Yıllar önce okuduğum bir metnin satırlarında şöyle yazıyordu: “Hayatım boyunca aldığım kararların birçoğu sağlıklı değildi, kısa süre sonra öldüler.

Uzun zaman önce çalıştığım bir eğitim kurumunda, sıklıkla sohbet ettiğimiz bir öğrencim vardı. Mevcut koşullarından sürekli yakınır, bunları değiştirebilecek gücünün ve inisiyatifinin bulunmadığından söz ederdi. Bir gün ona koşulları değiştiremiyorsa, bakış açısını değiştirebileceğini söyledim. Bunu nasıl yapacağını sordu, ben de anlattım.

Bakış açınız değişmedikçe kendiniz dışındakilere öfkelenerek ve oturduğunuz yerden bir şeylerin değişmesini bekleyerek aynı hayatın içinde aynı tekrarları yaşar durur, bunun sorumluluğunu da başkalarında bulursunuz. Hepimiz hayatımız boyunca birçok sorunla karşılaşmış ve bunları çözmek için farklı yollara başvurmuşuzdur. Kimi zaman bu çözüm yolları, her yeni sorunda bizim için tanıdık hale gelir ve artık zamanla yine benzer sorunlarla karşılaşmamak için uygun çözüm yolunu buluruz.

Öğrendiğimiz her şey arasında bir ilişki kurarız. Bu ilişki ne kadar akılcıysa, çözüm yollarımız ve muhakememiz de o kadar akılcı olur. Dünya çapında yaşadığımız salgın sürecinde sıkça dile getirilen şu cümleyi hatırlarsınız: “Bu süreç bize çok şey öğretti.” Bir duruma ilişkin gerçekten çok şey öğrendiysek öğrendiğimizi düşündüğümüz şeylerin, içinde bulunduğumuz durumda da bu durum ortadan kalktıktan sonra da sürdürülebilir olması gerekir. Öğrenme ancak bu içselleştirmeyle gerçekleşir.

Cesaret ve farkındalık

Hayat, hem bir zamanlar filiz veren başlangıçların son bulduğu hem de bitişlerin başladığı bir yerdir. Bu döngü içinde hepimizin içinde yeni öğrenmelere açık olma ve yeniden başlama cesareti mutlaka vardır. Hayat, akışın farkında olarak yaşadıklarınızı yönetebildiğinizde sizi bir yerlere taşır. Nefes alıp vermekten ibaret olmadığınızı fark ettiğinizde; düşüncelerinizin ve eylemlerinizin, yani aslında seçimlerinizin sizi gelecekteki siz yaptığını da fark edersiniz.

Unutmayın ki, herkesin yanlış kararları ve hataları vardır. Bunlara takılarak kendinizi ya da başkalarını hırpalamak ve bunları yaşatmayı sürdürmek yerine yaşadıklarınızdan almanız gereken mesajı almaya ve yolunuza devam etmeye bakın. Sağlıksız kararlarınızı bırakınız, ölsünler.