- Mevki, makam ve zirveye, kısaca başarıya giden yolu merak ediyorsak,

     - İkbal ve muvaffakıyet yolunun, önce bedel ödemekten geçtiğini,

     - Sıkıntı, belâ ve musibet -istenmese de - geldiğinde fırsata dönüştürmeyi,

     - Başımıza gelenleri, nasıl doğru okumak ve değerlendirmek gerektiğini,

     - İnsanlar zulmedip, kaderin adalet ettiğini, somut olarak görmek istiyorsak,

     - Yeis / ümidsizliğin her türlü gelişmenin engeli olduğunu anlamak için,

     - Şehvetin karşısında, iffetin zaferine şahit olmak,

     - Sabır, ümit ve namus timsaliyle tanışmanın,

     - Tarihteki doğru, güzel ve yerinde davranışları, güncellemek lâzım geldiğini,

     - Bugünü iyi anılmanın, geçmişteki davranışlara bağlı olduğunu,

     - Asıl olanın anlatmak değil, anlattıklarını yaşamak olduğunu,

     - İlmin ameli doğurması, bilmenin yapmakla taçlandırılması gerektiğini,

     - Nazar edenin, basîrete de ihtiyacı olduğunu bilmesi icap ettiğini,

     - Gerektiğinde, zindanı gayri meşru zevklere tercih etmenin değerini,

     - Yanlışta ısrar etmenin, yenilerine kucak açacağını görmek için,

     - Kıskançlığın çok yanlış adımlar attırmaya sebep olacağını,

     - İlk düğmeyi yanlış düğmelemeye son vermek gerektiğini,

     - Yanlıştan ilk fırsatta dönmenin; kâr üstüne kâr olduğunu,

     - Her ortam ve şartta; iyi, doğru ve güzelin tebliğine yol bulunabileceğini,

     - “Belâ dile dayalıdır.” Ağızdan çıkanın başa geleceğinin unutulmamasını,

     - Tedbirin, takdire engel olmadığını,

     - Tevekkül etmenin, tedbire mâni teşkil etmiyeceğini;

        “Alınan tedbir ile bir psikolojik ihtiyacın karşılandığını ve bunun insana, en azından moral

        kazandırdığını hesaba katmak gerekir.” (Elmalılı M. Hamdi Yazır) olduğunu,

     -  Kur’an’ı okuyup anlamanın, insanı; insan sarrafı yapacağını,

     - Kur’an’ın muhatabı insan olduğunu,

     - Kur’an’ın konusunun da insan olduğunu,

     - İnsan tavır ve davranışlarının konu edildiğini merak ediyorsak,

     - İlâhî takdirde, insan tercihinin rolünü anlamada, tam bir rehber edinmek istiyorsak,

     - Tercihlerin; takdirlerin tespit edicisi olduğunu anlamak için,

     - Kur’an’ın; tercihlerde yol gösterici bulunduğunu,

     - Kur’an’ın; tercihte rehberlik ettiğine şahit olmayı,

     - Tercihlerin takdire davetiye çıkardığını,

     - Mevki, makam ve her türlü refaha ermişken;

       Ölümü istemenin hikmetine vâkıf olmak,

       Müslüman olarak ölmenin bahtiyarlığını teneffüs etmek,

     - Kur’an’ın âlemler için, ancak bir öğüt olduğunu,

       Çünkü “Lâ ikrahe fi’d-dîn.” / “Dinde zorlama yoktur.”

     - Bütün bunların ve daha fazlasının hikmet ve sırlarına vâkıf olmak istiyorsak;

       Kur’an-ı Kerîmden Yûsuf sûresini okumalıyız.

       Özellikle, Sn. Veli Tahir Erdoğan’ın “Kur’an Bana Ne Diyor?” isimli,

       Çok değerli Açıklamalı Mealinden;

       “Ahsenü’l-Kasas” / “Kıssaların En Güzeli” olan

       Yûsuf sûresini okursak; değmeyin keyfimize,

       Hele bir de, bu sûreyi;

       Müfessirlerin gözdesi olan merhum Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın

       Tefsirlerin şaheseri olan “Hak Dini Kur’an Dili” nden okuyacak olursak;

       İşte o zaman, manevî hazzın doruklarına yükseliriz be dostlar!