ORTADOĞU'DA İLGİNÇ ORTAKLIKLAR
El Kaide bağlantılı Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Irak'ta Emevi özentisi bir devlet kurmalarıyla ortaya çıkan durum, Amerika ile İsrail'in arzuladığı,  bölgeyi de İslam Alemi'ni de mezhep eksenli savaşlara sürükleyecek bir çatışma ortamıdır. O nedenle, hemen güney sınırımızda oluşan iki yeni komşu ile ilgili gelişmeler, peşpeşe üç seçim yaşayacağımız bir süreçte canımızı sıkacak sonuçlar üretebilir.
Bölgemizde Suriye ve Irak merkezli olarak yoğunlaşan mücadeleler yeni ekosistemin temellerini oluştururken, 2014'ün iç ve dış politika rendleri de netleşiyor. "Yeni Komşularımız" müjdesiyle dikkat çekmeye çalıştığımız gelişmeler, ülkemizin geleceği ile yakından ilgilidir. İç sorunlara yoğunlaştığımız bir dönemde, sınırlarımızın hemen ötesinde, ülkemize çok olumsuz yansımalrı olabilecek çok önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Yazımızın ilk bölümlerinde bu gelişmelerin neler olduğunu özetlemeye çalıştık, IŞİD Emirliği'ne, Rojova'ya ve özellikle Büyük Kürdistan'ın ön çalışması olarak ortaya çıkan "Güvenlik kuşağı"na dikkat çektik.
Yeri gelmişken bir tarih notu düşelim: "Büyük Kürdistan" ve "Büyük Belucistan" projelerinin, dünya enerji kaynaklarını ve dağıtım yollarını kontrol altına almayı, İslam Alemi'ni istikrarsızlaştırmayı, Türkistan coğrafyası ile bu coğrafyanın Batıya açılan kapısı olan Türkiye'nin ilişkisini koparmayı hedefleyen (Osmanlı ve Babür imparatorluklarını tarih sahnesinden silinmesiyle ilişkili) tarihi projelerin devamı olduğunu da unutmayalım.
Aslında, El Kaide bağlantılı Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarının Irak'ta Emevi özentisi bir devlet kurmalarıyla ortaya çıkan durum, Amerika ile İsrail'in arzuladığı,  bölgeyi de İslam Alemi'ni de mezhep eksenli savaşlara sürükleyecek bir çatışma ortamıdır. O nedenle, hemen güney sınırımızda oluşan iki yeni komşu ile ilgili gelişmeler, peşpeşe üç seçim yaşayacağımız bir süreçte canımızı sıkacak sonuçlar üretebilir.
 Suriye ve Irak'ta giderek daha etkili olmaya başlayan El Kaide'ye bağlı güçlerin Felluce ve Ramadi'de Irak-Şam İslam Devleti'ni (IŞİD) ilan etmeleri, kendini İsrail'in güvenliğinden birinci derecede sorumlu sayan ABD yönetimini, Batılı ortaklarını ve bölgedeki müttefiklerini telaşlandırdı. Şii kökenli Irak Başbakanı El Maliki, askerlerini bölgeye gönderip çoğunluğu Sünni olan Anbar bölgesini geri almak istiyor, ama Sünni aşiretler IŞİD'e karşı olsalar da Şii ağırlıklı Irak ordusunun bölgede denetimi ele geçirmesine sıcak bakmıyorlar. Maliki, Anbar bölgesinde denetimi sağlayamadığı takdirde, ülke genelinde otoritesini bütünüyle kaybetmiş olacak.
Kaygılanma nedenleri farklı olsa da, ABD, Batılı ortakları ve bölgedeki müttefikleri kadar İran ve Rusya da El Kaide bağlantılı IŞID militanlarının yaptıklarını yakından izliyor.  ABD, Rusya ve İran, Irak silahlı kuvvetlerine her türlü desteği vermeye hazır olduklarını duyurdular.
2004 yılında askerlerinin çok güçlü direnişle karşılaşmasından dolayı, Anbar bölgesindeki çatışmalara, bugüne kadar, "Bu sizin savaşınız" diyerek uzak duran ABD, El Kaide'ye bağlı IŞid militanlarının Irak'ın iki kentinde bağımsızlık ilan etmeleri üzerine harekete geçti.
 Esad'ın vurulması konusunda ayak sürüyen ve bu davranışıyla Büyük Ortadoğu Projesi'ni en önemli aşamasında baltalamakla suçlanan Obama'yı devredışı bırakan Neo-conların aktif göreve taşıdıkları Başkan Yardımcısı Joe Biden, Irak Kürt Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesut Berzani'yi arayarak, IŞİD'e karşı savaşan merkezi hükümet güçlerine destek vermesini istedi. New York Times, ABD'nin İslami Cephe'nin eline geçtiği gerekçesiyle ara verdiği  "ölümcül olmayan" yardımların yeniden başlatılacağını duyurdu. Bu arada, İslami Cephe'nin IŞİD'e karşı Özgür Suriye Ordusu ile birlikte savaşma kararı alması, Suriye'deki dengelerin altüst olmasına neden oldu.
İki yeni komşunun oluşmasıyla sonuçlanan gelişmeler, önümüzdeki günlerde can sıkıcı olaylar yaşamamıza neden olabilir. Bu oluşumların spontane gelişmeler olmadığı unutmayalım.

ORTADOĞU'DA İLGİNÇ ORTAKLIKLAR

El Kaide bağlantılı Irak-Şam İslam Devleti militanlarının Irak'ın Suriye'ye komşu Anbar Bölgesinde kotrolü ele geçirip  bağımsızlık ilan etmeleri, Suriye krizinin yeni bir boyut kazanmasına, çok ilginç uluslararası ortaklıkların kurulmasına neden oldu. Suriye'de Esad'a karşı savaşanlarla ABD'ye destek verenler cephesinde de kolay kolay inanılmayacak ortaklıklar oluşmakta.
 Mesela Suudiler, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanlarını  destekliyorlar. IŞİD'le savaşan İslam Cephesi'nin en önemli bileşenlerinden biri olan Ahrar el Şam'ın arkasındaki güç de Suudiler. Sıkı durun, Suriye'deki iç savaşın baştan beri en önemli elemanlarından biri olan El Kaide'nin Suriye'deki kolu olan ve ABD'nin yakın bir süre önce "terörist örgüt" listesine aldığı El Nusra'yı da Suudiler destekliyordu.
Bu grift, kafa karıştıran ilişkilerin, ortaklıkların anlamı nedir?
Ortaya, ABD'nin, Batılı ortaklarının ve bölgedeki müttefiklerinin elele vererek, Ortadoğu Cehennemi'nin kazanın altına durmadan odun atıyorlar gibi bir görüntü çıkmıyor mu?
Acaba, ABD ve İsrail'in uzun zamandır oluşturmaya çalıştıkları ve Suudilerin de destek verdikleri  bir tabloyla mı karşı karşıyayız?
Kuzey Afrika'dan Afganistan'a uzanan ve çoğunluğu Müslüman olan coğrafya bilinçli olarak mı kaosa sürükleniyor?
İlginç, ama doğru yanıtlarının bulunması gereken sorular değiler mi bunlar?

YARIN: ORTADOĞU'DA İLGİNÇ ORTAKLIKLAR NASIL GELİŞTİ?