Türk Dünyası’nın büyük bilgesi, büyük fikir ve dava adamı Prof. Dr. Turan Yazgan, sonsuzluğu yürüyüşünün yedinci yıldönümünde, İstanbul’da, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı ve İstanbul Üniversitesi’nin düzenledikleri görkemli bir törenle anıldı.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, İsmail Gaspıralı’nın düşünce ve ideallerin yaşatmak amacıyla, Türk Dünyası coğrafyasını kapsayan her bölgesinde hayata geçirdiği ve bugün de takdirle anılan eğitim, kültür ve bilimsel çalışmalara imza atan, “Devletin yapamadığını yapan insan” olarak anılan Prof. Dr. Turan Yazgan’ı rahmet ve saygıyla anmak amacıyla, her yıl “Prof. Dr. Turan Yazgan’ı Anma ve ‘Türk Dünyası Turan Yazgan Büyük Ödülü’ Töreni” düzenlemektedir.

Ömrünü Türk Dünyası’nın birliğine, İsmail Gaspıralı Bey’in, “DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK” idealine vakfetmiş ve bu ülküyü 1980’de kurduğu Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’yla hayat geçirmiş olan büyük fikir ve ülkü adamı Prof Dr Turan Yazgan, Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde Atatürk’ün vasiyeti hatırlamış, Türk kültür ikliminde yaşayan kardeş ülkelerin ilmi, kültürel ve sosyal alanda ilk tanışmalarını ve buluşmalarını gerçekleştirmiştir.

Türk Dünyası’nda kurduğu lise ve üniversite seviyesindeki eğitim kurumlarıyla on binlerce çocuğumuzun ve gencimizin Türklük bilinciyle çağdaş eğitim almasını sağlamış, 300 civarında ilmi eser, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, Türk Dünyası Tarih Kültür Dergisi ve Akademik Bakış dergileriyle Türklüğün bilimsel hafızasını kayıt altına almış ve Türk Dünyası’nın birliği, dirliği, gelişmesi yolunda dünden yarına çok kıymetli aydınlık fikirler üretip akılcı çözüm yolları göstermiştir.

Bu yıl yedincisi gerçekleştirilen “Prof. Dr. Turan Yazgan’ı Anma ve ‘Türk Dünyası Turan Yazgan Büyük Ödülü’ Töreni” İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi’ndeki Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda, Türk Dünyası’nın her yöresinden gelenlerin katılımıyla gerçekleştirilen görkemli bir törenle anıldı. Tören sonrasında, Türk müziğinin korunması ve gelişmesine yüksek hizmetleri olan devlet sanatçısı, Prof. Dr. Nevzat Atlığ’a “Türk Dünyası Turan Yazgan Büyük Ödülü” verildi.

Anma programı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’mızın okunmasının ardından kürsüye gelen Vakıf Genel Başkanı Közhan Yazgan’ın açılış konuşmasıyla başladı. Közhan Yazgan konuşmasında, babası Turan Yazgan hakkında özetle şunları söyledi:
Hocamız hayatı boyunca Türklük için çalıştı, kendisindeki bu heyecan ve enerjiyi bugüne kadar başka bir kimsede göremedik.

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın kuruluşundan son nefesini verdiği güne kadar o kadar çok çalıştı ki, bırakın birimizi, hiçbir kurum onun hızına ulaşamadı. Sevdalı olduğu Türkistan coğrafyasına, kıt imkanlarıyla büyük işler yaptığına tanıklık etti yakın tarihimiz. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından çok önceleri ilk temasları o sağladı.

Hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadı. Binlerce zorluğa rağmen ısrarla çabaladı, her seviyede kollar açtı, millî ve Türkçe eğitim verdi. Çünkü Hocamız, Gaspıralı’nın ‘Dilde, fikirde, işte birlik’ ilkesi ile büyük Atatürk’ün ‘Türk Birliğine inanıyor ve onu görüyorum’ sözlerini kendine bayrak edinmişti.

FETÖ’nün Amerikan Kolejlerinin devamı olduğunu her zaman yürekli bir şekilde o dile getirdi, bu sebeple Vakfımız ve eğitim kurumları maddi manevi birçok ambargolara, mağduriyetlere uğratıldı. Tarih, Hocamızın haklılığını bir kez daha ortaya çıkardı.

Tarih ve talih milletlerin önüne büyük fırsatlar çıkarır, ama Atatürk’ün dediği gibi bu fırsatları değerlendirmek için hazır olmak gerekir. Maalesef bizim önümüze her türlü karartmayı uyguladıkları için, hazır değildik. Bunu kısıtlı imkanlarıyla Prof. Dr. Turan Yazgan Hocamızın kurduğu Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı gerçekleştirmeye çalıştı…

Sözlerimi Turan Hocamızın çok büyük önem verdiği Türk kültürünü vurgulayan, ‘Dünyada pek çok milletin mezarı mevcuttur. Bu milletlerin hiçbirisi topla, tüfekle yok edilmemiştir. Sadece ve sadece dilini ve gönül dili olan musikisini kaybettikleri için yok olmuşlardır’ özdeyişi ile bitirirken bugün, burada Türk kültürüne yaptığı yüksek hizmetlerden dolayı ‘Türk Dünyası Turan Yazgan Ödülü’nü takdim edeceğimiz Türk musikisinin kıymetli üstadı, devlet sanatçısı, baba dostu Prof. Dr. Nevzat Atlığ Hocamıza saygılarımızı arz ediyoruz.”

REKTÖR PROF. DR. MAHMUT AK: “YOLUMUZU, TURAN YAZGAN VE NEVZAT ATLIĞ GİBİ HOCALARIMIZ AYDINLATIYOR”

Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nın Türklük bilimi, Türk kültürü ve eğitim faaliyetlerine her zaman destek olan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak yaptığı konuşmada; “Biz Turan Yazgan Hocamızı daha ilk zamanlardan itibaren hakkıyla tanıyanlardan olduk. Türk Dünyası’yla ilgili münasebetlerimiz vesilesiyle bunu çok daha derinden ve yakından görmek imkanı bulduk.

Pek yakın bir geçmişte, Azerbaycan Bakü’de, Hocamızın kurduğu Fakültede güzel bir etkinlik gerçekleştirildi. Hem devletimizin ilgili yetkilileri, hem de Türkiye’den ve Azerbaycan’dan aslında Turan Yazgan dostu olmak ön kimliği yanında Türk dostu olan birçok kişiyle birlikte olduk.

Etrafımızdaki coğrafyada Türkiye Cumhuriyeti ve Türk devletinin idealleri bulunmaktadır ve herkes bu çınarın gölgesinde yer edinmek için, gördüğünüz gibi bir koşturmaca içindedir. Şükürler olsun ki, devletimizin geleneği ve milletimizin sahip olduğu hasletleri, bu talepleri fazlasıyla karşılayacak zenginliğe ve derinliğe sahiptir. Ama bu derinlik ve genişlik hiç şüphesiz kendiliğinden oluşmuyor.

Aslında Turan Yazgan Hocamız, Nevzat Atlığ Hocamız ve emsali olan birçok büyüğümüz gibi, yetiştirdiği simalar eliyle, onların aydınlattığı yolla ve bize sundukları fener vasıtasıyla ortaya çıkmış olan bir rahatlık bizim için.

Şimdi bir Nevzat Atlığ’ın, bir Turan Yazgan’ın varlığı bizim işimizi ne kadar kolaylaştırıyor, şöyle bir düşünelim.. Biz aslında açılmış olan bir yolda, büyük bir güvenle, ezberlenmiş bir metotla yürüme kolaylığını yaşıyoruz. Turan Yazgan Hocanın açtığı yolla Türk Cumhuriyetlerinden eğitim alan birçok kişi artık karar alıcı mevkideler…”

YAĞMUR TUNALI: “TURAN HOCAMIZIN KÜLTÜREL ZEMİNİ İLİM, FİKİR VE İRFAN HAYATIMIZ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR”

Program, ağırlıklı olarak bizzat kendi ağzından Türk Dünyası’nın dile getirildiği ve dil birliği başta olmak üzere Türklük meseleleriyle ilgili güçlü mesajlar ileten Turan Yazgan Belgeseli gösterimiyle devam etti.

Belgeselin ardından kürsüye gelen şair, yazar ve TRT kökenli yayın ve kültür adamı Yağmur Tunalı, “Turan Yazgan’ın Türk Kültürüne Hizmetleri” başlıklı bir konuşma yaptı. Tunalı konuşmasında Prof. Dr. Turan Yazgan’ı şu sözlerle anlattı:

“Bugün Nevzat Atlığ ve Turan Yazgan gibi iki büyük ruhun bir başka planda buluşmasına şahit oluyoruz bu toplantıda. Bu toplantının özelliği ve önemi buradadır ve söyleyeceklerim de bu cümleyi bir manada düşündürmek içindir.

Biz büyük insanları bize en fazla görünen yönleriyle tanırız. Bizim için Turan Yazgan bir hareket adamıdır, bir ideal adamıdır; yüksek voltajlı bir idealisttir. Biz onu o yönüyle tanırız. Onun, bu hareket adamı ve idealistliğinin arka planında, onu bize gösteren, onu bütün hayatının gayesi, ışığı halinde bize sunan ve bizi sevk eden, peşinden götüren, ordular halinde sevk eden Hocamın o büyük kültürüydü.

Bizim ihmal ettiğimiz ve bu vakte kadar da konuşmadığımız Hocanın kültürel zemini, kültürel bakış açısı ve kültür dili, yeni kelimeyle yetkinliği, o kemale ermiş, o mükemmeliyete ermiş kültür taraflarıyla da, pek çok bakımdan incelenmesi, tezler yapılması, biyografiler yazılması; ilim hayatımız için, fikir hayatımız için, irfan hayatımız için fevkalade mühimdir.”

TÜRK DÜNYASI TURAN YAZGAN ÖDÜLÜ

Yağmur Tunalı’nın konuşmasından sonra programın sunucusu Dr. Nermin Gültek, daha önceki yıllarda “Türk Dünyası Turan Yazgan Ödülü” alanların hatırlatıldığı görsel sunum eşliğinde, bu yılki ödülün Vakf Yönetim Kurulu kararıyla Türk Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Nevzat Atlığ’a layık görüldüğünü açıkladı.

Prof. Dr. Nevzat Atlığ’ı özet olarak tanıtan bir görsel sunumun ardından sahneye davet edilen Devlet Sanatçısı Atlığ’a “TÜRK DÜNYASI TURAN YAZGAN ÖDÜLÜ”, ödül beratı ve Türklüğün sembolü bozkurt heykeli, Vakıf Genel Başkanı Közhan Yazgan, Prof. Dr. Turan Yazgan’ın eşi Gülen Yazgan ile İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak tarafından sunuldu.
Ödülünü aldıktan sonra kürsüye gelen Prof. Dr. Nevzat Atlığ, duygu ve düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Bugün ‘Turan Yazgan Ödülü’ ile taltif edilmiş bulunuyorum. Bundan dolayı da, gerçekten ziyadesiyle memnunum. Ben ona hem ebedi hem ezeli kardeşim derdim. O, benim için çok başka bir insandı. Hayatımda gördüğüm Atatürk sevdalıları, Türk milliyetçileri arasında, ondan daha şahsiyetlisi, hemen hemen yok gibiydi.

Yıllarca hemhâl olduk. Birbirimize çok yaklaştık. Birbirimizin gerçek dostu olduk. Kaybıyla, kendimi daima yetim ve öksüz hissettim. Ama ne çare, hayat böyle bir şey işte..

Kendisi, Türk milliyetçiliğinin yılmaz bir savaşçısıydı, bir mücahidiydi. Bundan bir gün bir an şaşmadı ve ömrü bu kültürün hizmetiyle geçti.

Bana konuşmalarımızda daima, ‘Türk dili ve Türk musikisi, Türk kültürünün en önemli iki unsurudur’ derdi. Nitekim, ben de bundan bir bakıma istifade ederek, Devlet Korosu’nu kurduktan sonra, Türkiye’de o güne kadar yüce devletimin yapması lazım geldiği, ama maalesef yapamadığı musikimizde bazı şeyleri başarmaya, Turan Hoca vasıtasıyla sahip olabildim.

…Gençliğimde babam, evde musikiyle meşgul olmasına rağmen, mütemadiyen İstanbul’a geldiğim zaman bile nota sıkıntısı çektim. 39-40’lı senelere varıncaya kadar doğru dürüst nota yoktu.

Klasik Türk Musikisiyle ilgili plaklar, Mesut Cemil üstadımızın 930’lu yıllarda yaptığı birkaç plaktan ibaretti ve artık modası geçmiş gramofonlarda kalmıştı. Yani, 930’dan 986 yılına kadar, Klasik Türk Musikimizle ilgili plaklar Türkiye’de mevcut değildi. Bunu yapmak devletin görevi iken, maalesef Kültür Bakanlığı’na bunu yaptırmaya muvaffak olamadık. Ve bu, Abdulkadur Meragî’den zamanımıza kadar uzanan ve 14 asrı kapsayan bir seri hâlinde, Turan Hoca’yla mümkün olabildi.

…Daha sonra nota yayınları geldi. Doğru dürüst nota bulamıyorduk. Bakın bugün, daha sonra da Turan Hoca’nın kaybından sonra da Bakırköy Konservatuvarı Vakfı bunu üzerine alarak, yakın arkadaşlarım Fatih Salgar ve Hikmet Özkahraman olduğu hâlde -Muhterem Hocam sana hitap ediyorum - 5. Cilde ulaştık. Bunlar musikide o tarihlerde atılmamış adımlardı. Bunlar hep Turan Hoca vasıtasıyla oldu.”

MÜNİP UTANDI’DAN MUHTEŞEM KONSER

Prof. Dr. Turan Yazgan’ı anma programı, Devlet Sanatçısı Nevzat Atlığ Hoca’nın öğrencisi, Türk Sanat Musikisi’nin büyük sanatçısı Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Musikisi Korosu ses sanatçılarından biri olan Münip Utandı’nın; Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Musikisi Korosu ve Kültür Bakanlığı Tarihî Türk Müziği Topluluğu’nun saz sanatçıları, Aziz Şükrü Özoğuz (keman), Osman Nuri Özpeker (ud), Özata Ayan (tanbur), Serap Çağlayan (kanun), Yasemin Şehnaz Ayan (kemençe), Volkan Erten (viyolonsel) eşliğinde verdiği muhteşem Klasik Türk Musikisi konseriyle son buldu.