1. KKTC’NİN STATÜSÜ SEMPOZYUMU(1)
M. Kemal SALLI
KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ’NİN DÜZENLEDİĞİ “1. ULUSLARARASI KKTC’NIN STATÜSÜ SEMPOZYUMU” GENİŞ BİR KATILIMLA 12-15 KASIM TARİHLERİ ARASINDA KIBRIS’TA GERÇEKLEŞTİRİLDİ.
SEMPOZYUM ÖNCESİNDE KURUCU CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ İLE CUMHURBAŞKANI TALAT ARASINDA “TARİHİ” OLARAK NİTELENEN SÖZ DÜELLOSU YAŞANDI.
....................................................................................
KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ’NİN DÜZENLEDİĞİ “1. ULUSLARARASI KKTC’NIN STATÜSÜ SEMPOZYUMU”NDA, KURUCU CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ ILE CUMHURBAŞKANI TALAT, TOPLUMLARARASI MÜZAKERELER VE KKTC’NİN GELECEĞİ KONUSUNDA TARİHİ KONUŞMALAR YAPTILAR.
KURUCU CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ, KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI:
“(...) AB’NIN ‘GÜZEL BIR ELMA ŞEKERI’ GIBI SALLAMAKTA OLDUĞU ANLAŞMA, TÜRKIYE’DEN KOPMAK, TÜRKIYE’NIN TEMEL HAKLARINI RUM’LA BIRLIKTE DELEREK RUM’UN YARI BUÇUK AB ÜYELIĞINI BÜTÜNLEŞTIRMEK, MEŞRULAŞTIRMAK DEMEKTIR, EGEMENLIKTEN VE DEVLETTEN VAZGEÇMEK DEMEKTIR.”
“BILINIZ KI BUGÜN SIZE GÖSTERILEN HÜSNÜ-KABUL, AYRI DEVLET ISTEMEDIĞINIZ IÇINDIR, AMA GÖREVINIZ AYRI DEVLET ISTEMEKTIR.”
“DÜNYAYLA IYI GEÇINMEK IÇIN BEN MECBURSAM; ‘DEVLET ISTEMEM, AYRILIK ISTEMEM, MÜŞTEREK EGEMENLIĞE RAZIYIM’ DEMEYI BEN CUMHURBAŞKANINIZ OLARAK SÖYLEYEMEZDIM. YEMIN ETMIŞTIM; ‘KKTC’YI KORUYUP YÜCELTECEĞIM, KIBRISLI TÜRKLERIN HAKLARINI KORUYACAĞIM...’ DOST KAZANMAK IÇIN BUNLARI SÖYLEYEMEZDIM.”
"EGEMEN SINIRLAR ISTIYORUZ. EGEMEN SINIRLAR ELDE EDEBILMEK, KALICI ANLAŞMA YAPABILMEK IÇIN EGEMENLIĞI KENDIMIZE MAL ETMEK MECBURIYETINDEYIZ”
...................................
CUMHURBAKANI M. ALİ TALAT’IN KONUŞMASINDAN:
"BM PARAMETRELERI ÇERÇEVESINDE IKI KESIMLI IKI TOPLUMLU SIYASI EŞITLIĞE DAYALI OLACAK ANLAŞMA OLACAK. FEDERASYONDA SIYASI EŞITLIK, EGEMENLIKTE EŞITLIK, ORTAKLIK, KENDI DEVLETIMIZDE KENDI YETKILERIMIZI EGEMEN OLARAK KULLANMA, SONUÇTA EGEMENLIĞI DEĞIŞIK DÜZEYLERDE YAŞAMA VAR. YAPACAĞIMIZ BUDUR.”
''IKI AYRI EGEMENLIĞIN OLACAĞI BIR ANLAŞMA, IKI AYRI DEVLETIN OLACAĞI BIR ANLAŞMA DEMEKTİR. BÖYLE BIR ANLAŞMA, BUNCA YIL UĞRAŞILDIĞI HALDE OLMADI.”
“2004 REFERANDUMU, IKI HALKIN SELF DETERMINASYON HAKKINI ORTAYA KOYMASI BAKIMINDAN ÖNEMLIDİR. REFERANDUMUN SONUCUYLA BM GÜVENLIK KONSEYI'NIN, KKTC'NIN ILANINDAN SONRA ALDIĞI 541 VE 550 SAYILI KARARLARIN ZEMINININ ORTADAN KALKMIŞTIR.”
“TARİHİ SÖZ DÜELLOSU”NDAN:
TALAT, ''BIZ SONUÇTA, KIBRISLI TÜRKLERIN HAKLARININ GÜVENCEYE ALINACAĞI BIR ANLAŞMA SÖZ KONUSUYSA, BUNDA ANLAŞACAĞIZ'' DEYINCE, DENKTAŞ, ''KKTC HAKKIMIZ DEĞIL MI'' DIYE SORDU. TALAT DA ''ELBETTE KI HAKKIMIZ... VARACAĞIMIZ ANLAŞMA BM PARAMETRELERI ÇERÇEVESINDE BIR ANLAŞMA OLACAK, BUNU BILIYORSUNUZ'' KARŞILIĞINI VERDI.
M.KEMAL SALLI
KKTC’nin 26 kuruluş yıldönümü etkinlerini izlemek üzere, KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ’nin davetlisi olarak geçen hafta sonunda Kıbrıs’taydık. Şunu hemen belirtelim, Kıbrıs Türkü’nü, 26. kuruluş yıldönümünde devletini sonsuza dek koruma kararlılığında gördük.
Kıbrıs Türkü 2004 referandumunda “evet” demesine rağmen ortada bırakılmış, ambargolara maruz kalmış, “hayır” diyen Rumlar ise, AB Anayasası’na, uluslararası hukuka, 1960 anlaşmalarına aykırı olmasına rağmen AB üyesi yapılmıştı. Kıbrıslı kardeşlerimiz, BM onaylı 1960 anlaşmalarının “Kıbrıs, Türkiye’nin olmadığı bir topluluğa üye yapılamaz” demesine rağmen AB üyesi yapılmasını, kendisinin ambargolarla başbaşa bırakılmasını hazmedemiyor.
Kıbrıs Türkü, insan hakları havarisi Batı’nın, çıkarları söz konusu olduğunda, kendi anayasasını da, uluslararası hukuku da çiğneyebileceğini yaşayarak gördü, öğrendi. Böylesine bir aldatma yaşayan Kıbrıs Türkü, devletini yaşatma kararlığındaydı. Bayrağının altında hür ve bağımsız yaşamak istiyordu. Kendisini Rum toplumu içinde eritip yok etmeyi hedefleyen tuzaklara karşı koyma bilincindeydi.
Geçtiğimiz hafta yayınlanan ADA’M adlı kitapta, KKTC’nin ilan edildiği gece ağladığını söylediği için eleştirilen Cumhurbaşkanı M.Ali Talat, “KKTC vardır ve alternatif değil, tarihi bir gerçektir” diyordu.
“1. Uluslararsı KKTC’nin Statüsü Sempozyumu”nda, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Cumhurbaşkanı M.Ali Talat’ın konuşmalarını dinledik ve “tarihi” olarak nitelenen söz düellolarına tanıklık ettik.
Kıbrıs Türkü’nü coşkulu, devletini ve bayrağını koruma kararlılığında gördük, mutlu olduk.
KKTC’NİN STATÜSÜ SEMPOZYUMUNDA İLGİNÇ GERÇEKLER ANLATILDI
KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ’nin düzenlediği "1. ULUSLARARASI KKTC’NIN STATÜSÜ SEMPOZYUMU" 12 Kasım günü Girne Amerikan Üniversitesi Milenium Park’ta yapılan törenle başladı.
Sempozyum öncesinde Yar. Doç. Dr. Fatma Ayhan’ın koleksiyonundan oluşan “Otantik Türk Giysileri” sergisini KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Cumhurbaşkanı M.Ali Talat birlikte açtılar. Serginin açılışında iki cumhurbaşkanı da oldukça neşeliydiler; birbirlerine iltifat ettiler. İki cumhurbaşkanının kısa bir süre sonra “tarihi” olarak nitelenen bir söz düellosu yaşacaklarına ilişkin bir hava sezilmiyordu.
Sempozyumun açılışına, Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, GAÜ Genel Sekreteri Erhan Vechi, KKTC Koruma Derneği Başkanı Nejat Kocaismail, Prof. Dr. Ata Atun ve sempozyum için Türkiye’den gelen akademisyenler ile gazeteciler katıldı. Sempozyumda dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen katılımcılar üzerinde düşünülmesi gereken çok ilginç şeyler anlattılar. (Sempozyumda sunulan dikkat çekici bildirilerden özetleri, bildiriler kitaplaştırıldıktan sonra yayınlayacağız)
ATA ATUN: “SEMPOZYUMUN GELECEK YIL YAPILACAK REFERANDUMA YARARLI OLMASINI DİLİYORUM”
“1. ULUSLARARASI KKTC’NİN STATÜSÜ SEMPOZYUMU”nun açılışında ilk konuşmayı yapan Prof. Dr. Ata Atun, sempozyuma büyük ilgi olduğunu, ancak sadece 23 konuşmacıya yer verebildiklerini belirtti.
Sonuç bildirgesi ve bildirilerin müzakerelere katkı koyacağını umduklarını kaydeden Atun, gelecek yıl yapılması düşünülen olası referanduma da sempozyumun katkısı olmasını diledi.
(Sempozyumun yapıldığı gün, KKTC’nin değerli bilimadamlarından Prof. Dr. Ata Atun’un babası, dünyaca ünlü bilimadamı Prof. Dr. Hakkı Atun vefat etmişti. Ata Atun, çok değer verdiği bu sempozyumun temposunu bozmamak adına bu haberi katılımcılara duyurmadı. Hakkı Atun’a Allah’tan rahmet, değerli dostumuz Ata Atun’a sabırlar ve başsağlığı diliyoruz.)
KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ Başkanı Nejat Kocaismail de, açış konuşmasında, sempozyumun ülkelerine hayırlı olmasını diledi.
DENKTAŞ, “AMAN DİKKATLİ OLALIM” DİYOR
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş açılış töreninde yaptığı konuşmada, “KKTC’Yİ KORUMA DERNEĞİ”nin girişimiyle uluslararası çapta önemli bir sempozyum yapılmakta olduğuna dikkat çekerek, katılımcılara teşekkür etti.
Denktaş konuşmasında, Birleşmiş Milletler (BM) kararlarının üzerinden yıllar geçtiğini ve bunların emir değil, tavsiye kararları olduğunu, bunların içinde egemenlik, hürriyet ve güvenlikle ilgili yanlış kararlar bulunması halinde kabul etmemenin hak olduğunu vurguladı.
TC ve KKTCnin bu hakkını kullanarak bu kararların yüzde 85’ini kabul etmediğini vurgulayan Denktaş, bu kararların "Kıbrıs Cumhuriyeti vardır" ve 6 ayda bir yenilenen Barış Gücü’nün görev süresini uzatma kararları olduğunu söyledi.
Denktaş, 2004 Referandumundan sonra bu kararların geçerliliğinin kalmadığını ifade ederek, BM Barış Gücüne "Bu güne kadar sizi misafir ettik artık gerek kalmadı" denmesi gerektiğini, ancak bunun yapılmadığını söyledi.
“TALAT’IN GÖREVİ KOLAY DEĞİL”
Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talatın zor bir görevi olduğunu, "Halledilmiş bir meseleyi halletmeye çalıştığını" söyleyen Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "O kararlarla Rum Yönetimi, Kıbrıs meselesinin halledildiği inancındadır" dedi.
"Siz veya biz, bu kuruluşlardan adalet bekliyorsak hava alırız. Adaleti kendi koruyabildiğin kadardir. Hak ve eşitlik de öyledir" diyen Denktaş, “Eşit haklardan bahsediliyor, ancak egemenlik olmadığında eşitlik sadece kağıt üzerinde kalmaktadır” uyarısında bulundu.
Türk tarafının adil, kalıcı bir anlaşma yapma çabası içinde olduğunu, Rum’un tek hadefinin Garanti Anlaşmasını etkisiz hale getirip Türkiyenin Kıbrıs üzerindeki haklarını silmek olduğunu belirten Denktaş, “Tarihi bilenler bu gerçeği kolayca görmektedirler” dedi.
1960 Anlaşmalarının temelinin delindiğine de dikkat çeken Denktaş, “Bu temel, Türk-Yunan dengesi, garantiler, Türkiye’nin üye olmadığı bir yere Kıbrıs’ın üye olamayacağı gerçeğidir” diyordu.
Avrupa Birliği (AB)’nin bu gerçeği gözardı ettiğini, Kıbrıs’ın uluslararası anlaşmalara aykırı olarak AB üyesi yapılmasının ardından bunun kabul edilmeyeceğini haykırmamız gerekirken, "AB’den ne koparırız" telaşına girildiği belirten Rauf Denktaş, Cumhurbaşkanı Talat’a "Bayrağını, sancağını gösterme" diyenlerden "Şu parası, bu parası koparılmaya çalışıldığını" savundu. Başbakanlıkta KKTC ile AB ilişkilerini gösteren bir derginin her ay yayınlanmakta olduğuna da işaret eden Denktaş, AB’nin KKTCyi tanımadığını, onların "Türk cemaati" ile ilgilendiğini belirtti.
Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş, "Mesele Rumlar açısından halledilmiştir. Onlara verilecek tek cevap da, 26 yıl önce verilmiştir: KKTC ilan edilmiştir. 1960 Anlaşması çerçevesinde sen neysen ben de oyum, madem sen devlet olduğunu iddia ediyorsun ben de kendi devletimi kurarak, senin, benim devletim olmadığını kanıtlıyorum. Bunu aşamıyorlar, bunu aşma ihtimalleri yoktur. Biz devletimize dört elle sarıldığımız sürece" dedi.
KIBRIS SORUNUNUN UZAMASI
Kıbrıs sorununun uzamasının Kıbrıs Türklerinin aleyhine olduğunun söylenmekte olduğuna da dikkat çeken Rauf Denktaş, bunun Rumlarla aynı çatı altında yaşanan 1963-74 arası zamanlardan daha çok aleyhe olamayacağını söyledi. "Devletimize dönelim, ekonomiye bakalım, Türkiye ile ilişkilerimizi daha da güçlendirelim" diyen Denktaş, Türkiyenin kendine göre düşünceleri nedeniyle süreci desteklediğini, önemli olanın sonucu destekleyip desteklemeyeceği olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Denktaş, "Devlet yok, ayrı egemenlik yok, KKTC ortadan kalkmış. Ne var? 1960da olduğu gibi iç içe yine çalışmıyor, işlemiyor diyebilecekleri bir anlaşma yapılmış. Garantiler olmadan AB normlarının çalıştığı bir ortamda bize adada asker kalacak, Türkiyenin müdahale hakkı devam edecek denirse kendi kendimizi aldatmış oluruz. Nasıl ki şimdi İngiltere kendi üslerini korumak kaydı ile bizim güvenliğimizle ilgili Garanti Anlaşmasını istediği şekle sokmaya, sulandırmaya çalışıyor" dedi.
KKTC’NİN TANINMASI İÇİN GEREKEN FIRSAT
Ülkede gençlerin ve insanların önünde AB’nin "güzel bir elma şekeri" gibi sallanmakta ve onu alabilmek için anlaşma gerektiğinin söylenmekte olduğunu kaydeden Rauf Denktaş, "Anlaşma, Türkiyeden kopmak, Türkiyenin temel haklarını Rumla birlikte delerek Rumun yarı buçuk AB üyeliğini bütünleştirmek, meşrulaştırmak demektir, egemenlikten ve devletten vazgeçmek demektir" dedi.
Şimdiye kadar KKTCnin niçin tanıtılmadığını soranlar olduğunu belirten Rauf Denktaş, bunun haklı bir soru olduğunu söyledi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bizim zamanımızda bugünkü fırsat kadar fırsat yakalanmamıştır. İki ayrı referandum ve Rumların "hayır" demesinden bahsediyorum. İşte elimize fırsat geldi. Genel Sekreter de raporunda Sadece planı reddetmiş değillerdir, aynı zamanda uzlaşmayı, anlaşmayı reddetiler dedi.. O halde biz de Bu noktada duruyoruz. Bizim Rumlarla konuşacağımız sınırlarımızdır ve AB, BM konularının hangilerinde birleşebileceğimizdir. Bunun ötesinde bizim devlet idaremize kimse karışamaz, ‘sınırlarımız egemen sınırlardır’ demeliyiz. Hristofyas diyor ki, ‘Sınırları federal devlet görüşme hakkına sahiptir ve zaman zaman değişecektir’, yani ‘belediye sınırlarıdır’ demek istiyor. Egemen sınırlar istiyoruz. Egemen sınırlar elde edebilmek, kalıcı anlaşma yapabilmek için egemenliği kendimize mal etmek mecburiyetindeyiz."
YARIN: CUMHURBAŞKANI M.ALİ TALAT’IN KONUŞMASI
Yorumlar