Başka türlü bir şey benim istediğim

Ne ağaca benzer ne de buluta

Burası gibi değil gideceğim memleket

Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava

Can Yücel

20 yıl oldu üstat aramızdan ayrılalı. Ancak biz şiirlerini kendimize mal ettik, pelesenk misali dilimizde çevirir dururuz …

Hep bir yer vardır uzakta, bilsek dokunacağız, bulsak gideceğiz.

Ama kimimiz gidemeden delireceğiz…

Bu haber Elazığ’dan. Adamcağız Amerika beni dinliyor tespit et ve  ‘Beynimdeki çipi çıkart’ deyip, talebi reddeden  doktoru darp etmiş.

Kaosun içinde debelene debelene doktorlar da aldı nasibini. Anlaşılamayan bir itiş kakış, harala gürele bir hayat.  Yorgunuz… yorgun savaşçılarız… 

Evet

Yorgun savaşçı lafını biliyordum  da yorgun mermiyi ilk defa duydum. 

Buyrun;

‘Rize'nin Pazar ilçesinde girdiği denizde bacağına yorgun mermi isabet eden kadın yaralandı.’

Düşünsenize denize atıyorsunuz kendinizi rahatlatır su ohhh diye.

Birden ayağınızda bir acı ve kan!

Su hayattır deniz arındırır derken… aha müsilaj… derken mülteci ceseti… ooooo zehirli deniz canlıları… kaçıınnn mayınlar kopmuş bu tarafa geliyor… savaş atıkları kimyasallar…

Yani çocukluğumuzun jaws korkusu nostalji oldu. Ve de masum!

Haberiniz ola artık yorgun mermilerle de yüzebiliriz.

Yorgunuz hancı çokkkk yorgun…

Karada denizde havada çalışıyor yorgunluk, amfibi komandoları gibi… 

Bu mermiye de noluyor da yoruluyor, çok mu uzaktan geldin kardeş dedim araştırdım ve öğrendim ki;

Yorgun mermi, havaya gerçekleştirilen atışın ardından merminin hızını kaybederek yere doğru ivme kazanması anlamını taşımaktaymış.

Yani havaya ateş açan magandaların ürünü bu! Yeter artık kesin şu yerçekimine meydan okumayı !!! Gitmiyor uzaya gitmiyor kaybolmuyor işte !

Aaaa bilinçlenin canım, dünya yuvarlak ve sen öğrenmek istemeyen magandasın…

Yine sinirlendim. Nerdeydik?

Güdümlü mermi, serseri mayın… Bakalım daha nelere şahit olacağız.

Hani demin dedim ya delireceğiz diye. Buyrun bu haber başka bir delilik mi Nasrettin’lik mi, akıl tutulması mı çözemedim.

Denizden su alıp yangın söndürmeye giden helikoptere aşağıdan dev lazeri tutmuşlar. Bu geri zekalılık, son sürat giden bir araçta şoförün gözünü kapatmakla eş değer. Hainliğin daniskası. 

Gençten mağdur bir pilot konuşan; 

‘Lütfen tutmayın geçici körlük oluyor düşeriz’

Nasıl bir kafa taşıyorsak sürekli emir kipleri ile iletişim halindeyiz. 

Son gördüğüm tabela gibi;

‘Bu alanda mangal yapmak yasaktır, çimlere basabilirsiniz’

Birbirimize dikte ede ede geldiğimiz nokta, kör nokta

Yani…

Veleddalin Amin !