Suriye’nin Kobani vilayeti, IŞİD saldırısına uğradı ve Suriye vilayetini savundu. Çatışma iki aydır devam ediyordu ama birdenbire geçen hafta Türkiye de karıştı. Sözüm ona işgalin yüzdesi artmış...

Irak ve Suriye ilk defa IŞİD tarafından karışmamış olmasına rağmen, neden şimdi Türkiye karıştı?

Daha önce IŞİD örgütü, Türkmenler’in yaşadığı Musul, Anbar gibi stratejik noktalar başta olmak üzere, hemen Suriye sınırımızda Mumbuç, Elbap, Haseke ayrıca Rakka, Deyr Az-zor ve daha birçok yeri ele geçirdi.

Bu sırada da Türkiye’de herhangi bir taşkınlık, saldırı, ölüm yaşanmadı.

Aynı şekilde Türkiye’de, PKK tarafından Diyarbakır’da, Van’da, Tunceli’de, Bingöl’de, İstanbul’da terör eylemleri yapıldığında, saldırı ve ölümler olduğunda, Suriye ve halkı ülkesinde eylemler yapmış mıydı? Hayır...

Peki Kobani ile çarpışma devam ederken, Türkiye’de ne değişti?

Aslında diğerlerinden farklı olabilecek çok fazla cevap bulunamıyor. 

Kobani haricinde, IŞİD tarafından işgal edilen diğer illerde de Türkmen vardı, Kürt vardı, Müslüman vardı, insan vardı, ama hiç biri için Türkiye’de olay çıkmadı.

Bu durumda tek fark öne çıkıyor; o da “tezkere”. 

Çünkü öncekilerde Meclis’ten tezkere henüz çıkmamıştı, şimdi çıktı. Baktığımızda o gün ile bugün arasındaki tek değişiklik bu!

Geçen hafta yine bu köşede dile getirdiğimiz, ülke içinde oluşabilecek ayaklanma şüpheleri maalesef gerçek oldu. 

Medyamız da bu konuda hassasiyet göstermiyor. Haberleri ince ince eleyen bir sürü haberi pas geçen, bazı haberleri yayınlamaktan imtina eden medya, nedense bu sefer her şeyi, tüm ayrıntıyı servis etti.

Medyada çıkan bazı haberler ise, insanı çileden çıkartacak seviyede, sanki PKK terör örgütünün halkla ilişkiler faaliyeti yürütülüyor.

Maalesef ülke içerisindeki değişik örgütler ve yabancı ülkeler “tezkere” sonrası Türkiye’nin bir an önce savaşa girmesi yönünde tutum sergiliyor. 

Olayların içinde olan gençler, görüntülerde izliyoruz ki, üzerinde yeşil, sarı, kırmızı bayraklarla polise saldırıyor, molotof kokteyli atıyor, halka zarar veriyor, çevreye zarar veriyor, yakıp yıkıyor, can alıyor.

Sokaklarda yaşananlar ve yaşatılanlar, “savaşa girilmesi için” halkın vicdanına darbedir.

Savaş Suriye’de olmasına rağmen, gerçekçi olamayan ama başka amaçlar doğrultusunda duygusal olarak etkilenmiş bu kişiler, Suriye’de yapmaya cesaret edemediklerini, Türkiye’de zarar gelmeyeceğini bildiğinden, korkusuzca ve çevreye zarar vererek yapabiliyor.

Sokaklarda, PKK bayrağı ile savaşa girilmesi için kargaşa yaratan kişiler; Kobani’ye askeri harekât yaparak, daha önce ülkemizde askerimize, halkımıza kurşun sıkanlar istiyor diye savaşa mı gireceğiz?

Türkiye’de eylem yaparak sokaklarda karmaşa çıkaranlar, Kobani’de aynı cesareti gösterebilir.

Suriye’ye askeri harekât yapmamız durumunda ise; bu savaşın kime fayda sağlayacağını iyi okumalıyız!

Daha önce Irak’ta, Kuveyt’te, Suriye’de oynanan tiyatro şimdi de Türkiye’de oynanmaya çalışılmakta.

Kelime oyunları ve birtakım entrikalar uğruna vatanımızı, milletimizi tehlikeye sokamayız.

Bu tiyatroları daha önce de defalarca gördük, tekrar tekrar aynı tuzağa düşmemeliyiz.

Vatanımıza, milletimize tehdit olmamasına rağmen; başka ülkelerin teşviki ile kaos ortamı yaratılması ve koca bir ülkenin savaşa giriyor olması anlaşılır gibi değil!