Mahalli seçimlere artık sayılı günler kaldı. 6 hafta sonra tabir caiz ise bir ölçüde herkes boyunun ölçüsünü alacak.
Her ne kadar bu seçim sonucu iktidar değişmeyecekse de, gezi olayları, akabinde yolsuzluk operasyonları ile AKP-Cemaat ilişkilerinde yaşanan olumsuzlukların neden olduğu gerginlikler ve ekonomik hayatı zora sokan problemler içinde, halkın genel eğilimi konusunda önemli sonuçların ortaya çıkacağından kimsenin şüphesi yok. O nedenle kıran kırana bir seçim sath-ı mailine girmiş bulunuyoruz.
Son dönemdi büyükşehir belediye sayısının artırılması bu seçimin kaderini adeta büyükşehirlere bağlamış gibi. Zira nüfusun dörtte üçü bu büyükşehirlerde yaşıyor.
Ayrıca 15 milyonluk nüfusu ile İstanbul, her zaman olduğu gibi bu seçimler açısından da en önemli kent olma özelliğini koruyor.
Bizim seçim sistemimize göre adaylar, siyasi partilerin kendi usullerine göre belirlendiğinden, genelde sancılı oluyor. Kaybeden adayların popularitesine göre parti yönetiminin suçlanmasından tutun, adayların kişiliklerine kadar ileri geri yorumlar, değerlendirmeler yapılıyor.
Bana göre toplumun değer ölçülerine uyan pek çok aday adayının katıldığı aday seçimleri, kıran kıran, bir ölçüde kavgalı gürültülü ve sancılı olur. Burada da arz ve talep öne çıkıyor.
Bekleyelim, sonuçları 6 hafta sonra hep birlikte göreceğiz.