Kıbrıs hakkında konuşan konuşana. Yazan yazana. Çizen çizene. Söyleyen söyleyene.

     Makaleler yazılıyor. Konferanslar veriliyor. Nutuklar atılıyor. Aslında Kıbrıs hakkında havanda su döğülüyor. Boşuna zaman kaybediliyor.

     Dostlar alış verişte görsün isteniyor. Ama kimse çıkıp da işin gerçeğini söylemiyor. Belki de söylemek istemiyor. Ya da söylettirilmiyor.

     Her halde siyaset bu olsa gerek. Görünüşte akla çok uygun, çok mantıklı söyleşiler yapılıyor. Kısaca mangalda kül bırakılmıyor.

     Tabii bu arada bedeni bizden, kafa yapısı onlardan yana olan kimi aydınlarımız var. Bunların Rum ve Yunanı haklı gösteren hezeyan ve saçmalıkları da işin cabası.

X

     Devlet adamlığında aranan vasıf ve niteliklerde; ehliyet ve liyakat başta gelir.

     KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş; Kıbrıs konusunu en iyi bilenlerden biridir. Buna rağmen rağbetten düşürülmüş âdeta bir kenara itilmiş! Ne yazık ki dâvâ naehil / ehliyetsiz ellerde kötürüm kalmıştır.

     Her şey zıddıyla bilinir. Sebep olanlar sorumlu olmakla beraber; olanda hayır vardır.

     Kıbrıs’ın üstüne çöktürülen bu karanlık; kuşkusuz aydınlığın ve gerçeğin anlaşılmasına neden olacaktır.

     Nitekim oğul Denktaş Kıbrıs gerçeğini daha iyi anlamağa başladığının işaretini verdi. Gerekirse yeniden mücadeleyi başlatırız dedi.

     Baba Denktaş mümkün olacakları görebilen bir zat olarak; zaten tarihin diyeceğini; yine ondan beklenen bir şekilde dile getirdi.

     Ne diyelim, baba oğulu böyle konuşturmak zorunda bırakanlar düşünsün. Bir de yok saydığı devletin başına geçmeğe can atanlar!

    X

     Beyler! Kıbrıs hakkında eğri oturup doğru konuşalım. Kıbrıs için lâf ebeliğini bir kenara bırakalım.

     Kıbrıs mes’elesi hak hukuk mes’elesi değil. Çünkü Türklerin haklı olduğunu tüm dünya biliyor. Halklar bilmese de resmiyetleri biliyor.

     Rum vahşetini duymayan mı kaldı? Türk Ordusu yetişmeseydi, bir Türk bile sağ kalmıyacaktı adada!

     Evet Kıbrıs sorunu bir hak hukuk mes’elesi değil. Görünüşte karşımızda Rum - Yunan ikilisi varsa da; onlar aslında birer piyon.

     Her şeye rağmen Türkiye’ye karşı açıktan cephe oluşturmağı göze alamayan AB ve ABD var arkalarında.

     Lâfı eveleyip gevelemenin anlamı yok. Kıbrıs stratejik bir ada. Ege’nin kapısı ve bekçisi. İskenderun körfezinin emniyeti. Süveyş Kanalı’nın güvenliği. Orta Doğu’ya atlama taşı. İran’a, Orta Asya’ya geçişte köprübaşı. Doğu Akdeniz asayişini sağlıyacak konumda. Afrika ve Asya kıt’alarına hâkimiyetin kilit noktası.

     Batırılması imkânsız, bulunmaz devasa / dev gibi bir uçak gemisi. Deniz yollarının kontrol aracı. Petrola egemen oluşun sağlam dayanağı.

X

     Böyle bir adada, Türk Devlet Varlığı’na asla imkân verilmemeli. Çünkü Türklerden korkulur.

     Yarın ekonomisini düzeltmiş, teknik açığını kapatmış, yüz milyonluk Türk Varlığı Orta Doğu’da kendine gelirse n’olur AB’nin ve ABD’nin hâli?

     Sağında Türk Dünyası, solunda İslâm Âlemi, merkezde / ortada Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak; arzı endam eyliyecek / boy gösterecek bir Türkiye’nin varlığından korkmasın, ürkmesinler de ne yapsınlar?

     Mâzi / Geçmiş; İstikbâlin / Geleceğin aynasıdır. Türklerin geçmişte yaptıkları; gelecekte aynı şeyleri yapacaklarının göstergesidir.

     Böyle bir geleceğe aday Türkiye’nin şimdiden önü kesilmeli. Defteri dürülmeli. Şimdiden stratejik Kıbrıs adasından atmanın yoluna bakmalı. Çünkü yarın çok geç olabilir.

     Ne pahasına olursa olsun ama Kıbrıs, tamamen Hristiyan Âlemi’nin elinde kalsın. Kısmen de olsa Türkün yani İslâmın elinde bırakılmasın.

     Öyleyse Kıbrıs görünüşte Rum ve Yunan ikilisinin idaresinde olmalı.

     Çünkü Rum ve Yunan’ın elinde olması demek; aslında başta İngiliz olmak üzere tüm Avrupa devletlerinin ve ABD’nin oraya sahiplenmesi demektir.

     Dolayısıyla Mısır yoluyla Afrika’ya, Orta Doğu yoluyla Orta Asya’ya ve Asya’ya açılmaları bir kat daha kolaylaşmış olacaktır.

     Evet, Batı için Kıbrıs güzeldir. Ama Türkiyesiz olarak güzel. İşte Batı bu güzelliğin peşinde. Ve bunu -görünüşte- gerçekleştirmek üzere.

     Fakat unutulmasın ki, asıl mülk sahibi Yüce Allahın da bir hesabı var elbet; Kıbrıs denen mülkünde. Gün doğmadan neler doğmaz ki.

X

          Türkiyesiz Kıbrıs adası Batı için ne de güzel!

          Diyenleri bekliyor önlerinde korktukları ecel.

          Kendinize geliniz ey gâfil içeridekiler!

          Kendinize geliniz ey sinsi dışarıdakiler!

          Sakın taşırmayın sabrını bu asîl milletin;

          Sonra altı üste gelir sözde medeniyetinizin.