Çevremize baktığımızda genellikle iki tip insanlar karşılaşırız.
Birincisi hayata sımsıkı sarılarak başarı elde etmiş olanlar;
Diğeri ise başarmak için hiçbir gayret sarf etmemiş ama bunun sebeplerini hep mazeretler arkanı saklayanlar.
Ahmet Bedevî hazretleri, “Mazeret terazisi küfrü bile tartar.” Diyerek aslında yüzyıllar öncesinden mazeret ileri sürenlerin psikolojisini çok güzel ortaya koymuştur.
Başarının yerini hiçbir mazeret tutmaz. Mazeret üretme yerine başarı bolunda gayret sarf edilse zaten mazeretler arkasına gizlenmeye lüzum kalmaz. 
Başarmanın en önemli faktörü şüphesiz sistemli ve gereklerini yerine getirerek çalışmaktır. Piyasada liderlik, yöneticilik, iş hayatı ve benzeri alanlarda başarılı olanların hayatlarını anlatan eserlere baktığımızda bunu açık biçimde görebiliriz.
Başarı için bilginin şart olduğu inkâr edilemeyecek kadar açıktır. Baş döndürücü bir hızla ilerleyen ve her gün yeni bir çehresiyle karşımıza çıkan teknolojinin içinde olmak, hem kurumların, hem de fertlerin başarılı olmaları için son derece önemli bir faktördür. Bu faktörün etkin bir biçimde hayatımızda tesirinin görülmesi ise hem ferdi, hem de kurum bazında eğitimle mümkündür.
Bugün birçok fert ve kurum, başarısızlığına çeşitli mazeretler ileri sürmektedir. Hâlbuki bugünün hızlı gelişen dünyasında başta da belirttiğimiz gibi, “Hiçbir mazeretin başarının yerini tutmayacağı” açıktır. Bu açıdan her fert veya kurum başarmak ve hedefe gitmek istiyorsa, hiçbir mazeret ileri sürmeden başarıya giden yolun gereklerini yerine getirmelidir.
Başarmak için, bilgi ve teknolojinin bizleri getirdiği baş döndürücü ortamda hiçbir kimse, “Ben filâncı konuda eğitim yaptım. Başka şeylere ihtiyacım yoktur” gibi bir fikri ileri sürme lüksüne sahip değildir. Bu zaviyeden küreselleşen ve âdeta bir köy haline gelen dünyada, ferdi olarak kendimizi hep yenilemeye mahkûmuz ki, bu hususta en büyük prensibimiz “Bir günü diğerine denk geçen ziyandadır” olmalıdır.
Yenileme sadece fertler için geçerli bir şart değildir ve özellikle kurumlarda, bu güzel prensibin gereği olarak çalışanlarını çağın şartlarına göre eğitmek, gelişen teknolojiyi takip etmeleri için onlara imkân tanımak zorundadırlar. Bu hem fertler, hem de kurumlar için başarıya giden yolun olmazsa olmazıdır. Zaten bugün dünyanın neresine bakarsak bakalım, sürekli eğitimin her alanda geçerli olduğunu görmekteyiz.
Başarı yolunda okuduğum ve herkesin okumasını tavsiye ettiğim kitaplarda, ferdi gelişimim için çok güzel tespitler olduğunu gördüm. Bunlardan birkaçını faydalı olur ümidiyle sizlerle paylaşmak istiyorum.
Başarmak için çalışacağım ve bu hususta hiçbir mazeret bana engel olamayacak.
Çalıştığım sektördeki arkadaşlarla ilişkimi ilerletmeye çalışacağım.
Yeni iş arkadaşları edinip, onların bilgilerinden faydalanacağım.
Yabancı dilimi geliştireceğim.
Sektörel yayınları ve yeni teknolojileri zamanında takip edeceğim.
İletişim becerilerim üzerine odaklanacağım.
İş arkadaşlarıma sosyal ortamlarda da zaman ayıracağım.
Daha az konuşup, daha çok dinleyeceğim.
Doğru olduğuna kesinlikle inandığım konularda çekingen davranmayarak, fikirlerimi paylaşacağım.
İşimi zamanında bitirmeye çalışacağım.
Mesai saatleri dışında zamanımı işi geliştirici zihni faaliyetlere ayıracağım.
Beraber çalıştığım arkadaşlarımı, geliştirmeye - eğitmeye zaman ayıracağım.
Günlük koşuşturmalar, acil ve önemsiz işler arasında gerçek hedefleri unutmamak için kendime “dur ve düşün” talimatını vereceğim.
Sivil Toplum Örgütleri’ndeki faaliyetlerin, başarımın bir parçası olduğunu düşünüp, onlara işgücümle de destek vermeye çalışacağım.
Her haftaya, günleri önceden plânlamış olarak başlayacağım.
Gelen mesajlara zamanında cevap vereceğim.
Çalışma alanında daha düzenli olacak, işle ilgili geniş dosyalar tutacak, onları gecikmeden arşivleyeceğim.
Yaşadığım önemli olayları, ilginç deneyimleri, örnek olması açısından ve unutmamak için kaydedeceğim.
Fizikî, ruhî, hissi ve zihni gelişimimin bir bütün olduğunu hiçbir zaman unutmayacağım.
İş ve özel hayat arasında dengeyi iyi kurmaya çalışacağım.
Hepsinden önemlisi insan olduğumu unutmadan en büyük insanlık olan İslâmiyet’in prensiplerine sımsıkı çalışacağım.
Bu listeye sizler de eklemeler yapabilirsiniz.