Sakarya Meydan Muharebesi için Akşehir bölgesinde gönüllü askerlerden müteşekkil iki alaylı mürettep, yani gizli amaçlı bir tümen teşekkül ettirilmişti. Kurmay Yarbay Zeki Soydemir’in komutasındaki bu Akşehir Alayları cephe gerisinden düşman askerine önemli tacizlerde bulunup zaferde büyük rol oynar. Tümenin savaşa sağladığı katkı 30 Ağustos Zaferini getiren Büyük Taarruza da ilham kaynağı olur.

**

Başkomutan Gazi Mustafa Kemal hürriyet ve istiklal mücadelesi için Batı Cephesi Karargâhını ülkenin derinliklerine sevk edip orduyu yeniden yapılandırmaya karar verdiğinde bunun için Ilgın-Akşehir hattını seçince her iki beldenin halkı da orduya kucak açıp tüm imkânlarını seferber etti. Mesela Akşehir’de bütün arabacı, bakırcı, demirci dükkânları silah imalathanesine dönüştürülür, arastanın ustaları süngüler imal edip, tüfekleri tamir eder. Ordunun ihtiyacı olan silah ve cephane mühimmatı şartlar dâhilinde burada imal ve ikmal edilirken cephede yaralanan askerlerin bakım ve tedavileri için de Akşehirli hanımlar gönüllü hemşirelik yapar. 

**

Düşman ordusunu baskı altında tutacak en yakın istikamet ve taarruz hazırlığı için en müsait mıntıka Konya; güneye yapılacak olası taarruzun önlenebileceği nokta da Orta Anadolu’nun Batı’ya açılan kapısı Akşehir’dir. Bu sebeple Mustafa Kemal Batı Cephesi Karargâhını Akşehir’e taşır. Milli Mücadeleye aylarca beşik olan Akşehir Ordumuzu Büyük Taarruza her yönüyle imar edip hazırlar. Hatta Mustafa Kemal harekât planını kumandanlarına iletip son direktiflerini vermek üzere bir bizzat bir futbol maçı tertip eder. Görüntüde maç, gerçekte savaş planı mütalaasıdır bu!  Anadolu’yu Yunan tohumundan temizleyen Büyük Taarruza askerlerimiz Akşehir Ulu Camii’de kılınan namazın ardından dualarla, tekbirlerle uğurlanır.

Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 30 Ağustos Zaferi’nin şartları Akşehir’de olgunlaştırılmasına karşılık kutlamalarda ilçenin akıllara dahi gelmemesi tarihe karşı bir vefasızlık olsa gerektir. Oysa Mustafa Kemal’in düşman kuvvetlerinin dikkatini çekmemek için planladığı futbol maçı bile kendi başına, kutlamaların Akşehir’de başlatılması için muhteşem bir gerekçedir. Konya erkânının konuyu devlet gündemine taşıyarak 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının Akşehir’den başlatılmasına yönelik çalışmalar yapması tarihi gerçeğin gün yüzüne çıkarılması kadar Konya şehri içinde ciddi bir kazanım; Konya’yı milli mücadele karşıtıymış gibi gösterenlere verilecek en iyi cevap olacaktır.

**

NEDİR BU KONYA DÜŞMANLIĞI?

Konu Konya’nın milli mücadele karşıtı gibi gösterilmesine gelmişken bu konuda ciddi anlamda rahatsızlık uyandıran birkaç örneği ifade etmekte yarar var.

İçindeki Konya düşmanlığını kusmak için fırsat kollayanlar her nedense dini ve bilhassa milli günleri tercih ederler! Bu minvaldeki söylemleriyle maruf zatlardan biri geçen hafta 30 Ağustos Zaferinin kutlandığı günkü yazısında Mustafa Kemal’in ‘Orduyu Büyük Taarruza Akşehir’de nasıl ve hangi şartlarla hazırladığından bahsetmek yerine’ Konya’da bir medreseyi ziyaretinde sinirlenip “Bu asalakların askere alınmaları için emir vereceğim. Savaş sona erince bunları mali dayanaklarından, vakıflardan yoksun edeceğim. Bu vakıflar mollaların yaşam kaynağıdır, mutlaka son vereceğiz” dediği uydurmasını yazarken kin, nefret ve bölücülük tohumu ektiğinin farkında mıydı acaba?

Oysa Mustafa Kemal Konya’nın derin tarihte etkinliğini gayet iyi biliyordu ki; yaşamı boyunca Konya en çok ziyaret ettiği, günlerce ayrılamadığı şehirlerden biri olmuştur. Nitekim 20 Mart 1923 tarihli Konya ziyaretindeki konuşmasında, “Konyalılar tarihin her devrinde acı tatlı günler gördüler. Tarihin dersindeki önemi herkes gibi Konyalıların da takdir edeceğine eminim. Bu imanladır ki, Konya’nın milli egemenliğin yerleşmesinde en güçlü dayanak noktalarından biri olacağına inancım büyüktür” der.

Gazi’nin Konya Türk Ocağı Şeref defterine iliştirdiği şu satırlar da Konya’yı Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığıyla yan yana telaffuz etmeye cüret edenlere en güzel cevap niteliğindedir: 

“Konya, çeşitli Türk devletleri yaşamış, öz Türk vatanıdır. Konya, asırlardan beri tüten büyük bir nurun ocağıdır. Türk kültürünün esaslı kaynaklarından biridir.”

Bundan başkası laf-ı güzaftan ibarettir!

**

Karadeniz seyahatinden dönen bir dostumuz; Samsun’da Atatürk Anıtını ziyaret ettikleri sırada çevreden kendilerini kast ederek “Atatürk düşmanı yurdumuzdan kovmayı başarmış ama gerici yobazları kovmaya fırsat bulamamış” diye laf atıldığını, abdest alırken “Namazınızı gidip otelinizde kılsanıza” gibi sataşmalara maruz kaldıklarını elemle anlatmıştı. 

Konya’ya karşı yürütülen karalama kampanyaları meyveye duruyor olmalı ki, Süper Lig maçlarında da son Antalyaspor maçında olduğu gibi bazı taraftar grupları Konyaspor’a karşı nazire yaparcasına iştiyakla İzmir Marşı okuyarak ‘gönderme’ yapmaktadır.

**

ERDOĞAN’DAN ÖNEMLİ MESAJLAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın toplu açılış ve bir dizi programı vesilesiyle Konya hareketli bir hafta sonu yaşadı. Mevlana Meydanındaki mitingde Konya halkıyla buluşan Erdoğan, yerel seçimlerde AK Parti’ye verilen rekor destek sebebiyle teşekkür ederken kenti mutlu edecek müjdeler vermeyi de ihmal etmedi.

Açılış ve mitingin ardından İrfan Medeniyeti Araştırma ve Kültür Merkezi'ne geçerek incelemelerde bulunan Erdoğan Panorama Konya Müzesi'ni de ziyaret etti. Ak Parti’nin kuruluşundan bu yana kadrolarında yer alıp farklı kademelerde görevler üstlenen isimlerle Selçuklu Kongre Merkezi’nde bir araya gelen Erdoğan’ın gündeminde Kongre süreci de bulunuyordu.

NİCE BÜYÜK MEDENİYETLERİN ZİRVE ŞEHRİ KONYA

Beş ay aradan sonra Konya’ya gelen Erdoğan Mevlana Meydanında sözlerine, “Tarih boyunca nice büyük medeniyetlerin zirve şehri Konya, bugün de ülkemizin iftihar kaynaklarından biri olarak kalbimizin en müstesna köşesinde yer alıyor” diyerek başladı.

Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde 70,5 oranındaki rekor destek için şükranlarını ifade ederken bu oranın AK Parti'nin 15 yıldır mahalli idareler seçimlerinde Konya'da elde ettiği en yüksek destek olduğuna işaret eden Erdoğan Büyükşehir Belediyesinin yol, köprülü kavşak, üst geçit, gölet, sulama tesisi, mezbaha, pazar yerleri, park ve çarşı gibi hizmetleriyle Karatay, Selçuklu, Akşehir, Cihanbeyli ve Seydişehir belediyelerince tamamlanan yatırımları hizmete açıyor olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

ÇİFTÇİYE MÜJDELER

Erdoğan, Konya Ovası'nın bereketini artıracak Mavi Tünel'in şehrin geleceğini şekillendirecek önemli bir yatırım olduğuna işaret edip tünel ve barajların önemli bir kısmının tamamlandığını, sulama tesisleriyle ilgili hazırlıkların sürdüğünü ve yaklaşık 600 bin dekar araziyi sulamayı hedeflediklerini anlatırken yanımızda bulunan Altınekin Belediye Başkanı Muharrem Dere kulağımıza, “Şehrin kuzeyine de sulama suyunu ulaştırıverseler başka bir şey istemeyiz” diye fısıldadı.

35 yıldır çölleşme ve erozyona karşı mücadele ile gündemde olan Karapınar’da Erdoğan’ın gündemindeydi. “Tarıma elverişsiz bir bölge olan Karapınar'da enerji ihtisas endüstri bölgesi kurulmakta olduğunu” ifade etti.

Konyalı çiftçilerin en önemli gelir kaynağı pancardır. Erdoğan’da önemli bir müjdeyi pancar çiftçisine verdi. Şeker kotalarını yeniden düzenleyip nişasta bazlı şeker oranını yüzde 5'ten bu yılın sonunda yüzde 2,5'e indirerek çiftçilere ilave 1,5 milyon ton pancar kotası sağlayacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı pancar alım fiyatını da bu yıl için ton başına 235 liradan 300 liraya yükselteceklerini açıkladı.

İSLAMİ DAYANIŞMA OYUNLARI KONYA’DA

İslami Dayanışma Oyunları'nın beşincisinin 2021 yılında Konya'da yapılacağı da Erdoğan’ın Konya’ya verdiği önemli müjdelerden biriydi. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın bu büyük organizasyonunun dördüncüsü 2017'de Bakü'de yapılmıştı. Erdoğan, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın kasım ayında ev sahibi şehir sözleşmesini imzalayarak anlaşmayı nihayete erdireceğini kaydetti.

MERSİN VE ANTALYA HIZLI TRENİ

Konya’nın Mersin ve Antalya’ya Hızlı trenle bağlanması için sürdürülen çalışmalar da Erdoğan’ın gündemindeydi. Tamamlanan Karaman hızlı tren hattının, sinyalizasyon çalışmalarının ardından işletmeye açılacağını; hattın Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep’e kadar uzanacağını söyleyen Erdoğan, bir taraftan Antalya’ya, diğer taraftan Kayseri’ye kadar uzanacak olan diğer Hızlı Tren hattına ilişkin etüt çalışmalarının en kısa sürede tamamlanarak inşasına başlamayı hedeflediklerini anlattı.

KONYA METROSU YAPILACAK

Konya Metrosuna dair son zamanlarda ‘Yapımı iptal edilecek’ şeklinde söylentiler artmıştı ki Erdoğan Konya programında bu söylentileri boşa çıkardı; “Konya metrosunun yapımına başlıyoruz. İlk etabın ihalesini Eylül ayında gerçekleştiriyoruz. Metro, Konya’nın bugününden ziyade geleceğine yapılan bir yatırımdır” diyen Cumhurbaşkanı, “Bugün Konya şehircilik bakımından ülkemizin örnek yerlerinden biriyse, bunu ayrım yapmadan, yarım asır önce şehrin geleceğine yapılan yatırımlara borçludur” şeklindeki sözleriyle kentin son 50 yılına damga vuran idarecileri taltif etti.

İSTANBUL’U SEL GÖTÜRÜYOR, BAŞKAN ORTADA YOK

Belediyeciliğin tam manasıyla bir gönül işi olduğuna vurgu yapan Erdoğan sözü İstanbul’a getirip eleştirilerini peş peşe sıraladı;

“Belediyeleri kazanmayı sadece bir siyasi proje olarak görenlerin, seçimlerin ardından ne hale düştüklerini hep birlikte izliyoruz. Seçim kampanyası boyunca CHP’li belediye başkan adayları ve genel başkanları her konuda atıp tuttular. Ulaşımdan süte, servisten internette her şeyi bedava yapmaktan, belediyelerden ve iştiraklerinden hiçbir işçi çıkartmayacaklarına dair vermedik söz bırakmadılar. Sonra ne oldu? Şu anda işçi çıkarıyorlar.”

Erdoğan’ın bu ifadelerin ardından “Tabii ki bütün bu olaylar karşısında bizim de yapacaklarımız var” şeklindeki sözleri hükümetin, bilhassa işçi kıyımına karşı tedbir alacağının işareti olsa gerektir. 

RİYAKARLIK, DÜZENBAZLIK

Erdoğan’ın İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarına dair de önemli eleştirisi vardı; “İstanbul’u sel götürüyor, Başkan ortada yok. Ankara’da kimsesiz çocuklar sokağa atılıyor, Başkandan ses yok. Antalya’da, Mersin’de, Adana’da yaşanan rezaletleri en iyi oralarda yaşayan kardeşlerim biliyor. İzmir’de, Aydın’da, Muğla’da ve daha pek çok yerde olup bitenleri anlatmıyorum. Evet, karşımızda hiçbir konuda verdiği sözün arkasında duramayan, birkaç ay içerisinde her tarafı lime lime dökülen bir parti ve ekibi bulunuyor. Demek ki seçim döneminde bir tiyatro oynamışlar. 15 Temmuz gecesi yaşananlara FETÖ ağzıyla tiyatro diyenler asıl tiyatroyu seçim meydanlarında kendileri sergilemişler. Bunun adı alenen sahtekârlıktır, riyakârlıktır, düzenbazlıktır.”

İMAMOĞLU TERÖRE DESTEK VERENLERLE EL ELE

Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’nun Diyarbakır ziyaretine de sözlerinde bir pasaj açtı: “Mesela bölücü örgütün güdümündeki partiye verdikleri ve kamuoyundan gizlemek için köşe bucak kaçırdıkları sözleri harfiyen yerine getiriyorlar. İstanbul Belediye Başkanı Diyarbakır’a gitti de kimlerle neyi konuştu? Bakıyorsunuz teröre bulaşmış olanlarla maalesef el ele, dirsek temasında. Ve ne diyor, biz sizlerle beraberiz, diyor. Her fırsatta bir araya gelip, kazandıkları şehirleri, özellikle de İstanbul’u nasıl birlikte yönetebileceklerinin hesabını yapıyorlar. Hatta bununla da kalmayıp bölücü terör örgütüyle ilişkileri yüzünden görevden alınan belediye başkanlarının yanına koşup onlara destek veriyorlar.”

CUMHUR İTTİFAKI VURGUSU

Erdoğan sözlerinin sonunda AK Parti’nin ve bünyesindeki herkesin; büyük ve güçlü Türkiye davasını hedefine ulaştırmak gibi öncelikli vazifesi olduğuna işaret ederek Cumhur ittifakına vurgu yaptı; “Biz kimin ne yaptığına, ne dediğine değil kendimizin ne yaptığına, nereye gittiğine bakacağız. Biz 15 Temmuz’dan beri Cumhur İttifakı içinde birlikte hareket ettiğimiz Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer partilerle tarihi bir mücadele veriyoruz. Önümüzde 4 yıllık kesintisiz bir süre var. İyi bir planlamayla ve sıkı bir çalışmayla 2023 yılında Türkiye’yi iftiharla anlatabileceğimiz bir yere getirebiliriz.”