NEDEN HEDEF İNGİLTERE?

Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın, Rusya’nın karşı çıkmasına rağmen, 27 Temmuz’da Azerbaycan’ın Tovuz kentine saldırması, aslında, ABD’nin Yeni İpekyolu’nun en önemli geçidinin önünü kesme operasyonuydu. Türkiye-Azerbaycan dayanışması Ermenistan’a karşı değil, ABD’ye karşı sergilendi. Rusya’nın başlangıçta, Azerbaycan ordusunun Paşinyan’ın militanlarını perişan etmesine seyirci kalmasının nedeni de buydu.  

ABD ile Çin-İngiltere arasında yaşanmakta olan mücadele, gerek jeopolitik konumumuz gerekse İngiltere ve Çin’in ortaklaşa hayata geçirdikleri Yeni İpekyolu’na verdiğimiz destek nedeniyle bizi de kapsama alanı içine aldı. ABD’nin Türkiye’yi CAATSA kapsamına alarak yaptırımlar uygulama kararının Karabağ Savaşı’nın hemen sonrasında gelmesi bir rastlantı mıdır? 

İngiltere’de koronavirüs değil, ABD’nin, Çin’e destek veren İngiltere’ye karşı olan düşmanlığı mutasyona uğramaktadır. İngiltere, Başbakanı Boris Jhonson’ı bile hastanelik etmesine rağmen, pes etmiyor. Covid-19’un peşpeşe mutasyona uğrayarak daha ölümcül hale gelme olasılığı da artıyor.

Koronavirüsün en çok etkilediği ülkelerden biri İngiltere. 

Koronavirüsün Avrupa kıtasında görüldüğü ilk günden itibaren en çok İtalya ve İngiltere’de etkili olmuştu. Toscana’daki hastanelerden ekranlara yansıyan görüntüler İtalya’da büyük bir insani dram yaşandığını gösteriyordu. İtalya’nın hemen sonrasında Covid-19 İngiltere’de hızla yayılmaya ve canlar almaya başladı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson bile salgından nasibini aldı ve hastanelik oldu. 

Neler oluyordu, Covid-19, Avrupa kıtasında neden özellikle İtalya ve İngiltere’yi hedef alıyordu? Yayın organları, ölümcül salgın konusunda yaptıkları yayınlarda ve yorumlarda, Covid-19’un bir biyolojik silah olabileceği olasılığına değinmekten özelikle kaçınıyorlardı. 

Biz, Covid-19’un ortaya çıktığı ilk günlerden beri, bu ölümcül salgının arka planındaki dinamiklere dikkat çekmeye çalışıyor ve bu virüsün, ABD ile Çin ve destekçileri arasında yaşanmakta olan savaşta bir biyolojik silah olarak kullanılabileceğini  savunuyorduk. Bu konuda ne ölçüde haklı olduğumuzu zaman gösterecektir. 

YANA DÜŞEN HABERLERİN HAYKIRDIĞI GERÇEKLER

Bazen, bir gazetede aynı gün yanyana düşüveren haberler, inanmakta zorlandığımız bazı gerçekleri, hiçbir yoruma ve açıklamaya gerek kalmadan önümüze koyuveriyorlar. Perşembe günkü Hürriyet’te de böyle ilginç bir tablo oluşuvermişti. İngiltere’de mutasyona uğrayan koronavirüs konusundaki uzman görüşleriyle Demir İpekyolu’ndan Çin’e giden trenin Pekin’e ulaştığına ilişkin haberler yanyana verilmişti. İçerde de, Yalçın Bayer’in köşesinde, Prof. Dr. Anıl Çeçen’in Nahcivan Koridoru ve İpekyolu konulu yazısından söz ediliyordu. Karabağ’da yapılan ateşkes anlamasına bağlamında Türkiye’den Bakü’ye, Nahcivan üzerinden bir karayolu bağlantısı sağlanıyordu. Bu bağlantı sayesinde Türkiye-Azerbaycan Asya ile Avrupa arasında çok önemli bir köprü oluşturmuş oluyorlardı. Yani, İngiltere ile Çin’in ortaklaşa hayat geçirdikleri ve ABD için bir kabusa dönüşen Yeni ipekyolu’na yeni bir güzargah sağlanmış oluyordu.

 

Perşembe günkü Hürriyet’te kendiliğinden oluşan böyle uyarıcı bir haber demetiyle, görmemiz gereken bir küresel gelişmeler tablosu çizilmişti. Küresel gelişmelerin ne yöne evrilebileceğini özetleyen bir tablo.. 

COVİD-19 VE MUTASYON

Covid-19’un İngiltere’de mutasyona uğrayarak daha bulaşıcı hale gelmesine ilişkin yorumlar, bu gelişmenin beklendiğini fakat mutasyonun ne yöne evrildiği konusunda konuşmak için elde net verilerin bulunmadığını söylüyorlar. 

Koronavirüsün ülkemizde görüldüğü ilk günlerden itibaren görüş ve yorumlarını dikkatle izlediğimiz Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bu mutasyon eğer gerçekten orijinal virüsten hızlı yayılıyor ise, salgının bitmesi için beklediğimiz mutasyonun başlangıcı da olabilir. Çünkü mutasyonda virüsü daha bulaşıcı, ancak daha zararsız hale gelmesini bekliyoruz. Yani ilk değişiklik gerçekleşmiş olabilir” diyor.

İçimizi ferahlatmaya yönelik olumlu bir bakış açısı, ama net değil; “beklediğimiz mutasyon olabilir” deniyor. Yani, tersten okursak, olmayabilir de..

PROF. DR. TEVFİK ÖZLÜ ve PROF. DR. OSMAN MÜFTÜOĞLU

Prof. Dr. Tevfik Özlü, salgının arka planındaki olası dinamikleri de işaret eden bir yorum yapmış: 

“Mutasyonlar tamamen rastlantısal ortaya çıkarlar. Kuralı yoktur; önceden tahmin edilemezler. (…) Bizim istediğimiz, virüsün hastalık oluşturma gücünü yitirmesi. Ancak, ne yazık ki, o yönde bulgu yok.”

Doç. Dr. Sema Kultufan Turan, “Beklenti, virüsün hastalık yapıcı özelliğinin ya da öldürücü özelliğinin yok olması. Ancak, mutasyona uğrayan virüsün daha az hastalık yaptığına dair kanıtlamış bir veri yok” diyor.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu da, mutasyon haberlerine, Prof. Dr. Mehmet Ceyhan gibi iyimser pencereden bakma eğiliminde; “Koronavirüs bugüne kadar onlarca mutasyon geçirdi. Peki, ortaya çıkan telaşın sebebi ne?” sorgulaması yapıyor. 

Koronavirüs salgının hepimizin sağlığını, yaşama şansını tehdit ettiği günlerde, yarınlarımızdan umutlu olacağımız haberlere çok ihtiyacımız var. Evlere kapanarak vücut sağlığımızı bir derece koruyabilmiş olmamıza rağmen, aşı ve ilaca ilişkin haberlerin gecikmesi nedeniyle, ruh sağlığımızın giderek sarsıldığını görüyoruz.  

İPEK DEMİRYOLU TRENİ 15 GÜNDE PEKİN’DE

İngiltere’deki mutasyon haberinin yorumlandığı günkü gazetede, Türkiye’den yola çıkan ihracat treninin, İpek Demiryolu üzerinden 2 kıtayı ve 5 ülkeyi aşarak 15 günde Çin’e ulaştığına ilişkin haber yer alıyordu. Tren 15 gün boyunca canlı yayın yapmıştı. 

Haberde, Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu, “Asya ile Avrupa arasında demiryolu yük taşımacılığı alanında yeni bir çağın başladığını” müjdeliyordu. 

Buraya kadar koronavirüs, virüsün mutasyona uğramış olması, Avrupa’yı Asya’ya, Londra’yı Pekin’e bağlayacak İpek Demiryolu’nun hayata geçirilmiş olmasına ilişkin haberleri peşpeşe okuyunca aklımıza, doğal olarak, ABD ile Çin arasında küresel çapta yaşanmakta olan çatışma geliyor. 

ABD’nin beka sorununa dönüşen Yeni İpekyolu nedeniyle, küresel çapta cepheleşmeler oluşuyor.  

65 ülkeyi karadan ve denizlerden birbirine bağlayacak olan Yeni İpekyolu’nun akıl hocası ve en büyük destekçisi İngiltere ile ABD arasında Brexit operasyonuyla başlayan ve giderek büyüyen çatışma koronavirüs salgını sürecinde de devam etmektedir. 

Brexit operasyonu ile İngiltere’yi AB’den koparan ABD, Almanya’yı yörüngesine alarak, Fransa ile birlikte bir Avrupa Ordusu’nun kurmalarını da engellemiş oldu. Afrika’daki kaynaklarını da kaybeden Fransa yönünü belirlemeye çalışıyor. Fransa’nın Türkiye’ye çarpık bakmasının nedeni, Suriye’de, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, Afrika’da, Kafkasya’da çıkarlarına çomak sokmamız ve Avrupa Ordusu teklifine olumlu yanıt vermememiz. Şimdilerde, ekonomisi çökmüş olan Yunanistan’a bol keseden silah kredisi açan Fransa iki komşu ülkeyi çatıştırmayı planlıyor. 

TÜRKİYE KÜRESEL SAVAŞI NERESİNDE? 

I.Körfez Savaşı’ndan bu yana ABD’nin bölgede uyguladığı politikalardan, terör örgütü PKK’ya ve PKK’nın Suriye uzantısı olan YPG’ye verdiği destekten, özellikle de kendisini güney sınırları boyunca kuşatacak olan garnizon devlet kurma çalışmalarından bunalan Türkiye, 15 Temmuz savrulmasına rağmen ABD’nin bu operasyonlarına karşı durmakta, Rusya’dan aldığı S-400’lerle hava savunma sistemini kurmaya çalışmaktadır. 

Türkiye’nin Avrasya eksenine yönelmesi, iki eski müttefik olan Türkiye ile ABD ilişkilerinin gerilmesine neden olmaktadır. Irak ve Suriye’nin kuzey bölümlerini birleştirerek Akdeniz’e uzanan bir garnizon devlet kurmasına Rusya ve İran ile birlikte karşı duran Türkiye, Çin’in Yeni İpekyolu’na destek ve geçit vermesinde dolayı da ABD’nin yaptırımlarına hedef olmuştur. ABD’nin, bunca yıllık dostu ve müttefiki olan Türkiye’yi “hasım” ilan ederek “ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası” (CAATSA) kapsamına almasının en önemli nedeni, İngiltere-Çin ortak yapımı olan Yeni İpekyolu’na destek vermesidir. “CAATSA yaptırımlarının Türkiye’nin iç ve dış politikalarına yansıması ne olabilir? Biden döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde neler yaşanabilir?” sorusunun yanıtı Ankara’da değil, Kafkasya’da, yani Karabağ’da gizlidir.

TÜRKİYE-AZERBAYCAN DAYANIŞMASI ERMENİSTAN’A KARŞI DEĞİLDİ

Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın, Rusya’nın karşı çıkmasına rağmen, 27 Temmuz’da Azerbaycan’ın Tovuz kentine saldırması, aslında, ABD’nin Yeni İpekyolu’nun en önemli geçidinin önünü kesme operasyonuydu. Türkiye-Azerbaycan dayanışması Ermenistan’a karşı değil, ABD’ye karşı sergilendi. Rusya’nın başlangıçta, Azerbaycan ordusunun Paşinyan’ın militanlarını perişan etmesine seyirci kalmasının nedeni de buydu.  

ABD ile Çin-İngiltere arasında yaşanmakta olan mücadele, gerek jeopolitik konumumuz gerekse İngiltere ve Çin’in ortaklaşa hayata geçirdikleri Yeni İpekyolu’na verdiğimiz destek nedeniyle bizi de kapsama alanı içine aldı. ABD’nin Türkiye’yi CAATSA kapsamına alarak yaptırımlar uygulama kararının Karabağ Savaşı’nın hemen sonrasında gelmesi bir rastlantı mıdır?

İNGİLTERE’DE MUTASYONA UĞRAYAN KORONAVİRÜS DEĞİL…

İngiltere’de koronavirüs değil, ABD’nin, Çin’e destek veren İngiltere’ye karşı olan düşmanlığı mutasyona uğramaktadır. İngiltere, Başbakanı Boris Jhonson’ı bile hastanelik etmesine rağmen, pes etmiyor. Covid-19’un peşpeşe mutasyona uğrayarak daha ölümcül hale gelme olasılığı da artıyor. 

ABD ile İngiltere arasında Çin’in Yeni İpekyolu bağlamında yaşanan mücadelenin ülkemize de yansımaları oldu ve olacaktır. Gelişmeleri çok dikkatli izlememiz ve yerli aşı, yerli ilaç çalışmalarını hızlandırmamız gerekiyor. Unutmayalım, savunmada olduğu gibi aşı konusunda da yerli ve milli olmak zorundayız. 

.