Günel Melikova

Ermenilerin Azerbaycan halkına karşı yaptığı soykırımın üzerinden bir asırdan fazla zaman geçti.

Bu gün Ermeni silahlı güçlerinin Azerbaycan halkına karşı yaptığı 31 Mart Soykırımı’nın 101'nci Yıldönümüdür. Son iki yüz yıl boyunca Azerbaycan tarihine birçok şanlı sayfa ile birlikte trajedi ve soykırım sayfaları da eklenmiştir. Azerbaycan halkına karşı defalarca yapılmış ve uzun yıllar siyasi ve hukuki kıymet görmemiş bu soykırım insanlık tarihinin kara sayfalarından biridir.

 Saldırgan Ermeni milliyetçilerinin Azerbaycan halkına karşı yürütmüş olduğu bu soykırım politikası hala devam etmektedir. Azerbaycan halkını tarihi topraklarından çıkarmak, dış güçlerin yardımı ile bu topraklarda “Büyük Ermenistan” devletini kurmak maksadı ile Azerbaycan ve Türk halkları yıllarca ermenilerin silahlı saldırılarına maruz kalmışlardır. Halkımızın şanlı tarihi sahteleştirilmeye, medeniyyet abidelerimiz yok sayılarak bazı Azerbaycan bölgelerinin gerçek isimleri değiştirilmeye ve asimile edilmeye çalışılmıştır. 

Azerbaycanda XIX-XX asırlarda baş gösteren bu facialar ermenilerin topraklarımızı işgal ederek halkımıza karşı uyguladığı soykırım siyasetini değişik şekillerde gözler önüne sermektedir. Ermeniler asırlar boyu bu iğrenç fikirlerini gerçekleştirmek maksadı ile pilanlı bir savaş politikası gütmüşlerdir.  

 XIX Yüzyıl’ın birinci yarısında İran’da ve Osmanlı İmparatorluğu’nda bulunduğu topraklarda hak iddaa ederek isyanlara ve yerli halka karşı soykırıma başlayan Ermeniler bu topraklardan göç ettirilerek Azerbaycan’ın Karabağ ve Zengezur bölgelerine yerleştirilmiştir. Bunun sonucunda bölgenin toplumsal yapısı değiştirilmeye zorlanmıştır. 

Ermeniler ellerine geçen bu fırsatı kullanarak çocuk, yaşlı, kadın demeden binlerce masum insanı zalimce katlettiler ve Azerbaycanın milli değerlerine büyük ölçüde zarar vererek Bakü’nün önemli bir bölümünü tahrip ettiler. 

Ermenilerin bu soykırımı sadece Bakü ile sınırlı kalmadı. Guba Kazaları, Karabağ, Zengezur, Nahçivan, Lenkeran, Gence ve diğer bölgelerde zalimce devam etti. Bu bölgelerde binlerce masum insan toplu katliamlara maruz kaldı. Şehir ve köyler yakılıp yıkıldı, Azerbaycan’ın asırlık mimarisi ve geleneksel abideleri yok edildi. 

1905 ve 1918'de Azerbaycan halkının Ermeniler tarafından toplu  katliamlara maruz kalması, 1918'de tarihi Azerbaycan topraklarında  Ermeni devletinin yaratılması ve Azerbaycan'ın en önemli kültür  merkezlerinden biri olan Erivan şehrinin başkent olarak Ermenistan'a  verilmesi, 1920'de Sovyetler Birliği tarafından Zengezurun Ermenilere verilmesi, 1948 ile 1953 yılları arasında yüzbinlerce azerbaycanlının ezeli topraklarından çıkarılması ve bu gibi diğer hadiseler soykırım tarihinin kara ve kanlı sayfalarındandır.  

Azerbaycan'ın bağımsızlığını tekrar kazanması tarihi geçmişini  objektif açıdan değerlendirmeye, uzun yıllar boyu saklı kalan ve üzeri örtülen gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması adına büyük imkan sağlamıştır.

Ulu önder Haydar Aliyev'in “Azərbaycanlıların soykırımı hakkında” çıkardığı 26 Mart 1998 tarihli yasa soykırımın siyasi açıdan değerlendirmesi, bu alanda yapılan araştırmalar neticesinde gerçeklerin açığa çıkarılmasına hukuki zemin hazırladı. Azerbaycan halkına karşı yapılmış bütün bu soykırım facialarını anmak adına, 31 Mart “Azerbaycanlıların Soykırım Günü” olarak ilan edildi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 28 Ocak 2018 tarihinde imzaladığı Kararnameye göre 1918 Azerbaycan soykırımının 100. Yıldönümü sadece Azerbaycan’da değil dünyanın birçok köşesinde geniş çapta anıldı.

Günel Melikova

Azerbaycan Devlet Haber Ajansı İstanbul muhabiri