Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarısını, yerli ve yabancı uzmanların görüşlerini, kendisine karşı etkili bir aşı ya da ilaç geliştiremediğimiz COVID-un 30 defa mutasyona uğramış varyantı olan Omicron’un insan sağlığını, piyasaları, ekonomileri dolayısıyla yaşantımızı nasıl etkilemekte olduğunu anlamak ve önlem almak zorundayız. 

Kişisel olarak yapabileceğimiz tek şey, bugüne kadar uyguladığımız klasik korunma önlemlerini ısrarla ve dikkatle sürdürmek. Aşılanmak, temizliğe, maske ve mesafeye dikkat etmek. 

Bütün dünyada bilim adamları koronavirüsü mevsimsel bir grip salgınıa dönüştürmek için çaba harcıyorlar. Sağlık ordumuz, bütün zor koşullara rağmen, hastalığın pençesine düşmüş olanları sağlıklarına kavuşturmak için çırpınıyorlar. Onlara yardımcı olmak zorundayız. Şimdilik başka çaremiz yok.  

Döviz fiyatlarındaki dalgalanmanın ekonomiyi, dolayısıyla yaşantımızı ne yönde nasıl etkileyebileceğine, ne gibi önlemler almamız gerektiğine odaklanmışken, hayatımızı bir başka yönden etkilemekte olan koronavirüs ve varyantlarına ilişkin verileri, haberleri kanıksamış görünüyoruz. 

Pekçok Avrupa ülkesi, zorunlu olarak, COVID-19 salgınının yayılmasını önlemek amacıyla, özgürlükleri kısıtlayıcı önlemler alırken, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 9 Kasım’da Güney Afrika ve çevre ülkelerde koronavirüsün, Omicron olarak adlandırdıkları yeni bir varyantının görüldüğünü duyurması küresel çapta tedirginlik oluşturdu. 

Türkiye, ABD, AB, İngiltere, Suudi Arabistan, Singapur, Filipinler ve İsrail Güney Afrika’ya uçuşları durdurdu; bu geçirdiği mutasyonlar nedeniyle yapısı oldukça farklılaşan bu yeni virüsü ülkelerine taşımak istemiyorlar. Bu bağlamda, bazı önemli etkinlikler ertelendi. Fakat uzmanlar, Omicron’un çoktan dünyaya yayılmış olabileceğinden endişe ediyorlar. Henüz koronavirüsün COVID-19 varyantını kontrol altına alamamışken, yüzde yüz etkili bir aşı ya da ilaç geliştirememişken, 30 defa mutasyona uğramış karmaşık yapısıyla karşımıza dikilen Omicron, küresel çapta çok ciddiye alınması gereken bir sorun oluşturdu. 

İnsan sağlığı açısından bakıldığında, DSÖ’ün uyarısı gerçekten kaygı verici. Uzmanlar teselli edici, kaygıyı önleyici açıklamalar yapsalar da, COVID-19 salgınını hafife alanların, aşı karşıtı gösteriler düzenleyenlerin, hükümetlerin aldıkları önlemleri protesto amacıyla sokakları ateşe verenlerin ciddiye almaları gereken bir alarm durumu yaşamaktayız. 

Söz konusu yeni virüs Omicron’un, COVİD-19’un 30 defa mutasyona uğramış, yapısı oldukça değişik bir varyantı olduğu bildiriliyor. Kendine özel yapısı dolayısıyla Omicron, ciddiye almamız gereken bir tehlike oluşturuyor. Çünkü yeni virüs karşısında, bugüne kadar COVID-19’a karşı uygulanan bütün aşılara dirençli olabileceği gözlenmiş. 

Avrupa’da vaka sayılarının arttığı, salgının kontrolden çıkma eğiliminde olduğu bir dönemde DSÖ alarmıyla karşımıza dikiliveren Omicron’un oluşturduğu belirsizlik, ekonomik toparlanma ve normalleşmeye ilişkin kaygıları artırırken, küresel piyasaların da dalgalanmasına neden oldu. 

NU VE Xİ HARFLARİ NEDEN ATLANDI?

Dünya Sağlık Örgütü, koronavirüs salgınlarına neden olan virüsleri, varyantların ilk görüldüğü ülkelere göre adlandırıyordu. Bu sistem bazı ülkelerin tepkilerine neden olunca DSÖ, varyantları Yunan Alfabesi’ne göre adlandırmaya başladı. Buna göre bilimsel kodu B.11.529 olan koronavirüs varyantının NU olarak adlandırılması gerekyordu, fakat DSÖ ki harf atlayarak Omicron olarak adlandırdı. DSÖ’nün, İngilizce New ile karıştırılmasını önlemek için NU’yu, Çin Devlet Başkanı Xi Cinping’in il adıyla karıştırılmaması için de Xİ harflerini atladığı bildiriliyor.  

DSÖ’nün “30 defa mutasyon geçirmiş Omicron” uyarısı nedenle ençok tepki veren yatırım araçlarından biri de borsalar oldu. Birkaç aydır, koronavirüs salgınına ilişkin olarak, artan vaka sayıları ve buna bağlı olarak artırılan kısıtlama haberleri vardı, fakat vefatların vaka sayılarını artmasına paralel artmaması nedeniyle piyasalarda bir kanıksama havası yaşanıyordu. 

9 Kasım’da DSÖ’nün, B.1.1.529 olarak adlandırdığı COVID-19’un yeni varyantı Omicron alarmı nedeniyle kısıtlamaların yeniden gündeme gelme olasılığı, borsalarda morallerin bozulmasına, risk iştahının azalmasına neden oldu. Brent petrol 80 dolar seviyelerinden 70 dolara gerilerken, piyasaların yön bulma açısından yakından izledikleri ABD 10 yıllık bono faizlerinde de sert düşüşler yaşandı; faiz oranı 1.69 seviyesinden 1.50 seviyelerine geriledi. İngiltere’nin 6 Afrika ülkesini koronavirüsle mücadele kapsamında kırmızı listeye aldığını duyurması piyasaların dalgalanmasına neden oldu, borsalarda kar satışları, diğer yatırım araçlarında da düzeltmeler yaşandı. 

Rekor enflasyon ve istihdam verilerinin beklenenden iyi gelmesi, ABD Merkez Bankası FED’in 2022’de varlık alımlarını noktalayarak üstüste faiz artırımı yapabileceği şeklinde yorumlanmıştı. Fakat, DSÖ’nün Omicron alarmı dolayısıyla FED’in faiz artırmakta pek istekli olmayabileceği görüşü ağır basmaya başlayınca piyasalarda yeşermeye başlayan bahar havası birden bozuluverdi. Borsalarda DSÖ’nün uyarısı, uzun süre yükseliş trendinin bu noktasında borsalarda kar satışlarının yaşanmasına neden oldu.  

 Bu küresel dalgalanmadan, piyasalardaki bahar havasının bozulmasından,  kaçınılmaz olarak, Borsa İstanbul da etkilendi ve başta havayolları olmak üzere çeşitli hisse senetlerinde sert satışlar yaşandı; Borsa İstanbul haftayı yüzde 2.35’lik bir düşüşle kapattı. 

PANİĞE GEREK YOK

Uzmanlar DSÖ’nün uyarılarının ciddiye alınmasını, fakat paniğe kapınılmaması gerektiğini bildiriyorlar. Cerrahpaşa Başhekimi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, “Omicron’un hastalık yapma, yoğu bakıma riski daha fazla, dolayısıyla, netleşmiş olmasa da, öldürme potansiyelinin de daha yüksek olması yönünde bilgilerimiz var. Aşıların ne kadar koruyucu olduğuna dair bilgilerimiz henüz yok. BionTeck, ‘İki hafta içinde mevcut aşının Omicron’a karşı ne kadar etkili olduğunu söyleyeceğim. Eğer etkili değilse, 3-4 ay içerisinde bu yeni varyanta karşı bir aşı üreteceğim’ sözü veriyor, ama derdimiz şu: bir mevsimsel grip gibi iyi yönde mutasyonlar olması ve virüsün kendisini iyi yönde çevirmesi. Fakat gördüğümüz bütün mutasyonlar daha hastalığı bulaştırma, daha çok hasta etme potansiyeline sahip oldukları için, sıkıtındayız. Fakat ileriki günlerde durum daha netleşecek ve daha net konuşabileceğiz” diyor.  

Prof. Dr. Kenan Midilli “Aşılar tamamen etkisiz kalmaz.En olumsuz senaryoda bile aşılanma önemini koruyacaktır. Herkes aşı olmalı, maske ve mesafeye dikkat etmeli” diyor. 

Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “Endişe etmeyin, aşı firmaları bu virüsü de kapsayacak düzenlemeleri yaparlar. Maske ve mesafe tüm varyantlarda etkili” diyor. 

Koronavirüsün başak proteininin 30 farklı mutasyon geçirmiş olduğuna dikkat çeken Güney Afrika’daki KZN Araştırma ve İnovasyon Platformu (KRIPS) Başkanı Tulio de Oliveira, “Omicron bizi şaşırttı. Beklediğimizden çok daha fazla mutasyon geçirmiş. Bu, koronavirüsün evriminde büyük bir sıçrama” diyor. 

İngiltere’nin COVİD-19’la mücadele bilim kurulunda yer alan Prof. Neil Ferguson da, Omicron’un bağışıklığa karşı koyma gücünün yüksek olabileceğine dikkat çekerek şu uyarıda bulunuyor; “B.1.1.529 varyantı, çoğu aşını hedefi olan başak proteinlerinde benzeri görülmemiş sayıda mutasyona sahip” diyor. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün uyarısını, yerli ve yabancı uzmanların görüşlerini, kendisine karşı etkili bir aşı ya da ilaç geliştiremediğimiz COVID-un 30 defa mutasyona uğramış varyantı olan Omicron’un insan sağlığını, piyasaları, ekonomileri dolayısıyla yaşantımızı nasıl etkilemekte olduğunu anlamak ve önlem almak zorundayız.

Kişisel olarak yapabileceğimiz tek şey, bugüne kadar uyguladığımız klasik korunma önlemlerini ısrarla ve dikkatle sürdürmek. Aşılanmak, temizliğe, maske ve mesafeye dikkat etmek. 

Bütün dünyada bilim adamları koronavirüsü mevsimsel bir grip salgınıa dönüştürmek için çaba harcıyorlar. Sağlık ordumuz, bütün zor koşullara rağmen, hastalığın pençesine düşmüş olanları sağlıklarına kavuşturmak için çırpınıyorlar. Onlara yardımcı olmak zorundayız. Şimdilik başka çaremiz yok.