Hazret-i Alî Kerreme'llâhu Veche başta olmak üzere, İbn-i Mes'ud, İbn-i Abbas, Ebî Hüreyre rıdvânullâhi aleyhim Ecmâîm hazerâtı'nın da aralarında olduğu sahâbi'den pek çok kimsenin rivâyetine göre:

Fukâhâ'dan Nahaî, Katâde Dahhâk ve İmam-ı Âzam Ebû Hanife'nin de aralarında bulunduğu Hanefiyye Ekolünden pek çok fakîhe göre de; Aşağıdaki hususlar gözönüne alındığında; Salât-ı Vustâ (orta namaz) Salât-ı Asr (İkinci namazıdır)...

Buhârî, Müslim ve diğer Hadis rivâyet eden imamların rivayetlerine göre Sevgili Peygamberimiz, Muhammed-Mustafa salla'llâhu aleyhi ve sellem Efendimiz, Hendek Harbinde "Bizi, Salât-ı Vustâ'dan (Orta Namaz) meşgul edip alıkoydukları için Allah onların evlerini ve kabirlerini ateşle doldursun." buyurmuşlardır. 

Müslim, Bu Hadis-i Şerif metnini "Bizi, Salât-ı Vustâ'dan, İkindi Namaz'ından alıkoydukları için" şeklinde rivayet etmiştir.

Fakihlerden bazıları da; "Mekke-i Mükerreme'nin hürmeti âyetle, Medine-i Münevvere'nin hürmeti hadisle sâbit olduğu gibi, Sabah namazının Salât-ı Vustâ olduğu âyetle, İkindi namazının hadisle sâbittir," demişlerdir. "Asra yemin ederim ki insan gerekten ziyan içindedir. Bundan ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakk'ı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır." (Asr 1, 2, 3)

(ASR, yüzyıl, ikindi vakti ve meyvenin suyunu sıkmak-çıkarmak gibi manalara gelse de, Kur'ân yorumcularının çoğu ikindi vakit olarak tefsir etmişlerdir. Bu sebeble beş vakit namaz arasında betahsiz, ikindi namazına yemin etmiş olması ikindi vaktinin ve ikindi vakitinde kılınan namazını Salât-ı Vustâ olduğunu gösterir...

Peygamberimiz "her kim ki, ikindi namazını geçirirse ehlini, malını, maddî ve manevî bütün varlıklarını kaybetmiş gibidir." buyurmakla ikindi namazını te'kid etmiştir. Bu tekid de ikindi namazının Salât-ı Vustâ olduğunun bir başka delilidir.

Şafak yeri sökünce-Tan yeri ağarması-Sabah, zevâlin zuhuru ile öğlen, güneşin batışı ile akşam, guruptaki şafakın kaybolmasıyla yatsı vakti girmektedir, oysaki ikindi vaktinde böylesine bir vuzuh yoktur, vakti hafîdir, Takvim, vakit cetvelleri ve saatin bulunmadığı hallerde ikindi vaktinin tesbiti fevkalâde zordur, meşakatlidir. İbâdetlerin makbulu zahmetli olanıdır. Bu sebeble de Salât-ı Vustâ İkindi namazıdır, denilmiştir. Ayrıca, Cift namaz öğlen ile tek namaz akşam'ın ortasında olması, tam bir gündüz namazı olan öğlen ile gece namazı olan akşam arasında olması, hattâ, iki gündüz namazları sabahla öğlen, iki gece namazı olan akşamla yatsı arasında bulunması bakımından İkindi namazını Salât-ı Vustâ (orta namaz) olmaya daha da lâyık kılıyor.

Ebî Ubeyde el-Selmânî, Kubeysa bin Züveyp ve diğer bâzı fakihler: Salât-ı Vustâ (orta namaz),

Gündüzün beyazlığı ile gecenin siyahlığı arasında olması, iki rek'ath sabah namazından ziyâde, öğlen, ikindi ve yatsı namazlarından kısa olması uzunluk ve kısalık bakımından da Salât-ı Vustâ (orta namaz) olmaya, beş vakit namaz Mi'rac-ı Şerifte farz kılındıktan sonra ertesi gün Cibril-ü-Emîn'in, namazı ve namaz vakitlerini ta'lim ve tesbit maksadıyla gelip kıldırdığı ilk namaz öğlen namazı olduğu için öğlen namazına Salât-ı Ulâ (birinci namaz) dendiğine göre, orta namaz olmaya lâyık vakit namazı, akşam namazı olmak gerekir.

Sahâbî'den Osman bin Affân radiya'llâhu anh başta olmak üzere, bâzı fakihler de:

Osman bin Affân'ın rivâyet ettiği bir Hadis-i Şerifte Sevgili Peygamberimiz salla'llâhu aleyhi ve sellem, "Her kim, yatkıs namazını cemaatle eda ederse gecenin yarısını namazla geçirmiş gibi sevap kazanır." buyurmuştur. Bilindiği gibi sefer halinde dört rek'atlı farz namazlar kısaltılarak iki rek'at olarak kılınmaktadır. Öğlen, ikinci ve yatsı namazlarının farzları kısaltılmaktadır. Oysaki, Üç rek'atlı akşam namazı ile iki rek'atlı sabah namazının kısatılması sözkonusu değildir. Bu bakımdan yatsı namazı seferi halde dahî kısaltılmayan iki namazın arasında bulunması itibâriyle de Salât-ı Vustâ (orta namaz) olmaya lâyık namaz, yatsı namazıdır," demişlerdir.

Netice itibariyle, Salât-ı Vusta beş vakit namaz arasından birisidir, beş vakit namazına devam edenler bu Salât-ı Vustâyı da eda etmekte olduklarından Salât-ı Vustâ'nın şu namaz, bu namaz olması önemli değildir.