Saygıdeğer Önce Vatan okurlarım, bu haftaki yazımda, havuzlardaki riskleri dile getiren, eşimle hazırlayıp sunduğumuz “ Altunçul Ailesi ile Hayatın İçinden” haftalık programında yer alan ve Yeniçağ Televizyonunda yayınlanan programı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Temmuz ayını idrak ettiğimiz şu günlerde, havalar giderek ısınmaya başlayacak ve bizler de serinlemek ihtiyacı için havuzlara veya denizlere koşacağız.  Bu nedenle bu hafta özellikle havuzlardaki risklere dikkatlerinizi çekmeye çalışacağız.

Soru 1: Öncelikle havuza gidecek isek nelere dikkat etmemiz gerektiğini sormak istiyorum.

"Belirli periyotlarla kimyasal ve fiziksel kontrolleri yapılmayan, ilaçlamaları ihmal edilen veya bilinçsiz olarak yapılan, hijyenik olmayan havuzlar sağlığımız açısından büyük tehlikeler oluşturur. Bu nedenle Havuz kenarındaki bilgilendirme tabelalarından, havuzun düzenli bakımının yapılıp yapılmadığı incelenmeli, aksaklık varsa yetkililer uyarılmalı.  Söz konusu kontrollere dikkat etmeyen bir kısım kişiler deniz ve havuzların büyük risk taşıdıklarının bilincinde olsa da, “bana bir şey olmaz” mantığı ile hareket etmekte ve koca bir tatili kendilerine zehir edebileceklerini hiç düşünmüyorlar.  Ayrıca naylondan imal edilmiş mayo ve aksesuarlar kullanılmamalıdır.

Diğer dikkat etmemiz gereken bir husus da kendi bedenimizin temiz olmasıdır. Zira havuzlarda bakteri ve virüslerin oluşmasında azımsanmayacak bir etken de bizim vücudumuzdaki ter, parfümler, losyonlar ve bunun gibi kimyasallardır.

Soru 2: Havuzlarda bizi ne gibi tehlikeler bekliyor? 

Yüzme havuzunda bulunan bakteriler ağız, burun, cilt, üreme organları yara ve çizikler başta olmak üzere vücudumuza yerleşerek uygun ortamı bulduklarında üremeye geçerler. Özellikle genital mantar enfeksiyonları, bakteriyel vajinit, molluscum cantagiosum, legionella pnumophila (lejyon hastalığı) ve trikomanas enfeksiyonlarına sıkça rastlanılıyor.

Genital mantar her kadının hayatında en az bir kere yaşadığı bir sorundur aslında. Havuzda bu sorunun daha sık görülmesinin sebebi klorun bu bölgedeki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu var olan mantar sporlarının aktif hale gelmesidir. Havuz Sistiti

Yazın gelmesiyle doktorlara en sık başvurulan rahatsızlıkların başında havuz sistiti geliyor. Sistit idrar kesesi iltihaplanmasıdır. Bu durumdan korunmak için yapmanız gereken şey bol bol su tüketmektir.

Ayrıca iyi bakımı yapılmayan havuzların hepatit A, hepatit E, kriptosporidum, koli basili, giardia, shigella, dizanteri, tifo ve para tifo gibi ateşli ishal yapan mikroorganizmalar, göz, kulak, burun, boğaz enfeksiyonlarına da neden olabiliyor. 

Bunun dışında mantar, impetigo ve uyuz gibi enfeksiyonların bulaşması da ihtimal dahilindedir. 

Aşırı klorlama ya da yanlış dezenfeksiyon yöntemleri kullanılan havuzlar göz rahatsızlıklarına sebep olur. Kontakt lens kullananlarda bu risk daha yüksektir. Bu sebeple gözlerinizde yanma ya da batma hissettiğinizde bir hekime başvurmanızı öneririm. Alınacak en basit önlem ise gözlük kullanmaktır.

 Kulak zarı delik olanlar çok sıkı önlemler almalıdır. Çok sağlam kulak tıkacı ve bone kullanıyor olsanız bile havuzun dibine indikçe orta kulakta şiddetli bir basınç meydana gelecektir. Bu yüz felci, beyin zarı iltihabı, beyin ve boyun apsesi gibi kötü sonuçlar doğurabilir.

Soru 3: Kişiler havuza girmeden önce bireysel olarak nelere dikkat etmelidir? 

Ateşli bir enfeksiyon veya diare (ishal) geçiren kişiler hastalık semptomları ortadan kalkmış olsa bile, yaklaşık 1 hafta havuza girmesinler. Ayrıca havuz civarında, dışarıda kullandığımız ayakkabı ve terlikle kesinlikle dolaşmamalıyız.  Havuza girmeden önce, ayakların antiseptik suya batırılarak dezenfekte edilmesi ve mutlak surette duş alınması gerekmektedir. Aksi takdirde milyonlarca mikro organizma havuzu kirletecektir.  Kulağı rahatsız olan kişiler kulak tıkacı takmalı. Evcil hayvanlar havuza kesinlikle sokulmamalıdır

Soru 4: Havuzdan çıktıktan sonra nelere dikkat etmeliyiz?

Öncelikle vücudu havuz suyundan arındırmak için havuzdan çıkar çıkmak duş alınmalıdır. Islak mayo ile oturulmamalı ve derhal kurulanmalıdır.  Aynı zamanda kaygan zemin olabileceğine dikkat etmek gerekir. Ayrıca havuz kenarları olması gerektiği gibi olsa bile yine de yürürken ekstra dikkat edilmelidir. Çünkü güneşin etkisiyle düşen tansiyon, havuzda yorulan bacaklar kalıcı hasarlar bırakacak düşmelere sebep olabilir. Bunun yanında sürdüğünüz güneş kremi ve yağlarla tutunduğunuz merdiven korkulukları hem sizin için hem de diğer kişiler için büyük tehlike arz eder. Yağ ve kremin etkisiyle kayganlaşan korkuluklar, kayma sonucu yüz ve diz başta olmak üzere kalıcı hasarlara sebep olabilir.

Bunun dışında merdiven ve dinlenme çıkıntılarına dikkat etmek gerekir. Havuz köşelerinin ise kavisli olması gerekir. Eğer köşeli ise köşelerden mümkün olduğunca uzak durun.

Soru 5: Çocuklarımız için neler yapabiliriz? 

Çocuklar ebeveynler tarafından yakın takip altında olmalıdır. Bu nedenle, Çocukların havuza tuvaletlerini yapmamaları ve tükürmemeleri sağlanmalılar. Ayrıca onların da havuzdan su yutmamalarına dikkat edilmeli.  Çocuk bezi ile çocuklar havuza sokulmamalı, çocuk bezleri havuz kenarında değiştirilmemelidir.

Soru 6: Havuz ile ilgili yetkililer bu konuda nelere dikkat etmelidir? 

Havuzlar periyodik olarak kimyasal ve fiziksel olarak hijyenik kurallara uygun olarak temizlenmeli ve ilaçlanmalı. Havuzun filtre sistemlerinin aksaksız olarak sürdürülmesi gerekir. Klorlama ve dezenfeksiyon işlemleri sürekli olarak sürdürülmeli (normal klor seviyesi 0.8 mg/Lt). Ancak normal dozlarda klor uygulamasının yeterli olmadığı, dozun daha yüksek tutulması gerekliliği bilim adamlarınca vurgulanıyor.  Aşırı güneş ışınları tarafından klorun aktivitesinin etkilenebileceği, böylelikle etkisinin de büyük ölçüde değişimler gerçekleşebileceği söz konusu. Ancak. Klorun oranındaki artışın da ciddi klor zehirlenmelere yol açabilir. Bu nedenle yetkililerin bu konuda da dikkatli olmaları gerekiyor.

Havuz kenarları kaymayan bir zemin olmalıdır ve buraların temizliğinde kullanılan maddelerin de aynı şekilde çabuk kuruyan ve kaymayan temizleyiciler kullanılması sağlanmalıdır. Merdivenlerin ve dinlenme çıkıntılarının bakımlarının düzenli olarak yapılması gerekir. Havuz köşeleri kazaları önlemek amacıyla kavisli olmalıdır. Ayrıca ender olsa da kaçak akım ve açıkta kablo olmaması için gerekli tedbirler alınmalıdır.

Soru 7: Havuzu konuştuk peki ya denizlerdeki tehlikeler neler? 

Deniz suyunun daha az risk taşıdığı bir gerçek. Deniz suyu büyük ölçüde atmosferden oksijenleniyor. Ayrıca, bazı akıntılar da deniz suyunda sirkülasyon sağlıyor.  Deniz suyundaki tuz oranının fazlalığı ise, havuzlara oranla enfeksiyon kapma riskini düşürüyor.  Havuzların küçük ve sınırlı bir alanı kapsaması riski artırıyor.  Denizden de yararlanırken bazı kriterlere dikkat etmemiz gerekiyor. Şöyle ki, şayet deniz göz ile görülebilir bir kirliliğe sahip, köpüklü, yeşil bir renk almış denizlerde yüzmek sağlık açısından sakıncalıdır. Ayrıca, lağım suyu karıştığından şüphe edilen o bölgeye yakın yerlerde de denize girmek tehlikelidir diyebiliriz.

Elbette şimdi Marmara Denizindeki müsilaj sorununu göz ardı etmemek gerekiyor. Birçok üniversitemiz bu konuda araştırmalar yapıyorlar ve sonuçlarını açıklayacaklardır diye bekliyoruz. Şu anda benim aldığım bilgiye göre bakteri ve virüs oranı yüksek. Bu nedenle benim şahsi görüşüm Marmara denizine girmemek yönündedir.