yüzde 38 artış gösterdi. 1 milyar 319 milyon dolara ulaştı. Türkiye 1 milyar 319 milyon dolar tutarında resmi dış yardım yaptı. Muhtaç ülkelere, yoksul ülkelere ve bu küresel ölçekte problemle karşı karşıya kalan bölgelere…”
Bakan Mehdi Eker, tarım sektörünün büyüyüp geliştiğini ifade ederek, Türkiye’nin son 9 yıl içerisinde tarım hasılasını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara çıkardığını söyledi. Bunun önemli bir gelişme olduğunu belirten Eker, “Bundan 9 sene önce 24 milyon hektar araziyi işliyorduk. 24 milyon hektar araziyi işlerken meyve, sebze üretiyordu, 23 milyar dolar hasıla elde ediyordu. Bugün yine 24 milyon hektar araziyi işliyor, ama bu ürettiklerinden 62 milyar dolar elde ediyor. 62 milyar dolar tarım hasılasıyla Türkiye bugün Avrupa ülkeleri arasında bir numara. Bu arada 3 tane Avrupa’nın tarım ülkesi denilebilecek ülkesini geçtik. İspanya, İtalya ve Fransa’yı. Avrupa’da Türkiye şu anda tarım ekonomi bakımından birinci ülke, dünya ülkeleri arasında sıralamamız 11’di, 2007-2008’den bu yana 7. sıraya yükseldi. Bu kuşkusuz uygulanan politikalarla oldu. Destekleyen politikalarında verimliliği esas alan, rasyonellik prensibini dikkate alan, bilgi ve teknolojiyle, mekanizasyonun kullanılmasına önem veren, daha doğru, daha stratejik bakış açısıyla tarım sektörünün ele alınmasından kaynaklandı” dedi.
“Türkiye bugün 75 milyon insanını besliyor. Gelen 30 milyonun üzerindeki turisti de besliyor. Üstüne de 15 milyar dolarlık tarım ve gıda maddesi ihraç ediyor” diyen Bakan Eker, gıda güvenliği açısından bir sorunun olmadığını belirtti.
PANELİN KONUSU KOOPERATİFÇİLİKTİ
Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası’nın (TÜGİS) ev sahipliğinde gerçekleştirilen Dünya Gıda Günü’nün öğleden sonraki bölümünde gerçekleştirilen panelin başkanlığını Dünya Gazetesi Yazarı Dr. Rüştü Bozkurt yaptı. FAO Türkiye Başkan Yardımcısı Ayşegül Akın “Dünyada Tarımsal Kooperatifler”, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürü Dr. Gürsel Küsek “Türkiye’de Tarımsal Kooperatifçiliğin Gelişimi”, Tariş Yönetim Kurulu Başkanı H. Cahit Çetin “Türkiye’deki Tarımsal Kooperatif Uygulamalarında Tariş Modeli”, DGRAV Alman Kooperatifleri Konfederasyonu Danışmanı Prof. Dr. Selahattin Kumlu “Türkiye’de Kooperatifçiliği Geliştirme Olanakları” konularında konuşmalar yaptılar.
Başkanlığını Preof. Dr. Beraat Özçelik’in yaptığı Öğrenci Paneli’nin konusu da Gıda ve Yemi Resmi Kontrol Sonuçlarının Şeffaflık Kapsamında Kamuoyuna duyurulmasının Gıda Sanayiine Etkileri”ydi.
SORULAR VE ELEŞTİRİLER
Her yıl Dünya Gıda Günü’nde yapılacak konusu Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından belirlendiğini dikkate almayan dinleyicilerden gelen soru ve eleştirilerde, bu yıl gıda güvenliği konusunun neden ikinci planda kaldığı şeklindeydi. Bakan Eker konuşmasında “Gıda güvenliği konusunda bir sorunumuz yok” demişti, ama dinleyenler Bakan Eker’den geçen yıllarda olduğu gibi, “Halkın sağlığına özen göstermeyeni teşhir ederim” tonunda bir konuşma bekledikleri anlaşılıyordu.
FAO bu yılki Dünya Gıda Günü’nde yapılacak konuşmaların konusunu “Tarımsal Kooperatifler Dünyayı Beslemenin Anahtarıdır” olarak belirlemişti. Dolayısıyla konuşmacılar bu konunun uzmanları arasından seçilmişti. Amerika’da tarımsal üretimde gözlenen gerileme sonrasında ülkeler, gıda konusunda kendi kendilerine yetecek üretim politikalarına ağırlık vermeye başladılar. FAO da bu konuda ülkeleri bilinçlendirmeye çalışıyor. Kooperatifçilik yeniden ön plana çıktı.
2012 “KOOPERATİFLER YILI” İLAN EDİLDİ
Başbakan Erdoğan da Türkiye’deki kooperatiflerin 13 bininin tarım alanında olduğuna dikkat çekerek, dünyada dev büyüklüklere ulaşan ve Türkiye’de 8 milyon kişinin ortak olduğu kooperatifçiliğe yönelik 7 hedef ve 36 stratejiden oluşan bir eylem planını açıkladı. Bu yıl kooperatifler yılı ilan edildi. Kooperatiflerle ilgili filmler, diziler çekilip yayınlanacak.
Eylem planına göre hükümet, Türkiye’de, teşvikle geliştirilmesi planlanan girişimcilik modeli kooperatifçiliğe destek verecek. Kamuda yeni teşkilatlanmanın yanı sıra, kooperatiflere Avrupa Birliği fonlarından finans desteği ve tahvil ihracı imkanı da sağlanacak. Kooperatifler için Kredi Garanti Fonu kurulacak, bu fon, Kobilerde olduğu gibi, kooperatiflerin banka kredilerine kefil olacak.
Eylem Planı çerçevesinde Kooperatif Desteklenmesi Programı (KOOP-DES) başlatılacak, dezavantajlı gruplarca kullanılan kooperatifler desteklenerek reel sektör içinde daha fazla yer almaları sağlanacak.