Meğer mahçup olmak duygusu ne duyguymuş,
Demek ki vicdan azabı denen şey buymuş.
İnsan, pişman olduğuna da, gün gelir âh, pişman olurmuş!
Ne çare, geri gelmez zamanlarda, zamana yutulurmuş!
Adamı karşılamaya gitsem bir türlü, gitmesem bir türlü...
Yakışır mı bu yaptığım şeyler, adam isem eğer kültürlü?
Biliyordum kesecekti bursumu adam!
Adam olmamıştım ki, olmuştum bir cudam!
x
Arkadaşı dedi, üzülmeyi bırak artık sen!
Biz senden sanki farklı mıyız aslında tamamen?
Ne demek istiyorsun azîzim sen?
Şunu bir güzel açıklayıversen?
x
Arkadaşı sâkin, kendinden emîn bir hâl aldı. Ciddîleşti. Kelimelerin üstüne basa basa düşüncelerini aktarmaya çalıştı:
Bak kardeşim dedi. Aslında sen; bizlerin körelmiş gözlerini açtın! Gerçeği görmemizi sağladın! En büyük hakikatle, bizleri başbaşa bıraktın!
Asıl sen bizleri kendimize getirdin! Gerçek olan şu ki, bizler senden hiç farklı hareket etmediğimizi gördük. Aklımız başımıza geldi. Sağol, varol! Sana ne kadar teşekkür etsek azdır.
x
Şaşırma sırası şimdi arkadaşındaydı. Bu sebeple dikkatle onu dinliyordu. O şöyle sürdürdü konuşmasını:
Bak kardeşim dedi, yoktuk bizler! Yoktu kâinat! Beşik misali hazırladı dünyayı Yaratan. Bitkilerle, hayvanlarla donattı arzı. Hepsinden sonra yarattı insanı Allah. Yeryüzünü mideye sofra olarak kurdu. Göz için ışığı, kulak için sesi yarattı.
Bitkileri hayvanlara, hayvanları insanlara hizmet için halketti. İnsanı ise kendine ayırdı. Kendine muhatap, hitap edilecek eşref-i mahlûkat, yaratılmışların en şereflisi, en seçkini ve kendine habib / sevgili olarak seçti, ayırdı.
Levlâke / Sen olmasaydın? Sırrına mazhar etti. Ben ebedîyim, insanı da ebedî / sonsuz kıldım dedi. Ve buyurdu:
İnsanı ben katıma alacağım,
Cennet denen yerde yaşatacağım.
Genç, dinç ve ölümsüz olacak!
Orda sonsuz, ebedî kalacak!
x
Dünyaya niçin gönderdim insanı? Çünkü orası bir okul. Bir hazırlık sınıfı. Öte âlemin protokollerini, bu âlemde öğretiyorum. Ebedî hayata ilk adımı dünyada attırıyorum. Gelince kulum buraya bocalamasın, gözleri kamaşmasın! Aklı başından gitmesin diye.
x
İnsana son olarak altı bin küsur mesaj gönderdi. Senin yaptığın gibi “koy sepete” dedik! Hiç merak etmedik! Hiç açıp okumadık! Gereğini hiç yapmadık! Hâlen de doğru dürüst yapmıyoruz.
