Geçtiğimiz hafta Oxford Sözlüğü, 2024 yılının kelimesi olarak “Brain Rot” u seçti. Beyin çürümesi anlamına gelen bu söz, aşırı dozda düşük kaliteli içerik tüketimine bağlı olarak düşünme becerilerimizin zayıflamasını ifade ediyor. Bu durum, zihnin fazla uyarana maruz kaldığı bir yaşam tarzının sonuçlarından biri.
Sosyal medyada ve televizyonda çoğu düşük kaliteli içeriklere maruz kalmak, yüzeysel ve vasat bilgi akışındaki süreklilik, art arda kaydırarak paylaşım takibi yapmak dikkat ve odaklanmanın, haliyle derin düşünmenin de katili olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde kitap okuma oranının ve buna bağlı olarak okuduğunu düşünme ve muhakeme etme becerilerinin düşüklüğü de vasatın egemenliğini daha sağlam bir zemine oturtuyor. Hatta uzun soluklu bir okuma yapmak bir yana kısa süreli sosyal medya videolarının dahi atlayarak izlendiğini göz önüne aldığımızda insanların okumakta, anlamakta, karmaşık problemleri analiz ederek çözmekte ve en önemlisi nitelikli bilgiye ulaşma çabası göstermekte neden isteksiz ve yetersiz olduğunu anlamak zor olmasa gerek.
Zihinsel tükenmişliği besleyen bu düşük kaliteli içerikler, aynı zamanda dikkatsizliği ve üretmek istememeyi de besleyerek zihinsel çürümeye neden oluyor. Bu süreç de yüzeysel bilgiyle yetinme, detaylarla ilgilenmeme, motivasyon eksikliği ve yaratıcı düşünceden uzaklaşarak zihinsel bir doyumsuzluk ve mutsuzluğu yaşam tarzı haline getiriyor. Peki, bu akışa neden “Dur!” diyemiyoruz?
Dijital sonsuzluk
Yoğun dijital içerikler, sürekli gelen bildirimler, saatlerce süren video oyunları ile yükselen dopamin seviyesi bağımlılığı beraberinde getiriyor. Bu içerikleri vazgeçilmez kılan bu bağımlılık, zihinsel yorgunluğa yol açıyor. Ancak bu durum zihinsel yorgunluğun ötesinde zihnin körelmesine de yol açarak düşünme kapasitesini azaltıyor. Çünkü benzer içeriklerde benzer cümlelere maruz kalmak, birey kabul etmese de belirlenen sınırlar içerisinde düşünebilen canlılar olmaya sebep oluyor.
Zihnimiz, en değerli varlığımızdır. Sürekli yüzeysel bilgi ve içeriklerle meşgul olan zihin, derin bir şekilde düşünemediği için zamanla tükenir ve çürür. Ancak birey nefes almaya devam ettiği için bu çürümenin farkında olmaz. Sürekli çalışan bir makine, bir süre sonra hata verir. Bunu yaşamamak için size sunulan her şeyi alıp kabul etmek zorunda olmadığınızı bilerek zihninizin dinlenmesine izin verin.
Dijital çağa uyum sağlamak, sunulanı seçerek almak ve bilinçli tercihler yapmaktır. Mutfağınızdaki sebzelerin çürümemesi için gösterdiğiniz özenin çok daha fazlasını zihninizin çürümemesi için göstermediğinizde bir gün o makine, kendini halen çalışıyor sanırken bir karanlığın içinde kaybolup gidiverir.