Saygıdeğer Önce Vatan Gazetesi okurlarım, sağlıklı beslenme kişinin ihtiyaç duyduğu hem makro hem de mikro besinleri temin etmesi anlamına gelir.

Bu şekilde kişi yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi için ihtiyaç duyduğu enerji kaynaklarını temin etmiş olur. Makro olarak ifade edilenler karbonhidrat, protein ve yağlar, mikrolar ise vitamin ve minerallerdir. Hem makro hem de mikro besin ögelerinin sağlandığı beslenme şekli sağlıklı bir yaşam için şart olan tüm sistemlerin aksamadan işlevlerini sürdürmeleri için gereklidir. Ancak kişilerin vücut kompozisyonu, yaşı, cinsiyeti ve hastalıkları gibi birçok etken farklılık gösterdiğinden ihtiyaç duydukları makro ve mikro elementlerin de çeşit ve miktarının farklı olmasına neden olmaktadır. Bunun için sağlıklı beslenme altında tek bir reçeteden bahsetmek söz konusu değildir. Kişiye özgü sağlıklı beslenme reçetesi ise ancak bir diyetisyen tarafından kişinin özelliklerine uygun olarak hazırlanabilir. Bu nedenle bu yazımda genel üzerinden bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Aşağıda arz etmeye çalışacağım bu besinler enerji, canlılık, dayanıklılık ve ihtiyacımız olan vitamin ile minareleri önemli miktarda içermekte, ayrıca antioksidan özelliğe sahip besin kaynaklarıdır. Sağlıklı beslenin oluşturulmasında immun (bağışıklık) sistemini kuvvetlendirmek, vücut direncini artırmak, mevsiminde ve dengeli beslenmek, sebze ve meyvenin her rengini içeren besinlerin tüketilmesi büyük önem arz etmektedir. Kış mevsiminde özellikle sebze ve meyvelerin bol miktarda ve taze olarak, çiğ ya da az pişmiş şekilde tüketilmesi çok daha sağlıklıdır. Yapraklı sebzeler çiğ ya da az su ile buharlı tencere veya toprak güveçlerde zeytinyağı ile birlikte kısa süreli pişirilerek tüketilmesi önerilmektedir. Brokoli ve lahana gibi sebzeler uzun süre pişirilirse tadı bozulabilmektedir. Köklü sebzeler ise yapraklı sebzelerin aksine çok iyi pişirilmeli, aksi takdirde hazımsızlık yapabilmektedir. Havuç gibi sebzeler ve meyveleri vitaminlerinin kaybolmaması için kalın doğramak gerekir. Genel olarak kırmızı ve mor renkli sebze ve meyvelerin yoğun antioksidan içerdiği için kansere karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Yeşil renkliler de folik asit açısından çok iyi bir besin kaynağıdır. Tansiyon problemi olan kişiler için özellikle önerilmektedir. C vitamini viral enfeksiyonlara karşı koruyucu özelliğe sahiptir. Beyaz kan hücresi (lökosit) aktivitesini artırarak kansere karşı güçlü bir koruma sağlayan havuç, ıspanak, brokoli, pırasa gibi sebzeler ihtiyacınız olan A vitaminini karşılamada önemli bir rol üstlenir. Koyu yeşil yapraklı sebzelerden, kırmızı et, tavuk, kuru kayısı ve kuru üzümden demiri; tahıl, sebze, süt ve deniz ürünlerinden magnezyumu; balık ve diğer deniz ürünlerinden selenyumu; yumurta, et, süt, tahıl ve deniz ürünlerinden çinkoyu sağlamak mümkündür. Ancak bu besinlerin hepsinin gün içine dağıtılarak ve hasta olmayı beklemeden tüketilmesi gerekmektedir. Nedeni ise, yapılan çeşitli araştırmalar koruyucu olanın düzenli beslenme olduğunu ortaya koymaktadır.  

Sağlıklı, mutlu güzel bir yaşam diler, saygılar sunarım.