Günlerdir konuşulan üç BDP’li milletvekilinin İmralı ziyareti, ilk ziyaretten yaklaşık iki ay sonra geçen hafta gerçekleşti. Şartların elvermesi halinde artık görüşmeler, BDP’nin de katılımı veya katkısı ile yürütüleceğe benziyor.
BDP milletvekillerinin Öcalan’la yaptıkları görüşme tutanakları gazetelerde yayınlandı. 1984’ten beri bağımsız Kürdistan olarak ortaya konan PKK nın hedefi; şimdi Türkiye’de bir rejim değişikliğine bağlanmış görünüyor. Ve Öcalan bu değişikliği “Başarılı olursak yepyeni bir Cumhuriyete... Radikal demokrasi tam demokrasi, Anadolu ve Mezopotamya’nın tam demokratikleşmesi, hazırlığım bu yönde.” diye ifade ediyor.
Hükümetin “Çözüm Süreci” olarak belirlediği bu sürecin, Türkiye’deki teröristlerin ikinci bir ülkeye gittiği anda başlayacağını bizzat Başbakan açıklamıştı.
Öcalan ise bu süreci “Çekildiğimiz alanda gerillayı daha da büyüteceğiz. Çekilirsek gerilla biter görüşüne katılmıyorum. Suriye var. İran var. Şu an Suriye’de 50 bin, Kandil’de 10 bin, İran’da 40 bin var.” diyerek çekilmenin kendilerine göre anlamını açıklıyor.
Yine Öcalan “Başarılı olursam ne KCK tutuklusu kalır, ne başkası. Bu olmazsa 50 bin kişi ile halk savaşı olacak. Ölen ölecek, ben karışmıyorum.” diye muhataplarını tehdit ediyor.
Tabii bunun gibi daha birçok konuda söz sahibinin kendisi olduğunu yüksek perdeden ifade ediyor. Kendi konumu ile ilgili olarak da, ev hapsi ve af yerine herkesin özgür olacağı vaadi ile tabana mesaj vermeyi de unutmuyor.
Öcalan kendini ziyaret eden milletvekilleri ile BDP’ye, Kandil’e ve Avrupa’ya iletilmek üzere üç mektup vermiş ve mektupla bildirdiği yol haritası hakkındaki görüşleri de kısa süre içinde bekliyormuş.
Önümüzdeki günlerde söz konusu mektuplarla yol haritası hakkında detaylar açıklanmasa bile bir şekilde tabii yine sızacak ve yayılacak. Ve hepimizi çok yakından ilgilendiren bu konu, kamu oyunda açıkça tartışılacak, ileri-geri, yapıcı-bozucu değerlendirmeler ve yorumlar yapılacaktır.
Umarım sürece zarar verilmez.