İbrahim Güray AYTEKİN ÖZEL HABER ARAŞTIRMA

19. Yüzyıla ait olan Üzümlü Kilisesi bölgenin önemli olan Rum yerleşimlerinden biriydi. Kilisenin bir çan kulesi de bulunuyor. Kilise 1856’da yayınlanan Islahat Fermanı gereğince Abdülmecid Han döneminde yapılmıştır. Kilisenin Rumca Kitabesinde bazı ifadeler de yer almaktadır

“Agios Theodoros Trion’un bu çok kutsal kilisesi, İmparator Sultan Abdülmecid Han zamanında, onun yüksek iradesi ile Aziz İkonion (metropoliti) Neofitos Efendi’nin teşviki ile ve burada (Malakopi) ikamet eden Hristiyanların bağışları ile Haldiaslı baş mimar Kiriako Papadopoulos Efendi’nin zahmetleriyle inşa edilmiştir.

Agios Theodoros’a ithaf edilmiş ve kutsanarak açılmıştır. Ki onun (Agios Theodoros) vasıtalarıyla Allah bu memleketi bütün tehlikelerden korusun. âmin. Sene 1858 Mayıs 15…”

Hem yerli hem de yabancı turistler tarafından her yıl binlerce ziyaret alan kilise özellikle de yabancı turistler tarafından ilgi görüyor. Kilise sadece mimari açıdan da değil mimari plastik bezemelerinin zenginliği ve anıtsal duvar resimlerinde olan yüksek kalite nedeniyle de bir hayli ilgi çekiyor. Üzümlü Kilisesi yapılışında ise Selçuklu mimarisinden etkilenilmiştir.

Kapadokya’da sayısız bulunan kiliselerden en önemlilerinden bir tanesi ise Üzümlü Kilisesi – Aziz Theodoros Trion Kilisesi Derinkuyu Kapadokya’dır. 

Kapadokya Kiliseleri içerisinde yer alan Üzümlü Kilisesi – Aziz Theodoros Trion Kilisesi, Derinkuyu ilçesinde yer alıyor.  Kilise sadece Üzümlü Kilisesi ya da Aziz Theodoros Trion Kilisesi olarak değil aynı zamanda Aziz Nichitas Kilisesi olarak da biliniyor. Bunun nedeni ise kilisenin ithaf yazısında Aziz Nichitas’ın adının geçmesidir.

Üzümlü Kilisesi kare planlı olup tek apsisten oluşur. 

Kilisenin manastır kilisesi olduğu da düşünülüyor. Kilise tavanında saç örgüsü modellerinden oluşan dikdörtgen bir çerçeve bulunuyor. Çerçeve içerisinde ise bir haç resmi var. Haçın etrafında ise Üzümlü Kilisesi adının geldiği üzüm resimleri bulunmaktadır.

Deve yumurtası ile toprak birleştirilerek yapılan Aziz Theodoros Trion Kilisesi, bugünlerde bile eşine az rastlanır denge sütunlarıyla görenleri şaşkına çeviriyor. Bu denge sütunlarının özelliği ise deprem sırasında üzerinde bulunan 1-2 santimetrelik boşluklar sıkışınca kilisenin ayakta kalmasını sağlamaktadır. Ayrıca tavan kısmında yer alan hac işaretleri de taşların dengesini sağlamaktadır. Bu hac işaretli taşlar yıkılma sırasında düştüğünde  bile kilisenin sadece 1/3 ‘lük bir kesimi yıkılmaktadır.

Kilise tavanında bulunan dikdörtgen çerçevenin iki tarafında altışar havari remi bulunuyor. Üzümlü Kilisesi apsisinin ön tarafında ise keşişin çilesi tanımlamasıyla Aziz Seimeon betimi yer alıyor. Psinin içerisinde kucağında İsa ve Meryem yanında ise Gabriel ve Mikhael melekleri her iki yanda yer alıyor.

Kapının hemen sağ tarafında 2 adet mezara benzeyen aslında papazın karısının ve çocuğunun vaftiz edildiği çukurlar vardır. Bu vaftiz çukurlarındaki inanış ise ölen kişiler bu çukurlarda bir gün boyunca bekletilmekte ve üzerinden kaç kişi geçerse de o kadar günahlarının affedildiğine inanırlarmış. Eskiden ölen kişiler değerli eşyalarıyla birlikte gömüldüğünü herkes biliyordur. 

Aslında vaftiz çukurunda da papazın karısı ve çocuğunun da değerli eşyalarıyla birlikte gömülmüş fakat değerli eşyaları çalınmıştır. Kilisede bir başka çalınan şey ise çandır. Çanın hikayesi bana ilgi çekici gelse de birazda ilginç geldi. Daha önceden araba gibi araçların olmadığı bu yerde develer ve atlarla saldırıya geçiyorlarmış ve bunların ayak sesleri ile de bu çan ayak seslerini melodiye çevirmekteymiş. Bu melodiyi duyan halk da en yakın yerleşim yeri olan kaymaklı yer altına kaçabilmekteymiş.

Üzümlü Kilisesi tarihi bilgiler hakkında konuşacak olursak Üzümlü Kilisesi Fresklerinin ikonoklast öncesi dönemine ait olduğu için Kapadokya’daki nadir örneklerdendir. Kilise bezemeleri ise ikonoklast dönemde yapılmıştır.

Üzümlü kilisesi apsisi önünde yer alan duvarda çarmıhta İsa cübbeli resmedilmiştir. Kilisenin oyulduğu peribacasının üst kısmında ise bir hücre yer alır. Bu hücrede Aziz Nichitas’ın uzun yıllar boyunca saklandığı iddia ediliyor.  Bu hücre tavanında kabartmalı şekilde yapılmış bir haç yer almaktadır. Kilise yanında bir şapel yer alırken tam karşısında ise şarap severlere şarap yapım evi  ŞARAPHANE bulunuyor.

Adına kilise yaptırılan Aziz theodoros Bizans Rumu Hristiyan aziz, kilise babası, keşiş ve teolog. Studios Manastırı igumenosu olarak görev yaptığı sırada yazdığı manastır kuralları kölelik karşıtı ilk yazılı kayıt olarak kabul edilmektedir.

Aziz Theodor, Roma döneminde M.S. 284 - 305 tarihleri arasında Amasya’da yaşamıştır. Çok genç yaştayken Roma Ordusu’na kayıt olur. Latincede “acemi asker” anlamına gelen “tyrid” lakabı ile anılır. Gözü pekliği ve cesareti sayesinde ordu içerisinde kendini kabul ettirir. Roma İmparatoru Maksimia’nın hükümdarlığı sırasında, Hıristiyanlığa katı bir şekilde baskı uyguladığı dönemde Hıristiyanlığı seçer. 

İnananları etrafında toplar. Güçlü bir önder haline gelir. Roma idaresi, bir süre sonra, RAB İsa’ya inananların bu işten vazgeçmelerini ve putlara kurban adamalarını ister. Bu emirlere uymayanlar üzerinde zulme başlanır. Amasya’daki Hıristiyan tapınakları yıkılır. Çok sayıda inanmış Hıristiyan katledilir.

Romalılar, Hıristiyanlığı kabul ettiğini bildikleri Theodor’dan daha iyi düşünmesini ve bu işten vazgeçmesini isterler ve cevap vermesi için zaman tanırlar. Ancak o kararından dönmez. İnancından vazgeçmeyeceği yönünde cevap verir ve RAB’be sadakatini korur. 

Aziz Theodor’un verdiği yanıt şöyledir, " Benim Tanrım, Tanrı'nın biricik Oğlu İsa'dır. Onun uğruna her türlü işkenceye katlanmaya hazırım". Bu karar Roma idaresini kızdırır ve etrafında toplananlarla birlikte işkenceye tabi tutulur. İşkencelerden sonra ateşte canlı canlı yakılarak öldürülür. Ateş içerisinde aman dilemek yerine RAB İsa’nın tek Tanrı olduğunu haykırır.