Yollar yaptık bilmem kaç kilometre… Belediyeler yaptık…
Köprüler yaptık, şehirler yaptık, metrolar yaptık, 
Ne çare o bağı yürekler de yapamadık…
“Kalpten Kalbe Giden Yol Aşktır Elbet” diye bir şarkısı vardır Tarkan’ın. 
Yürekleri bağlayan o sevgi yumağı tümüyle yok oldu.
Tıpkı çok zengin çiftin çocuğunun herşey verdik bu çocuk daha ne istiyor da böyle uyuşturucuya yönlendi demesi gibi.
Sevgi eksik kaldı Başbakanım.
Sevginin olmadığı bir yerde hiçbir duygu barınamaz.
Yollara döküldük. Dünya yollara döküldü…
Ekmek sembolümüz oldu.
15 yaşında bu dünyadan çok acı bir vesileyle ayrılan Berkin Elvan için ağladık.
Anneler olarak annesiyle bağ kurduk, ağladık.
“Çocuktum ben öldüm
Ama kendi masalımı gördüm.
Anneme söyle baba… ben öldüm…”
…….
Yüzbinler sokağa döküldü.
Milyonlar Berkin için ağladı.
İstanbul tarihinde bu kadar büyük bir cenaze törenine bir kez daha şahit oldu.
Ama yine gaz, yine tazyikli su, yine toma…
“Sizin çocuğunuz yok mu?” diyen karı-koca göz altında…
Coplama, orantısız güç… biz kimin çocuklarıyız onlar kim?
Bu vatanın evladı polisler bu şiddete nasıl başvurdular?
Nasıl bir nefret bu? 
“Heryer metro heryere metro”
Yetmiyor işte…
Bu bağ metroyla değil, sevgiyle olur.
Hepimiz psikopat olduk, şüpheci olduk, güvensiz olduk. Çocuklarımız gelecekten korkar oldu.
Provakatörler hep vardı. Ama şimdi ekmeklerine gerçekten yağ sürülüyor.
Berkin’e ağlarken babası, elinde kaldı oğlu…
Burak Can Karamanoğlu
Gece Okmeydanı’nda kör bir kurşun başına…
Sadece 22 yaşında…
Gitti mi kim vurduya!
Kime ağlayacağımızı şaşırdık Başbakanım.
Siz de şaşırdınız, Mısır’da ki Arap kızı Esma’ya ağlayarak.
Hep çocuklara hep gençlere olur bu kaoslarda olan…
“Kapıları çalan benim.
Kapıları birer birer…
Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler…”
Der Zülfü Livaneli bir şarkısında.
Ne zaman dinlesem içim kavrulur Hiroşima’yı anarak…
Fransa Kraliçesi; “Ekmek bulamadılarsa pasta yesinler “demişti.
Tarihte ki gibi beyinler mi durdu? 
Tüm yürekler Berkin için ağlarken, 
“Biz mi çıkıp ekmek al dedik ona?” diyen başkanlar. 
Çok merak ediyorum.
Hiç mi evlat kıymeti bilmezler?
Benden hatırlatması,
“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.” 
Sevgi-Sevgi-Sevgi…