30 Aralık’tan itibaren Azerbaycan doğalgazı, TANAP ve TAP boru hatları üzerinden Avrupa’ya pompalanmaya başlandı. Önce Azerbaycan’ın, Avrupa’ya doğalgaz pompalamaya başlamasından duyduğumuz sevinci paylaşmak isteriz. Çok duyarlı bir konu olduğu için, bu mutlu ve tarihi olayı, Türkiye ile Azerbaycan’ı küresel çapta önemli bir enerji tedarikçisi konumuna yükselten TANAP-TAP’ın hayata geçirilmesini düşlediğimiz coşkuyla kutlayamadık. Çünkü, Azerbaycan doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa coğrafyasına ulaştırılması, Rusya’nın olduğu kadar ABD’nin de, İran’ın da, İsrail’in de hoşuna gitmemişti.

Şimdilik, iki kardeş ülkeye kazandırdığı ekonomik kazançla övünürken, üretebileceği siyasi sonuçları da dikkatle izleyeceğiz. Çünkü, sessizce hayata geçirilmiş olsa da, TANAP ve TAP doğalgaz boru hatları, üretebileceği olası ekonomik ve siyasi sonuçlardan dolayı, hem bölgesel hem de küresel çapta bazı gelişmeler yaşanmasına neden olacaktır.  

Koronavirüs salgınına yoğunlaşmamız nedeniyle bölgemizde ve dünyada yaşanan bazı çok önemli gelişmeleri gözden kaçırıyoruz. Bu gelişmeler kamuoyuna yansımasa da elbette devletin ilgili birimleri tarafından izleniyor ve gerekli önlemler alınıyor. Bu önlemler gündemimize dış politikada yeni arayışlar başlığı altında yansıyor. Türkiye’nin de gelişmeler paralelinde, bölge ülkeleriyle olan ilişkilerinde bazı önemli adımlar atmakta olduğu anlaşılıyor. 

Türkiye’nin Suriye’de, Irak’ta, Doğu Akdeniz’de, Ege’de, Libya’da, Nijerya’da, Somali’de, Karadeniz’de, Karabağ’da yaptığı ataklardan gurur duyduk, ama mesela, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den soyutlamayı hedefleyen EastMed oluşumunun hangi ülkeler tarafından organize edildiğini ve neler yapmak istediği konusunu yeterince tartışmadık. 30 Aralık’ta sessizce hayata geçirilen TANAP-TAP doğalgaz boru hattının bölgesel ve küresel etkilerini ve üreteceği olası sonuçları konuşmadık. 

Küresel çapta enerji savaşlarının yaşandığı bir dönemde Azerbaycan doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıran TANAP-TAP boru hatları, bölgesel ve küresel aktörler tarafından dikkatle izleniyordu. Küresel enerji denkleminde çok önemli değişiklikler yaptığından, bu hattın hayata geçirilmesi, Azerbaycan kadar, Türkiye açısından da çok önemli sonuçlar üretecektir.  

TANAP-TAP boru hatlarının hayata geçirilmesiyle hareketlenen Kahire merkezli EastMed Gas Forum çalışmalarını bir başka yazımıza bırakarak, bu gelişmenin Kafkasya’ya, Karabağ’a olan yansımalarını irdeleyeceğiz. 

KARABAĞ ZAFERİNİN SONRASI.. 

Dağlık Karabağ’da, 12 Temmuz’da Ermenistan’ın Tovuz’a saldırmasıyla başlayan gelişmeleri, arka planındaki dinamikleri ve tarihi perspektifleriyle birlikte dikkate almadığımızda, yaptığımız değerlendirmeler Karabağ gerçeklerini tam olarak yansıtmayacaktır.

Azerbaycan, 27 Eylül’de başlattığı karşı ataklarla, 1993’ten bu yana Ermenistan işgali altında olan 5 reyonunu geri almıştı. 9 Kasım’da bölgenin kartal yuvası kabul edilen tarihi Şuşa kentinin alınmasıyla Ermenistan teslim olma noktasına gelmişti. İlham Aliyev’in Bakü Şehitliği’nden yapılan canlı yayında,  Azerbaycan ordusunun Şuşa’yı kurtardığını müjdelemesi bütün Türk Dünyası’nda gururlu bir sevinç yaşanmasına neden olmuştu. Azerbaycan ordusu da, nihayet, dünyanın anladığı bir dille konuşmaya başlamıştı ve vatanının 28 yıldır işgal altında tutulan topraklarını söke söke geri alıyordu. 

9/10 Kasım’da gece yarısı görüntülü internet bağlantısıyla Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in ateşkes anlaşması imzaladıkları duyuruldu.  

Anlaşmayla silahlar sustu, çatışma hatları ve Laçın koridorundaki 23 ayrı noktaya 1960 Rus barış gücü askeri konuşlandırıldı.

KARABAĞ İÇTEN İÇE KAYNIYOR

Karabağ’dan, yapılan anlaşmaya göre Laçin ve Nahcivan koridorları çevresinde güvenliği sağlamak üzere devreye gezmesi kararlaştırılan 1960 Rus askeri sayısının, teknik eleman, sağlıkçı kamuflajı altında giderek artmakta olduğuna ilişkin can sıkıcı haberler gelmektedir. Bu hareketlenmenin, TANAP-TAP boru hatlarından Avrupa coğrafyasına Azerbaycan doğalgazının pompalanmaya başlamasının ardından artması, Rusya’nın bu gelişmeden rahatsız olduğu şeklinde yorumlanıyor. 

“Azerbaycan doğalgazı TANAP-TAP boru hatları üzerinden Avrupa’ya pompalanmaya başladı” haberi çok önemli bir gelişmedir. Bu haber kamuoyuna yansıdığında, Rus doğalgaz şirketi Gazprom Export, “TANAP bizi etkilemez” demiş olsa da, Moskova’nın gelişmeden memnun olmadığı biliniyordu.

 Azerbaycan doğalgazını Avrupa coğrafyasına taşıyacak olan TANAP-TAP boru hatlarının hayata geçirilmiş olması yalnızca Rusya’yı değil, Doğu Akdeniz’in derinliklerinden çıkaracağı doğalgazı Girit ve Yunanistan üzerinden Avrupa ülkelerine pompalamayı düşleyen EastMed Gas Forum ortakları olan ABD, İsrail, Mısır, Yunanistan, KRY, İtalya, Ürdün ve Filistin’i de kaygılandırmıştır.

ABD, AVRUPA ÜLKELERİNİ RUS DOĞALGAZINA BAĞIMLI OLMAKTAN KURTARMAYA ÇALIŞIRKEN..

Bilindiği gibi ABD, Avrupa ülkelerini etkin bir şekilde yörüngesine alma çabasındadır. Bunun için de, çeşitli alternatifler sunarak, Avrupa ülkelerini Rus doğalgazına bağımlı olmaktan kurtarmaya çalışmaktadır. 

Hatırlarsanız, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Türkiye’ye yaptırımlar uygulanmasının çok öncesinde, Rus doğalgazını Avrupa coğrafyasına taşıyacak olan TürkAkım boru hattına destek veren bütün Türk şirketlerine yaptırım uygulayacaklarını söylemişti. Rusya’nın Avrupa ülkelerine doğalgaz satmasına karşı çıkan ABD, Azerbaycan doğalgazının Avrupa’ya pompalanmasından memnun olur mu? 

Rusya gazını Avrupa’ya taşıyacak olan Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattı da ABD ile Almanya arasında uzun süredir tartışmalara neden olmaktadır. Alman gazeteleri, “ABD’nin,  Hamburg yakınlarındaki Brunsbüttel ve Wilhelmshaven limanlarındaki terminaller aracılığıyla Avrupa'ya kendi sıvılaştırılmış doğalgazını ihraç edebileceğini, Almanya’nın bu limanlardaki düzenlemeler için ABD’ye 1 milyar Euro finansman sağlama sözü verdiğini” yazmışlardı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Amerika Maliye Bakanı Steven Mnuchin'le konuşan Federal Maliye Bakanı Olaf Scholz, bunun karşılığında "Amerikan yönetiminin Kuzey Akım-2 boru hattının tamamlanmasına ve işletmeye alınmasına onay vermesini, ayrıca projede yer alan şirketlere yaptırım uygulamasını kaldırılmasını" istemişti.

Başbakan Yardımcısı da olan Scholz, geçen yıl, Başkan Trump’ın, Kuzey Akım-2 projesinde çalışan şirketlere ağır yaptırımlar getiren kararnameyi imzalamasını  "Almanya’nın ve Avrupa’nın içişlerine ağır bir müdahale" olarak nitelemiş ve "NATO’da müttefik olan ülkelerin birbirine yaptırım uygulaması kabul edilir bir durum değil" diyerek tepki göstermişti. 

2 bin 360 km uzunluğundaki Kuzey Akım-2 doğalgaz boru hattından, Almanya’nın yanısıra, çok sayıda AB ülkesine Rus doğalgazı pompalanacak. Hat, Batı Avrupa ülkeleri daha ucuza gaz sağlarken, Almanya’yı da Avrupa’nın enerji terminali yapacak. ABD, Kuzey Akım 2 boru hatlarının Avrupa'yı Rus enerjisine bağımlı hale getirecek olmasından dolayı karşı çıkıyor.  

TANAP-TAP BAĞLANTISI KÜRESEL ENERJİ DENGELERİNİ ALTÜST EDİYOR

Türkiye ve Azerbaycan’ın örnek bir kardeşlik dayanışması sergileyerek hem bölgede hem de küresel çapta giderek etkin olmaları, bölgesel ve küresel aktörlerle çıkar çatışmaları yaşamasına neden olmaktadır. 

Azerbaycan’dan Türkiye’nin Yunanistan sınırına uzanan TANAP doğalgaz boru hattını Avrupa içlerine ulaşmasını sağlayan TAP boru hattı, Avrupa ülkelerinin Rus doğal kaynaklarına bağımlı olmaktan kurtaracak olmasından dolayı, Avrupa Komisyonu’nun da destek verdiği bir boru hattıdır.

Avrupa’nın doğalgaz piyasasının yüzde 34’lük bir bölümünü kontrol altında tutan Rusya’nın, bu yıl, Türkiye ve Avrupa ülkelerine pompaladığı 171-172 milyar metreküp doğalgaz miktarını, gelecek yıl 183 milyar metreküpe çıkaracağı hesaplanıyor. 

Avrupa’nın yıllık 500 milyarlık doğalgaz tüketiminin büyük bir çoğunluğu elektrik üretiminde kullanılıyor.

TAP, 40 milyar dolar değerindeki, Azerbaycan’dan Avrupa’ya uzanan Güney Gaz Koridoru projesinin bir parçası ve Hazar Denizi’nden çıkarılan doğalgazın aktarımında kullanılmak üzere kuruldu.

Türkiye’ye sağladığı doğalgaz miktarını giderek artıran Azerbaycan’ın 2021 yılında İtalya’ya 8, Yunanistan ve Bulgaristan’a da 2 milyar metreküp doğalgaz göndermesi bekleniyor.

Azerbaycan’ın resmi enerji şirketi olan SOCAR’ın Başkanı Rovnag Abdüllayev, TANAP-TAP’ın Avrupa’ya gaz pompalamaya başlamasını “Tarihi bir gün” olarak niteledi ve “Güney Gaz Koridoru küresel enerji güvenliğini güçlendirecek. Bu boru hattı Hazar bölgesini Avrupa’ya bağladı” dedi.

Rusya ise bir taraftan da Almanya’ya doğalgaz aktarma amacıyla Kuzey Akım-2 (Nord Stream-2) adlı boru hattını tamamlama çabasında.

ABD’den gelen yaptırımlar nedeniyle duraksayan Kuzey Akım-2 projesini hayata geçirme çalışmaları Aralık ayında yeniden başladı.

TAP’ın paydaşları BP, SOCAR ve Snam yüzde 20’şer ortaklık payına sahipken, Fluxys’in payı yüzde 19, Enagas’ın yüzde 16, Axpo’nun ise yüzde 5.

Hazar Denizi’ndeki Şah Doğalgaz Rezervi’nden doğalgaz çıkarma ve dağıtma işlemleri 2006 yılında başlamıştı. 2018 yılında bölgeden 16 milyar metreküp daha fazla doğalgaz çıkarılmaya başlandı ve toplam kapasite 26 milyar metreküpe yükseltildi.

Azerbaycan, Türkiye ve Gürcistan’a yılda 10 milyar metreküpten fazla doğalgaz tedarik ediliyor.

YARIN; EASTMED Mİ, TURAN KORİDORU MU? TANAP-TAP BAĞLANTISI KİMLERİ NEDEN RAHATSIZ EDİYOR?