Düşüncelerini yaptığı unutulmaz bestelerle anlatan ünlü müzik filozofumuz Orhan Gencebay, 60. sanat yılını sanatçı dostları ve 4 bin hayranının katıldığı muhteşem bir geceyle kutladı.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Orhan Gencebay’ın 60. Sanat Yılı Gecesi’ne, “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR” albümüne hayat veren sanatçı dostları katıldılar.
“Gecenin görüntüleri bir televizyon satıldı”gerekçesiyle, bazı sanatçı dostlarının Orhan Baba’yı bu mutlu gecesinde yalnız bırakmaları büyük üzüntü yarattı.
 “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR” DÜNYADA BİR İLK

Tüm bestelerinde, sevgi, saygı, hoşgörü, birlikte olmayı ve insanlığı anlatmaya çalıştığını, son albümünü de 33 sanatçı dostunun katkısıyla gerçekleştirdiğini anlatan Gencebay, "Onlara müteşekkirim. Bu albümü yaparak bana onur ve gurur verdiler. Türkiye'de ve dünyada ilk defa yapılmış. Bu albümün isim annesi Sevim Hanım'dır; 'Orhan Gencebay ile Bir Ömür' dedi. Teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Bir ülkenin 33 ünlü sanatçısının biraya gelerek o ülkenin müzik kültürüne yön vermiş, o ülkenin müzik tarihinde yeni bir sayfa açmış olan bir müzikoloğun bestelerini aynı albümde seslendirmişlerse ve “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR” gibi dünyada bir eşi olmayan bir eser ortaya koyabilmişlerse, bu, toplum bireylerinin yaşamlarına yön verecek bir dayanışma örneğidir. “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR” albümünde yer aldıkları halde, “Orhan Gencebay’ın 60. Sanat Yılı” gecesine, “Bu gecenin görüntüleri bir televizyon kanalına satılmış, bize bundan pay verilmedi” savunmasıyla katılmayan sanatçılarımızı, aslını sormadan, soruşturmadan böylesine muhteşem bir organizasyona gölge düşürmüş olmalarından dolayı haklı göremiyoruz. Çünkü, Orhan Baba, "Ticaretle ilgisi olmayan bir adam olduğumu herkes bilir. Bu gecenin yüzde 80'ini kendi cebimizden karşıladık. Başka türlüsü zaten olamazdı. Ben öyle bir adamıyım? Cebimize bir kuruş para girmedi. Biletler davetiye üzere verildi”diyorsa, bu davranışlarının haklı bir dayanağı kalmamış oluyor.
Böylesine çok yönlü bir organizasyonda bazı şeylerin Orhan Baba’nın kontrolünün dışına taşmış olabileceği olasılığını da gözardı etmemek gerekir. Tarkan’ın, Ajda Pekkan’ın, Sibel Can’ın, Serdar Ortaç’ın, Şevval Sam’ın ve Ebru Gündeş’in Orhan Gencebay’ın 60. Sanat Yılı gecesine katılmamış olmaları Orhan Baba’nın saygınlığından zerrece birşey koparmış olamaz. Bu konuyu, geceye büyük bir içtenlikle katılan Zerrin Özer’in sahnede söylediklerini aktararak noktalamak istiyoruz: “Ben caz şarkılarını seven dar bir kesimin sevdiği beğendiği bir sanatçıydım. Beni büyük halk halk kitleleriyle tanıştıran, kaynaştıran mucize Orhan Baba’nın Gönül adlı şarkısıdır. Beni milyonların sevgilisi yapan Orhan Gencebay’dır.”
BEKLENEN SAHNE OLUŞTURULAMADI
Pekçok ünlümüzün ününe zaman zaman can suyu veren iksir, Orhan Gencebay’ın besteleri olmuştur. Orhan Gencebay’ın şöhret basamaklarında kime nasıl destek olduğu bilinmeyen birşey değildir.
Orhan Gencebay’ın 60. Sanat Yılı gecesinin kapanışında, “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR” albümüne katkı sağlayarak dünyada bir ilki başaran sanatçıların elele, gönül gönüle oluşturacakları bir sanatçı dayanışmasının, bir vefa örneğinin muhteşem tablosunun oluşması bekleniyordu.
Geceye koşup gelenlerin şuur altlarında böyle bir tabloyu doyasıya alkışlamanın şevki ve heyecanı vardı. Sanatçıları gerektiği gibi sosyal güvenceye kavuşturulamış, bu konuda pek çok yürek yakan örnekler yaşanmış bir toplumda 33 ünlü sanatçının elele, gönül gönüle oluşturacakları bir dayanışma tablosu, bu ülkenin sanat tarihi açısından da örnek bir tablo olacaktı. Müzik dili ile topluma birlik ve beraberlik mesajı da verilmiş olacaktı.
Geceye katılmamış olan sanatçılar, müziğin uygarlığın en önemli bileşeni olduğu gerçeğini görmezden gelmiş olacaklar ki, bu davranışlarıyla, herşeyden önce  hayranlarına saygısızlık yapmış olmaktan rahatsızlık duymadılar. 33 sanatçıyı “ORHAN GENCEBAY İLE BİR ÖMÜR    “ gibi muhteşem bir projede biraraya getiren güç de müziğin uygarlığın en önemli bileşeni olduğu gerçeğidir.
Müzik, gelişmiş toplumlarda bir uygarlık ayini gibidir; bir disiplin okuludur. O nedenle, bir müzik insanı, topluma karşı atacağı her adımdan sorumlu olduğunun bilincinde olması gerekir. Gecenin kapanışında, “Orhan Gencebay ile Bir Ömür” albümüne hayat veren sanatçıların elele, gönül gönüle vererek bir dayanışma sahnesi sergilemeleri, sanatçıları bugüne kadar hep sahipsiz kalmış bir ülkede özlenen bir tablo gerçekleştirmeleri çok anlamlı olmaz mıydı? Toplumu mutlu edecek, gelecekteki sanatçılara umut olacak böyle bir sahneyi bu milletten esirgemek en azından hoş birşey değildi; gerekçesi ne olursa olsun.. “Yel kayadan birşey koparamaz” diye bir atasözümüz vardır; davraşınızla Orhan Baba’nın saygınlığından birşey eksilmiş olmadı..
Geceye katılmayan sanatçılar için “vefasızlar” tanımı ağır kaçabilir belki, ama yazımızı, Orhan Gencebay’ın klasikleşen 1978 yapımı bir şarkısıyla noktalamak istiyoruz:
  VAZGEÇ GÖNLÜM  
Vazgeç gönlüm sen bu aşktan
Sana kıymet veren mi var ?
Unut dertten zevk almayı
Seni ancak seven anlar
Kapat çile kapısını
Girmesin o vefasızlar
Dünya denen şu hanede
Elbet seni biri anlar
Sen attın bu kördüğümü
Çare sende, bende değil
Kör olsun şu aşkın gözü
Hata bende, sende değil
Kapat çile kapısını
Girmesin o vefasızlar
Dünya denen şu hanede
Elbet seni biri anlar