ABD Başkanı Trump, giderayak, Türkiye’nin iyimser beklentilerini dikkate almadan, Türkiye’ye yaptırım öngören tedbir paketini imzaladı. Daha önce Türkiye’ye yaptırımı da öngören 740 milyar dolarlık savunma bütçesine onay vermeyeceğini belirten Trump, ne olduysa karar değiştirdi ve Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemi aldığı için yaptırım uygulanmasını öngören tedbir paketini imzaladığını duyurdu.

Yeni Başkan Biden döneminde, Türkiye-ABD ilişkilerinde büyük kırılmalar yaşanması beklenmiyorsa da, bazı önemli konularda karşılıklı sabır sınamaları yaşanacaktır. “CAATSA yaptırımlarının Türkiye’nin iç ve dış politikalarına yansıması ne olabilir? Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde neler yaşanabilir?” sorusunun yanıtı Ankara’da değil, Kafkasya’da, yani Karabağ’da gizlidir. 

CAATSA yaptırımlarının gerçek nedeni, NATO ülkesi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması değil, Çin’dir; ABD’nin beka sorununa dönüşen Yeni İpekyolu’dur. ABD’nin Türkiye’yi müttefiklikten çıkarıp düşman ilan eden CAATSA yaptırımlarının devamında yaşanacak gelişmelerin üretebileceği siyasi ve ekonomik sonuçların neler olabileceğini görebilmek için konuya bu açıdan bakmak gerekecektir. 

Türkiye’nin son günlerde merakla beklediği iki haber vardı. Birincisi 10 Aralık’ta Brüksel’de yapılan AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye’ye ilişkin nasıl bir karar alınacağı, ikincisi de, ABD Başkanı Trump’ın, Türkiye’ye yönelik yaptırımlar içeren önlemler paketine ilişkin kararıydı. İlkinde, beklendiği gibi, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) bütün çabalarına rağmen, zirveden Türkiye hakkında yaptırım kararı çıkmadı; AB, üreteceği olumsuz sonuçları dikkate alarak, Türkiye’yi kaybetmek istemiyordu. 

İkincisinde ise Trump, giderayak, Türkiye’nin iyimser beklentilerini dikkate almadan, Türkiye’ye yaptırım öngören tedbir paketini imzaladı. Daha önce Türkiye’ye yaptırımı da öngören 740 milyar dolarlık savunma bütçesine onay vermeyeceğini belirten Trump ne olduysa karar değiştirdi ve Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemi aldığı için yaptırım uygulanmasını öngören tedbir paketini imzaladığını duyurdu.

Şimdi, Türkiye’yi CAATSA kapsamına alarak “düşman” ilan eden ABD’nin, yeni Başkan Biden döneminde, eski müttefikine ne tür yaptırımlar uygulayacağı merak ediliyor.  

BİDEN’Li YILAR..

ABD başkanlık seçimleri, Türkiye açısından,  hiçbir dönemde bu kadar önemli olmamıştı. Kimin kazanacağını ABD halkından daha büyük bir merakla izledik. Çünkü, seçim sonrasında, Ankara-Washington ilişkilerinde gündemin ana başlığının S-400’ler olacağını biliyorduk ve konu Türkiye’nin bundan sonraki yolunu, yönünü belirlemesi açısından çok önemliydi. 

Mektuplu oylamayla yapılan seçimleri Joe Biden’ın kazandığı açıklandı. Yunan’a olan hayranlığı nedeniyle “Bidenopulos” olarak anılan Biden yabancımız değildi, Türkiye’ye bakış açısı biliniyordu. Verdiği sözlere ne ölçüde sadık olduğunu da, 15 Temmuz sonrası mahcup bir tavırla geldiği Ankara’da, PKK uzantısı YPG’nin Membiç’ten çekilmesi konusunda verdiği garantiden hatırlıyorduk: “YPG Fırat’ın doğusuna çekilecek; NOKTA!” Biden’ın, verdiği sözünü tutmasını uzun süre beklemiştik. 

Biden artık ABD başkanı. Türkiye-ABD ilişkilerinin ne yönde gelişeceğini merakla bekliyoruz. Bu arada, Türkiye-ABD ilişkileri açısından, “Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur” atasözünü haklı çıkaran gelişmeler yaşanıyor. 

ABD Kongresi’nin hazırladığı 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı (NDAA), Kongrenin iki kanadında oylanarak 3’te 2 çoğunlukla kabul edildi. Yasa, Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi aldığı ve denemesini de yaptığı gerekçesiyle, Türkiye’ye bir dizi yaptırım uygulamasını zorunlu duruma getiriyor.

 2021 Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasa Tasarısı, 740 milyar dolarlık bir bütçeyi içeriyor. “ABD Savunma Bakanlığı'nın 2021 yılı planlaması, Amerikan ordusuna gerekli askeri ekipmanlarının alınması ve harcama yapılması, dünyaya yayılmış birliklerin stratejik konumlandırmalarının gerçekleştirilmesi” gibi, ABD açısından yaşamsal öneme sahip maddeleri içeriyor. 

2021 Savunma Yasa Tasarısı’nı bizim açımızdan önemi, Demokrat Kongre üyelerinin girişimiyle 2021 Savunma Yasası'na eklenen bölümde, 2017 Ağustos'unda Başkan Donald Trump'ın onayıyla yürürlüğe giren “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası”nın (CAATSA) Türkiye'ye karşı uygulanmasını zorunlu kılan maddelerin bulunması..

CAATSA NEDİR?

2017'de Kongre'nin onayladığı CAATSA, yani "ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası" Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye uygulanan yaptırımlar için ABD yönetimine sağladığı bir yasal dayanaktı. CAATSA kapsamına giren ülkeler ABD’nin düşmanı sayılıyordu. Bu yoruma göre NATO üyesi Türkiye, artık, ABD’nin müttefiki değil, düşmanı sayılıyor.  

CAATSA, Rusya'nın Kırım'ı ilhak etmesi ve Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçıları desteklemesine karşı 2016'da, Barack Obama döneminde uygulamaya konan yaptırımlara yasal bir dayanak sağlıyordu. 

ABD Başkanlarının Rusya, İran ve Kuzey Kore'ye uygulanan yaptırımları kaldırma yetkisini sınırlayan CAATSA, 2016 başkanlık seçimlerinde Putin’in siber ordusunun Donald Trump’a destek sağladığı yönündeki tartışmaların yoğunlaştığı bir dönemdi.

ABD Başkanı Donald Trump, Kongre'nin baskısı üzerine CAATSA'yı, Ağustos 2017'de imzalamak zorunda kalmıştı.

Trump, CAATSA’nın "anayasaya aykırı bazı içerikler taşıdığını ve başkanın dış politikayı yönlendirme yetkisinin Kongre tarafından sınırladığını” belirtmiş, buna rağmen, “ulusal birliği sağlama adına” yasa tasarısını pek de gönüllü olmayarak imzaladığını söylemişti. 

Trump yasayı imzalamadan önce Rusya, ABD'nin bazı diplomatik mülklerine el koymuş ve Moskova'daki elçilik personelinde 755 kişilik bir azaltmaya gitmesi talimatı vermişti.

Amerikan-Alman Marshall Fonu’nun Ankara Ofisi Direktörü Özgür Ünlühisarcıklı, CAATSA’yı değelendiren açıklamasında, “Bu yasa, aslında, Kongre'nin Trump'a güvensizliğini yansıtan bir yasadır” diyor ve yaklaşan tehlikeye işaret ediyordu;   “Rusya'nın Kırım'ı işgalinden sonra Trump'ın buna gereken tepkiyi göstermeyeceğinden endişe eden Amerikan Kongresi bu yaptırım yasasını çıkartmış ve Rus savunma sanayiine kayda değer katkıda bulunan bütün ülkelerin bu yaptırıma tabi tutulacağını yasaya bağlamıştı. S-400 alımının da Rus savunma sanayiine kayda değer bir katkı olduğunu kabul etmemiz gerekiyor" diyerek, CAATSA’nın Türkiye’yi de kapsama alanına alabileceği uyarısında bulunuyordu. . 

CAATSA İLK KEZ ÇİN’E UYGULANMIŞTI

CAATSA yaptırımı ilk kez, Eylül 2018'de, Çin'in Merkezi Askeri Komisyonu'nun Cihaz Geliştirme Departmanı'na karşı kullanılmıştı. 

Bir NATO üyesi olan Türkiye'nin, Temmuz 2019'dan itibaren NATO üyesi olmayan Rusya’dan  S-400 hava savunma sistemleri alarak CAATSA'da sözü edilen yaptırımlar kapsamına girdiğini belirten Savunma Yetkilendirme Yasası, ABD  başkanının, NDAA'nın yürürlüğe girmesinden en geç 30 gün sonra, CAATSA'da belirtilen 12 yaptırım arasından en az 5 tanesini seçerek uygulaması gerektiğini emrediyordu. 

ABD Kongresi'nin geçen yıl yasalaştırdığı Savunma Yetkilendirme Yasası da, Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alan ve bunları tam aktifleştirmese de denemesini yapan Türkiye'nin F-35 programından çıkartılmasını öngörüyordu.

 “Amerika'nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası”nın, yani   CAATSA’nın, “yaptırım uygulanan kişi ve kurumlara ihracat-ithalat bankası desteğinin kesilmesi, ABD ve uluslararası mali kuruluşlarından kredi verilmemesi, mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi, döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması” gibi yaptırımlar içermesi, Türkiye-ABD ilişkilerinde gerginlikler yaşanabileceğini habercisidir. 

TRUMP GİDERAYAK ONAYLADI

Yasa’nın yürürlüğe girebilmesi için Başkan tarafından onaylanmasını gerektirdiği için  Trump’ın tutumu merak ediliyordu. Ya Türkiye’ye uygulanması istenen 12 maddelik yaptırımdan 5 tanesini seçerek yasayı onaylayacak ya da veto edecekti. 

ABD Başkanı Donald Trump sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, savunma bütçesini içeren NDAA Tasarısı’nı veto edeceğini belirtiyor, “Yeni savunma bütçemizin en büyük kazananı Çin! Veto edeceğim” diyordu, ama Dışişleri Bakanı Pompeo’nun baskısıyla imzalamak zorunda kaldı. 

Biden’lı dönem başlıyor. İnşallah Trump’ın patavatsız tweetlerini özlemeyiz..

YAPTIRIM KARARI KİMLERİ SEVİNDİRDİ?

ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulama kararı en çok Fransa ile Yunanistan’ı sevindirdi. Çünkü, Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) çabalarına rağmen, 10 Aralık’ta yapılan AB Liderler Zirvesi’nde Türkiye hakkında yaptırım kararı alınmamıştı. Zaten AB’nin Türkiye’yi küstürmenin ağır sonuçları olacağını dikkate alarak sert ve kapsamlı yaptırım kararları alması beklenmiyordu.  Trump’ın Türkiye’yi CAATSA kapsamına alan yasa tasarısını imzalaması, AB Liderler Zirvesi’den beklediği sonuçları alamayan Fransa ve Yunanistan açısından “teselli mükafatı” oldu. Türkiye açısından, heriki kararın da siyasi ve ekonomik sonuçları olacaktır. 

NELER OLABİLİR?

Biden döneminde, Türkiye-ABD ilişkilerinde büyük kırılmalar yaşanması beklenmiyorsa da, bazı önemli konularda karşılıklı sabır sınamaları yaşanacaktır. “CAATSA yaptırımlarının Türkiye’nin iç ve dış politikalarına yansıması ne olabilir? Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde neler yaşanabilir?” sorusunun yanıtı Ankara’da değil, Kafkasya’da, yani Karabağ’da gizlidir. 

CAATSA yaptırımlarının gerçek nedeni NATO ülkesi Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemleri alması değil, Çin’dir; ABD’nin beka sorununa dönüşen Yeni İpekyolu’dur. ABD’nin Türkiye’yi müttefiklikten çıkarıp düşman ilan eden CAATSA yaptırımlarının devamında yaşanacak gelişmelerin üretebileceği siyasi ve ekonomik sonuçların neler olabileceğini görebilmek için konuya bu açıdan bakmak gerekecektir. 

Yeri geldikçe sözünü ettiğimiz yeni bir dünya düzeni kurma bağlamında küresel güçler, yani Pentagon şahinleriyle Çin ve Çin’e veren ülkeler arasında Doğu Akdeniz merkezli yaşanmakta olan mücadele, 27 Eylül’de 2020’de Ermenistan’ın Karabağ’a (Tovuz’a) saldırmasıyla Kafkasya’ya taşınmış oldu. 

Karabağ’ı işgal altındaki topraklarının kurtarılması konusunda Türkiye ile Azerbaycan’ın sergilediği kardeş dayanışması, bu dayanışmaya Pakistan’ın da destek çıkması sonrasında kazanılan başarılar dizisi tüm dünya tarafından dikkatle izlenmiştir. 

Biden döneminde Karabağ’ı ve Karabağ merkezli gelişmeleri daha çok konuşacağız. Çünkü küreselcilerle ABD, Türkiye-Azerbaycan coğrafyasında karşı karşıya gelmişlerdir. Ayrıntıları bir başka yazı konusudur, ama küresel barışı Karabağ’da çok zorlu bir sınav beklemektedir. 

Türkiye ekonomisin kırılgan yapısının, dış kaynak bağımlılığının, dış politikada  yaşadığı çıkar çatışmalarının, iç politikada giderek derinleşen kutuplaşmanın yaşandığı bir dönemde gündeme gelen CAATSA yaptırımları nedeniyle çeşitli cephelerde sıkıntılar yaşayabilecektir. Fotoğrafın bütününü görerek, içerde, her zamankinden daha güçlü bir dayanışma sergilememiz gerekiyor. 

Azerbaycan Milletvekili ve Milli Meclis Medeniyet Komitesi Başkanı Ganire Paşayeva, yııla önce yaptığı bir değerlendirmede, “Karabağ’a barış gelmeden Avrasya’ya huzur gelmez” derken bu günleri, küresel barışın Karabağ’da yaşayacağı zorlu sınavı işaret ediyordu.