“METAL FIRTINA”NIN SOLUĞU MU?
M. Kemal SALLI
14 Nisan’da yüz binlerin şahlanışı ile gerçekleştirilen Cumhuriyet Mitingi’ni okumakta zorlanıyor muyuz, Batı medyasının yönlendirici yorumlarını mı bekliyoruz?
Yurdun dört bir köşesinden coşkun ırmaklar gibi akan insanların Tandoğan Meydanı’nda toplanmaları, Anıt Kabir çevresinde halkalanıp Gazi’nin manevi önderliğini onaylamaları, Cumhuriyet’in temel değerlerini sahiplenen bir duruş sergileyerek büyük bir olgunlukla dağılmaları, Batı medyasının da ilgisini çekmiş. Bu şahlanışı kendi gözlükleriyle yorumlayan New York Times, “Gösteriye katılanların sayısı, Türk toplumunda İslam’ın rolü konusunda derinleşen bölünmeyi yansıttı. Şimdi iki ayrı Türkiye var” diyor.
Gördünüz mü tehlikeyi?
Gördünüz mü, “Cumhurbaşkanı toplumsal bir mutabakatla seçilmeli” diye kaygılananların haklılığını?..
Türk toplumu din ekseninde bir sürtüşme tuzağına asla düşmemelidir.
Türkiye’nin toplumsal ve sosyolojik olarak ikiye bölündüğünden söz etmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Cumhurbaşkanlığı seçimi üzerinden Türkiye coğrafyasına bu nitelikte bir ateş topu sürmek, emperyalistlerin ülkemizle ilgili tarihi hesapları hâlâ gündemde tuttuklarının en belirgin kanıtıdır. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki Ortadoğu’da, bütün vahşetiyle ve dehşetiyle körüklenen etnik ve mezhepsel kökenli çatışmaların ülkemize sıçratılma çabalarının ayak sesleridir. Bu tür yorumlar eşliğinde bir takım cepheler yaratma çabaları, 9/11 sonrasında uygulamaya konulan BOP kapsamında yürütülen psikolojik savaşın uzantılarıdır.
CUMHURİYET MİTİNGİNİN MİMARLARI: KADINLARIMIZ
14 Nisan’da Tandoğan Meydanı’nda, Anıt Kabir çevresinde kenetlenen yüzbinler, ülkelerinin birliğini, bütünlüğünü hedef alan bu tehlikeyi sezdikleri için bir araya gelmişlerdi. Bugüne kadar bir olarak okuduğumuz “Metal Fırtına”nın gölgesi ülkemiz üzerine bir karabasan gibi uzanmaktaydı. “Bu ülke sahipsiz değil!” diye şahlanmanın tam zamanıydı.
Miting fotoğraflarına bakarken dikkatinizi çekmiş olmalı, katılanların önemli bir bölümü kadındı; mitingi kadınlar omuzlamışlardı.
Kadınlarımız; analarımız, bacılarımız, kızlarımız, can yoldaşlarımız…
Yuvasının, ülkesinin geleceği söz konusu olduğunda da, Nene Hatunlar, Kara Fatmalar gibi şahinleşiveren kadınlarımız…
Yeryüzünde kadının içinde olmadığı hiçbir hareket, hiçbir oluşum başarıya ulaşamamıştır. “Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” söylemi de, bir gerçeğin dillendirilmesi, bir hakkın teslimidir.
14 Nisan Cumhuriyet Mitingi, bugün ‘tarihi bir şahlanış’ olarak anılıyorsa, bu büyük başarının, kolundaki bileziği, parmağındaki yüzüğü satarak Ankara yoluna düşen kadınlarımızın eseri olduğu unutulmamalıdır.
Bir kez daha yineleyelim; Cumhuriyet Mitingi, ülkesinin geleceğinden, “Metal Fırtına”nın gölgesinin ülkesinin üzerine uzanmakta olmasından endişe duyan Nene Hatunlar’ın, Kara Fatmalar’ın koruma içgüdüsü ile şahlanmalarıdır. O engin kadın duyarlılığı ile erkeklerine, yaklaşan tehlikenin yönünü ve boyutunu işaret etmişlerdir.
Cumhuriyet Mitingi, insanların ülkelerinin geleceğini sahipleme şahlanışıdır.
Bu noktada iki haber özetini peşpeşe okuyalım:
“PKK’yı engellemesi için nota verilen Irak, iki hafta izlenecek. Siyasi baskıyı ekonomik ambargo izleyecek. Son aşamada ise, sınır ötesi operasyon var.”
“ABD eski Başkanlarından Clinton, ‘Sınır ötesi harekât felaket yaratır’ dedi”.
Tandoğan Meydanı’nda, Anıt Kabir çevresinde yüz binleri birbirine kenetleyen kaygının çok önemli nedenleri var.
…………………………..küpe………………………………..
Derdini kısaca anlatabilmek de bir erdemdir.
Hulki CEVİZOĞLU
Yorumlar