*Çoğunluk ailelerde geçim sıkıntısı had safhada. Borcu borçla kapatıyorlar. Çocuğun eğitim masrafları yanında eğitim hayatı sona erdiği halde işsizlik ailelerin belini büküyor…  

*Onca soruna rağmen yine de bazı aile bireylerinin ellerinde olmayanlara değil de, ellerinden geldiği kadar geçinmeye çalıştıkları, kendilerini iyi hissettirecek davranışlarda bulunabildiklerini sık gözlemledim.

O insanları izledim o kadar olumsuzluğa rağmen nasıl yaşamlarının ustası olabilmişler onu gördüm. 

*Onlar her şeye rağmen mutlu olabilmeyi beceriyorlardı, çünkü aile bireylerinin tümü geçim sıkıntısını birlikte göğüslemekte,  harcamalarında elinden geldiğince sorumlu davranmakta, bütçeye katkıda bulunmaya çalışmaktalar.  

*Hoşgörü ortamı geliştirilmiş, her an, her birey hata yapabilir. Hata avcılığı değil, yapıcı yaklaşımlar gözlenmektedir.

Ör, “böyle davranmış olmandan rahatsız oluyorum, bu konuda açıklama bekliyorum. Seni seviyoruz, iyi ki varsın, bizi üzen bu davranışının tekrar etmeyeceğini biliyoruz” benzeri sözlerin yanında suçlayıcı eleştirel yaklaşım hiç yok. 

*Yapıcı eleştirilerde kişiliğe ve  kimliğe değil, davranışlara yönelik duygu ve düşüncelerin sohbet diliyle ifade edilmesi var.

*Aile bireyleri fırsat buldukça birlikte gezintiye çıkmaktalar, güzel anılar biriktirmekteler. Konuşmalar daha çok yaşama bağlayıcı, paylaşımcıdır.

*Gülmek, eğlenmek espri yapmak için her fırsatı değerlendirmekteler. Yer ve zaman uygun oldukça mizahi davranmaktalar.    Birbirlerinde yaptıkları     şakalar          incitici           değil rahatlatıcıdır. Halden anlayan paylaşımcı davranışlar gözlenmektedir. 

*Hiçbir birey diğerini sorgulama hakkını kendinde görmez. Her insan sözlerinden ve davranışlarından sorumludur. Kinayeli, imalı konuşmalar hiç görülmez. Hiçbir konu hasıraltı edilmez, her insan açık, net ve konuları abartmadan olduğu gibi gündeme getirmektedir. 

*Bireyler birbirlerini anlamasına dilemekteler. Dinlerken aradan kendilerini çekip beyinleriyle değil, kalpleriyle dinlemekteler empati ile dinlemekteler. Dinleyerek onu var etmeyi sağlarlar. Dinleyerek onu rahatlamayı amaçlarlar. 

“Anlaşılıyorum, halimden anlıyorlar önemseniyorum iyi ki bu ailenin bir ferdiyim” duygu ve düşünceleri oluşmaktadır.

*Birbirlerine sık sık sevgi ile dokunmaktalar, sarılmaktalar. Sevgi ile dokunmak, “seni önemsiyorum, değer veriyorum destekliyorum duygularını paylaşıyorum” demektir. 

*Eşlerin cinsel yaşamı sağlıklıdır. Duygusal, bedensel ve sosyal anlamda cinselliği yaşarlar. Birlikte yapılan seyahat, sohbet içilen çay dokunmak, sarılmak edilen güzel söz onların cinselliğidir. 

*Onlar hiçbir şeyi hasıraltı etmezler, bastırmazlar. Sağlıklı iletişim becerileri vardır. Kendilerinin farkındadırlar.               

*Evlilikten beklenti, istek ve ihtiyaçlarını dile getirme noktasında açıktırlar. Sohbet dilini kullanırlar. 

*Anlaşamadıkları konular oldukça fazla olabilir. Her an sohbet içinde farklılıkları dile getirmeyi bilirler. Ürettikleri çözüm çoğu zaman karşılıklı fedakarlık gerektirebilir.  

*Sorunların kendinden çok, sorun çözme becerilerinin öneminin bilincindedirler. Sorun çözme becerileri gelişmemiş ailelerde en küçük sorunlar krize dönüşürken, iletişim becerileri güçlenmiş, sorunlar karşısında doğru yaklaşımları üretebilenler için en zor konular bile kriz nedeni olmadığı gibi zor konular sayesinde bir birlerini daha iyi tanıma fırsatı elde ettiklerini düşünürler.

*Her sorun onları biraz daha güçlendirir. Onların farklı düşündükleri anlaşmakta, zorlandıkları onlarca konu da olsa bunu dile getirme biçimleri incitici değildir. Hep paylaşım için de oldukları için yokluklarını hisseder ve birbirlerini özlerler 

*Saygı ve güven güçlü olduğu için kıskançlık yaşamazlar.    Onlar sürekli gelişim için öğrenmeye okumaya araştırmaya önem verirler.  

*En ufak hatalarında özür dilerler. Her hizmet davranışında teşekkür ederler.  Özür dilerim, teşekkür ederim, iyi günler, günaydın, iyi akşamlar, ellerine sağlık vb cümleleri onların standardıdır. 

*Eşlerin birlikte geçen zamanların yanında her birey kendi arkadaşlarıyla ve farklı uğraşılarla da ayrı davranma serbestisine sahiptir.  

*Özel günlere önem verilir. İltifat, övgü sözleri sıktır. Anne baba olmanın yanında baş başa kalabilmeyi önemserler İyi anılar biriktirmeyi önemserler.  

*İmkansız  olanlara,             değiştiremeyeceklerine      değil

değiştirebileceklerine odaklanırlar. Fırsatları görürler. Sorun değil çözüme yoğunlaşırlar. Geriye değil hep ileriye bakarlar. Geçmişe sadece ders almak için kısaca göz atarlar. 

*Çatışmaları onları daha çok birbirlerine yaklaştırır.  Çünkü çatışma anları birbirlerini daha iyi anlama için fırsatları içinde barındırır. Çatışmadan kast edilen farklılıkların hasıraltı edilmeden en uygun tarzda dile gelmesidir.  

*Onlar sade sıradan ve mütevazı yaşamdan zevk almayı öğrenmişlerdir. En azla yetinmeyi bilirler.   Onlar şatafatın lüksün değil, sadeliğin huzurunu yaşarlar

*Onlar insanlara, eşyalara değil sosyal sorumluluk projelerinde yardım sever kuruluşlarda derneklerde insanlara topluma insanlığa faydalı olmanın zevkini keşfetmişlerdir.

*Onlar haklı-suçlu olmayı değil, hoşgörüyü benimserler.

*Okuma kültürleri sayesinde sürekli gelişim içinde olmaları evlerinde kitaplıklarının olması onları güçlü mutlu kılar bilge yönleri oluşur.

*Mark Twain; "güzel bir iltifatla iki ay yaşayabilirim" der. Bir insanın söz kesmeden dinleyebilme süresi on yedi saniye olduğu tespit edilmiş bu süre onay sözleriyle uzatılır. Sözlerimiz onun olumsuz yönlerini değil de, olumlu yönlerine daha çok vurgu yapmalı, takdir edilmeli

    *Nebraska Üniversitesinin evlilik kurumuna yönelik araştırmalarında mutlu evliliklerde üç temel özellik gözlenmiş. Bunlardan biri birlikte zaman geçirmek, diğeri takdir yani onay sözcüklerini yeterli düzeyde kullanmak, üçüncüsü ise hizmet davranışıdır.

*“Eşim beni seviyor mu?” diye soruyorsanız sizin için yaptığı fedakarlık nedir ona bakın. Eşinize hediye seçiminde herkesin kullanabileceği ihtiyaca yönelik olmamasına dikkat edin. Hediye ona özeldir.

* Ona değil, onunla konuşmak ve can cana sohbet içinde kalmak kimliklerden sıyrılabilmeyi de gerektirir.

* Mutlu evlilik için doğru eş seçmek kadar, doğru eş olabilmek de önemlidir. Mutlu olmak, mutlu etmek ile ilgilidir.