"Onlar tuzak kurdular; Allah da onların tuzaklarını bozdu. Allah, tuzak kuranların hayırlısıdır." (Âl-i İmrân 3/54) Aslında, benim sütunumun serlevhası, (başlığı) "Tespitler"dir. Aşağıda yazacağım hususlar gerçekten tarihî tespitler olduğu için, sütun serlevhamı, bu yazıya serlevha yaptım. Geleceğin araştırmacısı-tarihçisi bu tespitleri, ya tarihin şeref levhalarına tespit edecek (iliştirecek) ya da, tarihin çöplüğüne atacaktır. MEKR: Lugatta hile ve hudha demektir. Osmanlıcada "hile ve desise" günümüzde kullanılan uydurukça Türkçe'siyle, yabancı bir kelime, Fransızca complot, "Bir kimseye, bir kuruluşa karşı toplu olarak alınan gizli karar, gizli düzen" ya da, "Topluca ve gizlice yürütülen her hangi bir plân". 2002 Milletvekilliği Genel Seçimlerinin şok neticesi alındığında seçim sisteminin de gereği olarak, % 34,5'lik rey nispetiyle TBMM'nde AKP' % 65'lik milletvekilliği kazandığında, Nisan 2007'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin bu Meclis tarafından yapılacağı, bu takdirde ise, en geç üçüncü turda AKP'nin istediği birisini Cumhurbaşkanı olarak seçebileceği, 2002'den itibâren biliniyordu. Bir müddet beklenildi. AKP'nin başarılı olamayacağı, birlik ve beraberliğini muhafaza edemeyeceği, devlet içinde çeşitli kurum ve kuruluşlarla takışacağı dolayısıyla iktidarının uzun sürmeyeceği varsayılmıştı. AKP tüm tahminleri yanıltmış, başta ekonomi olmak üzere, pek çok sahada geçmişte misli görülmemiş başarı gösteriyordu. Parlamento grubu sımsıkı hükûmetin ve liderliğin arkasındaydı. AKP'nin kısa bir müddet zarfında dağılıp gitmesini ve her sahada başarısızlığını bekleyenleri derin bir sukut-u hayal kaplayınca, yukarıdaki kelimelerin hangisini uygun görürseniz, mekr deyin, hile ve desise deyin, ya da komplo deyin, bu mertebeden sonra AKP'yi bütünüyle imha etmek, onun yerine ikame edecek yeni siyasî aktörleri ortaya çıkarmak için çok kesif bir çalışma başlatıldı. Bir taraftan Türk Siyasî hayatının en kurnaz, zeki, kurt politikacısı Süleyman Demirel, etrafında Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet HABERAL'ın yeni bir siyasî aktör olarak ortaya çıkarılması için kesif bir faaliyet devam ettirilirken, bir başka mahfil de, yine eski kurt politikacılardan Bülent ECEVİT etrafında, Anadolu Üniversitesi eski rektörlerinden ve Eskişehir Anakent Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in yeni bir siyasî aktör olarak ortaya çıkarılması için çok ciddî ve kesif bir çalışma yürütülüyordu.Demirel, eski partisi DYP'den ümidini büsbütün kesmişti. Tansu Çiller'in istifası üzerine giriştiği liderlik müsabakasında "Damat" İlhan Kesici'nin Mehmet Ağar'a karşı liderliği kaybetmesinden itibaren Demirel, DYP’ye çok soğuk davranmaya başlamıştı. Mehmet Ağar belki başarılı bir üçüncü adam, ikinci adam olabilirdi, fakat asla birinci adam, lider olamazdı, olamadı. Geçmişindeki haklı-haksız, üzerine müsnet ithamlar da Mehmet Ağar'ın önündeki en büyük mânia idi. Demirel, Mehmet Ağar dikkate alınmadan, DYP'yi de şamil olmak üzere "Merkez Sağı" birleştirmek için temaslar başlattı, Anavatan Partisi ve diğer tek kişilik ordular olan diğerleri, Sadettin Tantan'ın Yurt Partisi, Yaşar Nuri Öztürk'ün Halkın Yükselişi Partisi, her ne kadar ciddiye alınmadıysa da Haydar Baş'ın Bağımsız Türkiye Partisi, Anavatandan ayrılıp, MHP'ye kabul edilmeyen Yaşar Okuyan'ın Hür Partisi... Demirel ve bu partiler arasındaki temaslarda Yaşar Okuyan'ın önemli rolü olduğunu burada kaydetmeliyim. Adalet Partisi'nde ve Doğruyol Partisi’nde politika yapan Demirel Kahvesi’nin (Kıraathâne) müdâvimi eski politikacılarla Adalet Partisi ve Doğruyol Partisi hükûmetleri dönemlerinde bürokraside önemli görevlerde bulanan eski bürokratların bu hareketi harâretle destekledikleri de bir vâkıadır. Bülent Ecevit, her ne kadar 1999 seçimlerinin birinci partisi ve 57. Hükûmetin büyük partisi, DSP 2002 seçimlerinde bitme noktasına gelmiş, ancak % 1,5 nispetinde rey almış ise de, ümidini yitirmeyerek, "Merkez Sol'un" ya da sol'un, Yılmaz Büyükerşen etrafında yeniden toparlamak için temaslar yürüttü. Deniz Baykal ve Politbüro üyelerini dışarıda bırakmak CHP'yi de şâmil olmak üzere bir çatı altında toplamak için gayret sarfetti.