TARİH TEKERRÜR EDİYOR!...
1970’li yılların sonlarındayız. İstanbul Belediyesi C.H.P.’ nin elinde, Gazete’leriemize bir ihbar geliyor. İhbara gövre, İstanbul Belediyesi, Mezarlıklar Müdürlüğü’nün, Beşiktaş Şefliği’nde, Cenaze imamlarından birisi, kadrosu, “ Gassal,” ( ölü yıkayıcısı) Şeflik’de çalışan, diğer Cenaze imamlarına Gassal’lara ve işleri dolaysiyle Şefliğe felen vatandaşlara komünizim propagandası yapmaktadır.İhbarı değerlendirean arkadaşlarımız, Mezarlıklar Müdürlüğü’nün Beşiktaş Şefliği’ne gittiklerinde, oradan çalışan gassal ve cenaze imamları, İzzet Yeşilbaş adlı Cenaze İmamı’nın Gassal’in daimÎ Sosyalist Sovyetler Birliği’ni medh-u sena’da bulunduğunu, Boğazdan geçen Sovyetler Birliği Deniz Kuvvetlerine aid, gemiler için,” Bizim Gemiler geçiyor, yakın bir zamanda, Orak-Çekiç’li, Kızıl bayraklar bizim Semalarımızda da dalgalanacak, Fabrika’lar çalışanların olacak, her vatandaş eşit derecede zengin olacak,” gibi Marksist, Leninist fikirleri aşılamaya çalıştığını, söylediler. Gerekirse, imza veririz, haberiniz da’va konusu olursa, gidir şahid’lik ederiz,” demişler, demişler...
Neşriyatımız üzerine, İzzet Yeşilbaş isimli, Cenaze imamı, ( Gassal,”ın Belediye’deki gassallık vazifesine son verildi. İzzet Yeşilbaş, Cumhuriyet Gazete’sine gitmiş,”Da’va aç, eğer mesaî arkadaşların gelip, aleyhine şahid’lik etmezseler, da’va’yı kazanır, yüklü miktarda tazminat alırsın,” demişler ve kendisini, Avukat Orhan- Burhan Apaydın biraderlere yönlendirmişler. Derin devletin, Vesayet Rejminin tamamiyle, hakim olduğu, o devirde, Avukatlar, Orhan- Burhan Apaydın Kardeşlerin, bilhassa, tazminat da’va’larında “ kazanma garantisiyle,” kazanılacak tazminatın, % 50 paylaşılması şartıyla, müvekkilleriyle anlaşma yaptıkları biliniyonrdu.
Avukatlarımız, aleyhimize da’va ikame edildiğini, ihbarda bulunan ve ihbar dilekçesinde imzaları bulunan, Cenaze imamları- gassallar mahkeme’ye gelip şahid’lik etmezlerse, Neşriyatımız üozerine, vazife’den uzaklaştırılan ve mağdur olduğu iddiasıyla aleyhimize da’va ikame eden şahız tazminat da’va’sını kazanabilir, üstelik Avukatları dişli avukatlar,” dediler...
Siz, müdafaanızı hazırlayın, muhbirler, üostelik, ihbarlarını imza altına alanlar elbette gelip şahid’lik de yapacaklardır,” dedim.
Muhakeme başladı, ilk celse’de Avukatlarımıza şahid’leri hazır etmeleri halinde bir sonraki celse’de dinleneceği ihtar edildi. Daha önce şahidlik yapabileceklerini söyleyen ve bu ihbarlarını imza altına alan Cenaze imamlarından- gassallardan hiçbirisi şahid’lik için Mahkeme’ye gelmediler. Sonraları öğrendik ki, Belediye Mezarlıklar Müdürlüğü tarafından,” Eğer gider İzzet Yeşilbaş aleyhinde şahidlik ederseniz, hepinizin işinhe son veriris,” diye tehdit edildiklerinden, şahid’lik için mahkeme’eye gelmemişler. O devirde, da’va’lar, bidayet mahkeme’lerinde, takribî, Beş yıl, Temyiz- Yargıtay süresinde en az, üç yıl devöam ediyorken, bizim da’va’mıaz, ikinci duruşmada bidayet mahkemesinde karara bağlandı, devrin rakamlarıyla 5.000 TL. gibi, ağır bir tazminata hükm’edildi. Avukat arkadaşlarımız Temyiz yoluna başvurdular, iki ay içinde Yargıtay Temyiz gerekçelerimizi red’ederek da’va’yı kesinleştirdi.
Dosya bidayet Mahkemesine intikal ettikten sonra infaz Savcılığına, oradan da icra dairelerine intikal edermiş... Avukat arkadaşlar hükmedilen tazminat miktarını dört eşit taksitte ödeme hakkımız olduğuunu söylediler, gerekli müraccatı yapınız, ödeyelim, ta’limatını verdim.Avukat arkadaşlarımız tam da bu işlerle meşgul iken, Santral vazifelisi, Müracaattaki arkadaşımız, Mehmed Öncü, “Hocam, İzzet Yeşilbaş diye birisi, kendisini hangi serviste bir işi varsa, oraya tevcih edelim,” dememize rağmen, ancak sizinle görüşmek istediğini söyliyor, ısrar ediyor.Hakkımızda tazminat da’vası açan kişinin İzzet Yeşilbaş olduğunu çoktan unutmuştum, hatırımda kalan, da’vca’yı açanların Avukatlar, Orhan- Burhan Apayaydın kardeşler olduğu idi. “ Buyursun, gelsin, rdedim, odama aldım, karşımdaki koltuklardan birisine oturttum, çay-kahve ikrem ettim. Buyurun! dedim.” Akkoca Hocam, Ben, Gazetenizin neşriyatı üzerine Mezarlıklar Müdürlüğün’den, Cenaze imamlığından- gassallıktan uzaklaştırılan , İzzet Yeşilbaş’ım, herhalde biliyorsunuzdur, en azından Avukaatlarınız haber vermişlerdir, aleyhinizde açtırdığım tazminat da’va’sını kazandım, Kararı yargıtay da tasdik etti ve kesinleşti.Biliyorum,Ödeme yapmaları için Avukat Arkardaşlarıma gerekli ta’limat verilmiştir, Merak etmeyiniz, ödemeniz yapılacaktır, ayrıca, vaziyetin bu noktaya kardar gelmesinden, Sizin işinizden olmaünızdan dolayı da derin üzüntü duyduğumu belirtmek isterim,” dedim.” ^ Akoca Hocam, Sizden bir istirhamım var! Buyurun, eğer yapabileceğim herhangi bir şey ise, seve seve, yerine getiririm,” “ Bildiğiniz gibi, şu an herhangi bir işim, herhangi bir gelirim yok. Bu tazminatımıİcra Dairesine yatırmak yerine doğrudan bana elden veriniz, hem siz hem de ben İcra masraflarından kurtuluruz, sonra bana def’aten ödeme yerine ayda 1000 lira olmak üzere, bbana bu tazminatı 5 ayda ödemiş olursunuz, Tamamını ödemiz halinde har vurur, harman saüvurur, harcarım, sonraki aylarda aç kalırım,” Niye olmasın, ben avukat arkadaşlarımla görüşeyim, nasıl yapmamız gerekirse öyle yaparız, Siz yarın öğleden sonra geliniz, ilk peşinatınızı ödeyelim,” dedim.
Teşekkür etti ayrıldı.Avukat Arkadaşlarımız örnek bir makbuz hazırladılar ödemeleri bu şekilde yaparsak, son ödemede de bir Berâet-i Zimme hazırlar imzalatırsak herhangi bir mes’ele olmaz, dediler.
İzzet Yeşilbaş, sadece tazminatını almak için ayda birgün değil, hemen hemen, hergün gazete’ye gelmeye başladı.Gazete’nin bir elemanı gbi Sabahleyin erken saatlerde geliyor, çayını-kahvesini içiyor, öğle yemeklerini Gazete’mizin anlaşmalı Lokantası, Meşhur Sultanahmed Köfteci’sinde yiyor, mesaî bitiminde de diğer personel gibi evinin yolunu tutuyordu.
Tazminat ödenmiş, ibra alınmış, fakat, İzzet Yeşilbaş’ın Müesseseye gidip- gelmeleri devam ediyordu.Zaman oluyordu, delinmiş ayakkabısının tababnını gösteriyor, zaman oluyor, ilkokul Çağındaki oğlunun ismini vererek, Oğlum.... Sabah okula karnı aç olarak gitit, diye, tazallumü halde bulunuyordu.Evinin elektrik-su faturalarını biz ödüyor, evin zarurî gıda ve temizlik ihtiyaçlarını karşılıyor, herhangi bir çalışanımız gibi her ay belli bir miktar da nakit ödemede bulunuyorduk.
Hakkını teslim edelim,C.H.P, Belediyesinde, Mezarlıklar Müdürlüğünde ne kadar su-i sti’mal, rüşvet, irtikap, yolsuzluk her ne varsa delilleriyle birlikte İstihbarak Servimize veriyor, Gazete’lerimizde çıkan haberler,” Sabah Gazete’sinin Haberine Göre,” diye me’haz gösterilerek Ref ikimiz Gazetelerde Manşet Haber, muhalif gazetelerde de, haber olarak veriliyordu.
Aslında değişen bir şey yoktu. 45 yıl önce C.H.P, Belediyesinde olanlar, aynen ve daha fazlasıyla 45 yıl sonra da yine, C.H.P, Belediye’sinde cereyan etmektedir.