Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda muhteşem gösteri

18. Türk Dünyası Çocuk Şöleni etkinliklerinin ikinci büyük gösterisi olan Büyük Şölen Gösterisi 31 Mayıs Perşembe günü Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda gerçekleştirildi.
Türk Dünyası’nın çeşitli bölgelerinden gelen kardeş grupların özgün müziklerini dinlemek ve özgün dans gösterilerini izlemek üzere, sabahın erken saatlerinden itibaren, İstanbul’un her semtinden koşup gelen Türk çocukları Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun tribünlerini doldurdular. Tören meşalesinin yakılmasının ardından, kardeş ülke ve topluluklardan gelen çocukların yeşil çimler üzerinde ayyıldız tablosu oluşturmaları izleyenler tarafından büyük bir coşkuyla alkışlandı. İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından kardeş ülke ve toplulukları çocuklarının stadyumun yeşil çimleri üzerinde oluşturdukları “Birlik/Dirlik” yazısı, Beşiktaş İnönü Stadyumu’ndan bütün Türk Dünyası’na gönderilen çok anlamlı bir mesajdı.
Tören geçişi öncesinde konuk gruplara ve izleyenlere hitaben bir konuşma yapan İstanbul Vali Yardımcısı Mustafa Güran barışı, sevgiyi, kardeşliği ve dostluğu yaşatacaklarını belirterek şöyle dedi:   
“Sayın milletvekilim, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın çok değerli genel başkanı sayın hocam Prof. Dr. Turan Yazgan yakından, uzaktan stadyuma gelerek bu programa katılan tüm davetliler, misafirler.
Türk Dünyası’nın çeşitli yörelerinden buraya hocaları nezaretinde gelen sevgili öğrencilerimiz, çok değerli İstanbullular.
18. Türk Dünyası Çocuk Şöleni’ne, gösterilerine hoş geldiniz, hepinizi valiliğimiz adına en içten sevgi ve saygılarımla selamlıyorum.
18 yıldır devam eden Türk Dünyası Çocuk Şöleni etkinlikleri bu yıl da aynı coşku ile önce Kadıköy’de şölen yürüyüşü, daha sonra 9. Türk Dünyası Çocukları Ses Yarışması şeklinde etkinliklerle devam etti. En son olarak da bugün burada bu bahar günü, güzel günde İstanbul’umuzun Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda Çocuk Şöleni gösterileri ile devam edecektir. Bu programları başlatan çok değerli hocamız Sayın Turan Yazgan’a ve çalışma arkadaşlarına böyle güzel bir etkinliği başlattıkları için huzurunuzda şükranlarımı arz ediyorum.
Yine aynı şekilde Cumhurbaşkanımızın himayelerinde devam eden bu programları yürüten ilimizin tüm kamu kurumlarına bu konuda yardımcı olan tüm kuruluşlara ve şahıslara da teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.
Bu programlara Türk Dünyası’nın çeşitli yörelerinden 40’a yakın öğretmen ve öğrencimiz temsilci olarak katıldılar. Her birisi ayrı yörelerden buraya gelerek İstanbul’umuzda misafir edilmektedirler. Ailelerimiz bu gelen öğrencilerimizi kendi evlatları gibi bağırlarına basmaktadır. Bu nedenle bu misafirlerimizi, evlerinde barındıran çok değerli ailelerimize de ayrıca teşekkürlerimi sunmak istiyorum.
Bu günün küçükleri, yarının büyükleridir, geleceğimiz çocuklarımıza emanettir. Gelecek çocuklarımızın omuzlarında yükselecektir. Bu gerçeği hepimiz de biliyoruz ve kabul ediyoruz. Bu değerli yavrularımız Türk Dünyası’ndaki kardeşlik, birlik, beraberlik ilişkilerini daha ileri seviyelere götüreceklerdir. Yaşadıkları ülkelerde gelecekte çok önemli görevler üstlenerek üst makamlara, mevkilere geleceklerdir.
Türk tarihini, Türk kültürünü, geleneklerini çok iyi şekilde öğrenip bilimin ve teknolojinin ışığında kendilerini yetiştirerek en hayırlı hizmetler göreceklerdir. Türk insanının taşıdığı güzel hasretleri, barışı, sevgiyi, kardeşliği, dostluğu bu yavrularımız buradaki yavrularımızla beraber Türk Dünyası’ndaki tüm ülkelerde yaşayan yavrularımızla beraber yaşayıp, yaşatacaklar gelecek nesillere aktaracaklardır.
Yaşadıkları ülkeler ve diğer ülkelerdeki Türk toplulukları ile güçlü bağlar, birliktelikler kuracaklardır. Böylece dünya barışına ve tüm insanlığa da hizmetler getirilecektir. Bu arada Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın yine değişik Türk Dünyası ülkelerinde yaptığı eğitim faaliyetlerine de bir nebze değinmek istiyorum. Değerli hocamızın önderliğinde bu vakfımız birçok ülkede 1990 yılından beri eğitim faaliyetlerine devam ederek çok değerli eğitim sonuçları almışlar, insanlar yetiştirmişlerdir. Bu yetişen çocuklarımız inşallah bu demin söylediğimiz amaçlar doğrultusunda ileride çok güzel hizmetler yürüteceğine inanıyoruz.
Temenni ediyorum ki, Türk Dünyası’nın birlik ve beraberliğe kavuşmasında Türk gençlerinin birbirleriyle buluşup kaynaşmasında çok hayırlı katkılar sağlanacaktır. Bu arada sizlere eski değerli büyüklerimizden, şairlerimizden birkaç mısra söyleyerek vaktinizi fazla almadan sözlerimi tamamlamak istiyorum.
Osman Bey’e hocası Şeyh Edebali şöyle söylemiş:
Oğlum sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Osman geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini de unutmayasın.
Yine istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif safahatında şöyle diyor: Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak şiirinde:
Sahipsiz olan memleketin bakması haktır,
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.
İşte bugün Türk Cumhuriyeti’ni oluşturan başta ülkemizde ve diğer ülkelerde ve başka ülkelerin azınlık vatandaşı olarak devam eden Türk Dünyası’nda yapılan atılımlar geçmişini bilen, geleceğe sağlam basan, nereden geldiğini ve nereye gideceğini idrak eden vatanına, milletine sahip çıkan evlatları sayesinde olmuştur.
Bütün temennimiz Türk Dünyası’nın yaşadığı diğer coğrafyalarda da ülkemizde olduğu gibi son yıllarda görülen atılımların, ilerlemelerin olması, gelişmesidir. Önemli olan insanların inanması, azmetmesidir. Çalışması, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesidir. Atalarımız şöyle diyor:
İnanç tekeden süt bile çıkarır, tekeden bile süt çıkarır. Bu gerçek böylece ortaya çıkmaktadır. İnanan insanlar çok inanılmaz fevkalade değerli sonuçlar elde etmektedir. 29 Mayıs’ta yine bu güzel şehrimizin fethinin 559 yılını kutladık. Bu güzel şehri bizlere armağan eden başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere tüm şehitlerimize, atalarımıza bu cennet vatanı İstiklal Savaşı mücadelesi sonunda bizlere armağan eden Atatürk ve silah arkadaşlarına ve son yıllarda ülkemizi parçalamak, bölmek isteyen vatan hainleri tarafından şehit edilen şehitlerimize ve gazilerimize bu vesile ile bir kere daha şükranlarımızı sunuyor saygı ve muhabbetle selamlıyorum.
Cenabı Allah yar ve yardımcımız olsun.”
21. YÜZYIL TÜRK ASRI OLACAKTIR”
Ömrünü Türk Dünyası’nın birliğine vakfetmiş olan Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, sahada oluşturulan “Birlik/Dirlik” fonu eşliğinde yaptığı konuşmasında, Türk Dünyası’nın “Dilde birlik, fikirde birlik, işde birlik” vecizesi çerçevesinde elele vermeleri gerektiğini vurgulayan bir coşkulu bir konuşma yaptı. Prof. Dr. Turan Yazgan, sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında şöyle dedi:
“Çok kıymetli vali yardımcılarımız, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin çok ileri gelenleri, Türk Dünyası'nın her yöresinden gelen çocuklarımızı kanatları altına alarak İstanbul'daki kardeşleriyle kucaklaştırmak üzere buraya getiren sevgili öğretmenlerimiz ve çocuklarımızı kendi evlatlarıyla birlikte bağırlarına basan ve onlara Türk misafirperliğinin en kıymetli ölçüde, en yüksek derecede örneğini gösteren sevgili analarımız. Ve Türkiye'ye ellerine kendi bayraklarını alarak, kendi kıyafetlerini giyerek ta Yakutistan'dan Makedonya'ya kadar onbinlerce kilometre yolu aşarak buradaki kardeşlerine kavuşmak için buraya gelen kıymetli misafir çocuklarımız, sevgili basın mensupları, hepinizi Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı olarak sevgiyle, saygıyla kucaklıyoruz. Bütün misafirlerimizi en içten duygularla bağrımıza basıyoruz. Hepiniz şeref verdiniz, hoş geldiniz!
Türk Dünyası Çocuk Şöleni’nin 18. yılını idrak ediyoruz. Onsekiz yılda onbinden fazla evladımız, Türk topraklarının her yerine dağılarak, bugün yalnız Türkiye'nin değil, bütün Türk cumhuriyetlerinin ve muhtar cumhuriyetlerin en yüksek seviyede, en kalpten çalışan birer  büyük ve mukaddes hizmet yaptıklarını kabul eden büyükelçilerimiz olmuşlardır. Onlar bu idrak içinde Türk devletini geleceğe hazırlıyorlar. Türk milletinin geleceği, 16. Asır'daki Türk milletidir. 16. Asır'da dünyayı ikiye bölen Türk milletinin yeniden doğması demektir. Bu görevi üstlenen bu çocuklar ve Vakfımızın çeşitli faaliyetlerinden yetişen nice evlatlarımız, gerçekten bu görevin mukaddesliğinin bilinci içinde, bugün cumhurbaşkanlığı makamı dahil, Türk Dünyası'nda en yüksek seviyede birçok makamı işgal etmektedirler ve hepsi de aynı idealle çalışmaktadırlar.
Türk Dünyası'nda eğitim yaptırdığımız 4500 öğrenci de bu idealle yetişiyor ve hepsini de Türk devletinin istikbalini çizmekle görevli olarak yetiştiriyoruz. Türk Dünyası bugün içinde bulunduğu durumdan eninde sonunda kurtulacaktır. Bu 25 yıl olur, 50 yıl olur, ama en fazla 100 yıl olur; kısacası, 21. Yüzyıl Türk Yılı olur, Türk Asrı olur!
Bizim böyle bir asra damga vurabilmemiz için ilk şart, Allah'ın bizi yarattığı şekle dönmektir; Allah'ın bizi Türk diye yarattığı, Türk olarak yarattığı.. İşte bizim Vakfımızın da gayesi dil birliğidir. Allah'ın bizi yarattığı gibi, aynı dille okuyup yazmaktır. Ve bu bize fikir birliği getirecektir. Fikir birliği ise bizi, iş birliğine kavuşturacaktır. İşbirliği layettayin, gelişigüzel bir kavram değildir.
Sevgili çocuklar, sevgili gençler, Türk istikbalini çizecek olan sevgili evlatlarımız,  işbirliği demek, Allah'ın Türk coğrafyasına bahşettiği bütün iktisadi kıymetlerin Türkler tarafından, Türkler için, Türklerle birlikte kullanılması demektir. Sömürülmeden, soyulmadan ve Allah'ın emrettiği adaletle bütün dünyaya örnek olmak demektir.
Burada birbirleriyle kaynaşan, birbirleriyle kucaklaşan bütün çocuklarımızdan istediğimiz, daha çok çalışmaları, kendi kültürlerini, kendi tarihlerini daha çok öğrenmeleri ve kayıtsız şartsız olarak dünyanın gidişine bir adım daha önden ulaşmak suretiyle teknolojiyi yakından takip etmeleri ve ve yeniden, 16. Asra kadar olduğu gibi, dünyaya teknoloji veren, ilim götüren bir millet haline gelmeye çalışmaktır.
Bu vazifeyi benimseyen hepinizin teker teker gözlerinizden öpüyorum. Hepinizi, yüce Türk milletinin istikbali adına teker teker kucaklıyorum. Yolunuz açık olsun, bahtınız açık olsun, kılıcınız keskin olsun.”
Konuk grupların gösterilerini tamamlamasından sonra Türk DÜnyası Araştırmaları Vakfı Korosu’ndan yetişen Nalan ve Zafer İşleyen tarafından konuk çocuklarımızı ve tribünlerdeki izleyenleri coşturan birer konser verdiler.  
Sunuculuğunu Dr. Nermin Gültek’in yaptığı Büyük Şölen Gösterisi, Bünyamin Aksungur yönetimindeki TRT AVAZ ekibi tarafından tüm Türk Dünyası’na canlı olarak yayınlandı.
Büyük Şölen Gösterisi sonrasında Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Kurucu Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan’ın alana inmesi ve çevresinin Türk Dünyası çocukları tarafından çevrelenmesiyle çok duygusal ve anlamlı bir tablo oluştu.
Yarın: Türk Dünyası'nın bülbülleri yarıştı..