Kur’an kendini, “İçinde asla şüphe olmayan bu kitap, muttakiler için kurtuluş rehberidir.” şeklinde tarif eder. Kur’an’a lâyık olmaya çalışan biri olarak kurtuluş rehberimizin ne olduğunu anladığım kadarıyla okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Kur’an, kâinatın ve içindekilerin yaratılış maksadını anlatan ezeli bir tercümedir. Bu tercümede Allah’ın (cc) ayetlerini çeşitli dillerde nasıl okunduğu izah edilmektedir. Zikredilen anlamda Kur’an, Gayb ve şehadet âlemlerinin en büyük tefsiridir.
Allah’ın (cc) kâinatta tecelli eden isim ve sıfatlarının nasıl manevî hazineler içerdiğini İlâhî isimlerin manevî hazinelerinin keşfedicisi Kur’an’dan öğrenebiliyoruz. Bunun için Kur’an’a “Hadise satırları altında saklı bulunan hakikatlerin anahtarı” demek mümkündür.
Kur’an, görünen âlem perdesi arkasında olan gayb âlemi yönünden gelen bir hitaptır. Bu hitapta bizler Rahmanî ve Sübhani iltifatlarla mükâfatları görebiliyoruz. Eğer Kur’an haber vermeseydi bizler Cennet gibi, Cemalullah gibi en büyük nimetlerden haberimiz olmazdı. Bunun içindir ki, Kur’an, uhrevî âlemlerin mukaddes haritası hükmündedir.
Kur’an, Allah’ın (cc) Zatını, sıfatlarını, isimlerini ve İlâhî fiillerini konuşarak anlatan en kesin delil ve en hakikatli bir tefsirdir. 
Kur’an, insanlık âleminin terbiye edicisi bir kitaptır. Ona uyanlar hangi çağda yaşarsa yaşasın huzur ve mutluluğu bulurlar. Hem bu dünyalarını hem de ahiretlerini mamur ederler. Bunun için 1.400 senedir Kur’an,  bütün insanlığı saadete sevk eden hakikî bir mürşit olmuştur. 
Kur’an, insanlar için hem bir rehber, hem bir dua kitabı ve yine insanların bu dünyada nasıl ibadet edeceklerini anlatan mukaddes bir kitaptır. Bu anlamda insanların bütün manevî ihtiyaçlarının kaynağı hükmündedir. 
Kur’an, en büyük arştan (Arş-ı azam) en büyük isimlerden (İsm-i azam), her ismin en yüksek mertebesinden geldiği için bütün âlemlerin Rabbi itibarîyle Allah’ın kelâmı sayılmıştır. Bu anlamda bütün mevcudatın İlâhı unvanıyla Allah’ın (cc) âlemlere okuduğu fermanıdır. Bu ferman bütün göklerin ve yerin Yaratıcısı namına bir hitap ve mutlak Rububiyet yönüyle bir konuşmadır.
Allah’ın (cc) en geniş manada saltanatının hesabına okunan ezeli bir hutbe olan Kur’an, her şeyi kuşatan rahmet noktasından bakıldığında ise Rahman’ın bir iltifat defteri hükmünde görünür. 
Kur’an, asırları çeşitli bütün peygamberlerin kitaplarını, meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün büyük insanların eserlerini toplu olarak içinde barındıran, her yönü parlak ve şüphe karanlıklarından sıyrılmış bir kitaptır. Bu kitabın hedefi ve gayesi ise açık biçimde insanlara ve inlere ebedi saadetin kapılarını açmak ve gerçek hayatı kazandırmaktır.
Kur’an kendi ifadesiyle, “İçinde asla şüphe olmayan bu kitap, Allah yolunda gitmek isteyenler için bir kurtuluş rehberi.”dir ve bugün insanlık her zamankinden daha fazla bu mukaddes kitaba muhtaçtır.
Rabbimiz bu semavî kitaptan en yüksek seviyede istifade etmeyi hepimize nasip etsin.