KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİNİ ZİYARET ETTİ

M. KEMAL SALLI 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesinde gerçekleştirilen etkinlikte dernek üyeleriyle bir araya geldi. Çok uzun yıllar başkanlık yaptığı İstanbul Türk Kültür Derneği’nde çok anıları olduğunu ifade eden Tatar, “ Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin kurucu Derviş Manizade’yi anarak. yaptığı çalışmaların önemine değindi. Derneğin başkanlığını yapan ve yönetiminde bulunan tüm isimlere değinerek, hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyen Tatar, derneğin tüm başkan ve üyelerinin Kıbrıs Türk halkının mücadelesi ve varlığı için emek verdiğini kaydetti. 

Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin önemine değinen Tatar, derneğin önemli etkinliklere ve toplantılara ev sahipliği yaptığını kamuoyu oluşmasında etkin rol üstlendiğini belirtti. Ayrıca Tatar,  dernek hakkında bilgiler vererek, “Geçmişimize baktığımızda; İstanbul da 1946 yılında Kıbrıs okullarında yetişenler cemiyeti olarak kurulmuştur. 1948 yılında Kıbrıs Türk Kültür Derneği olarak tescil edilmiştir. Derneğimizin, merkezi önce İstanbul daha sonra Ankara, sonradan Mersin, Antalya ve İzmir Şubeleri açılmış olsa bile; en büyük şubeler İstanbul ve Ankara Şubeleri’dir. O mücadele yıllarında Kıbrıs Meselesi yakınen bilinmediği halde, o dönemin başkan ve yöneticileri  Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerle irtibata geçmiştir. Bu doğrultuda da bir uyanış hareketi başlaşmıştır” dedi.

Erenköy mücadelesinin stratejik olarak öneminden bahseden Tatar, “21 Aralık 1963’te kanlı Noel öncesi Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) kurulduğu 1 Ağustos 1958 tarihine rastlar. TMT zamanın Demokrat Parti hükümetinin Genelkurmay’a direkyifi ve Genelkurmay’ın emriyle Özel Harb Dairesi tarafından kurulmuş ve yönetilmiştir. TMT ihtiyaç duyduğu her türlü silah ve mühimmatı Türkiye’den temin edecekti.  İkmal için en önemli nokta Kıbrıs’ta Erenköy, Türkiye’de ise Anamurdur” Şeklinde konuştu. 

TATAR: “KIBRIS’DA TEMEL UZLAŞI İSTİYORUZ”

Kıbrıs’ta her iki halkın geleceği için uzlaşmanın şart olduğunu, adil, kalıcı, sürdürülebilir, kapsamlı ve herkesin mutlu olabileceği hem Kıbrıs için hem de bölgenin istikrarı için mücadele verdiklerini söyleyen Tatar; “Kıbrıs’ta biz de bir uzlaşma, anlaşma istiyoruz. Her iki halkın da menfaati, her iki halkın da geleceği için temelde bir uzlaşı istiyoruz” dedi. 

Çoğunluğun azınlığı yöneteceği, tek egemenlikle Kıbrıslı Türklerin zaman içinde daha da zaafiyete düşürüleceği, eşitlik temelinde varlığını sürdürmesinin mümkün olamayacağı, federal temelde bir anlaşmanın olamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıslı Türklerin varlığını azınlık olarak değil, egemen eşitlik temelinde sürdürmesinin öneminin altını çizdi.  

Cumhurbaşkanı Tatar, egemen eşitlik temelinde bir anlaşmayla Kıbrıs’ta yan yana yaşayabilen bir devlet modeline ulaşabilirsek o zaman Kıbrıslı Türklerin AB’de de yaşamlarını sürdürebileceklerini söyledi.  

Yeni siyasete desteğin de arttığını ifade eden Tatar, Maraş açılımının da bu yeni siyasetin bir bacağı olduğunu anlattı. Maraş konusunda, uluslararası hukuka ters düşmemek için Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden, oranın vereceği kararlara göre, 1974 tapu sahiplerinin mallarına geri dönebileceklerini ifade eden Tatar, insan hakları bakımından, mağduriyetlerin ortadan kaldırılması açısından, Maraş açılımının doğru bir adım olduğunu söyleyerek, bunu bütün dünyayla da paylaştıklarını kaydetti.  

Maraş’ın 47 yıl kapalı kaldığını, ancak şimdi temizlenerek, yavaş yavaş altyapı yatırımlarının yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Maraş açılımının geliştirilmesinin önemine değinerek Kıbrıs, meselesinde gelinen pozisyonun zorlu olduğunu, yeni siyasetin benimsenmesinin zaman alacağını belirtti.

“BİR MİLLET ÜÇ DEVLETE İNANIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Tatar, Karabağ Zaferi’nin 1. Yılı kutlamalarına katılmak üzere İstanbul’a geldiğini ifade ederek Kıbrıs’tan saygı ve sevgi getirdiklerini, Azerbaycan’ın kutlu davasına Kıbrıs Türk halkının tam desteği olduğunu kaydetti. “Bir millet üç devlete inanıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye Cumhuriyeti bizim anavatanımızdır. Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan arasındaki güzel ilişkiler ve desteği önemlidir” şeklinde ifade etti. 

“KIBRIS’TA YÜRÜTÜLEN MÜCADELE TÜRKLÜK MÜCADELESİ”

Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkının varlığının devam edeceğini vurgulayan Tatar,  Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin büyük bir mücadele olduğunu ve bu mücadelenin Türkiye ile birlikte yürütülen bir Türklük mücadelesi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı olarak kendisinin Kıbrıs davasını yürüttüğünü ifade eden Ersin Tatar, 1571’den bu yana Kıbrıs Türk halkının kendi, bağımsızlığı, özgürlüğü ve hürriyeti için çalıştığını, mücadele verdiğini söyledi. Kıbrıs’ta 1960 yılında eşitliğe dayalı bir federasyon ortaya çıktığını kaydeden Tatar, “Fonksiyonel bir federasyon ifade ediliyor. Kıbrıs’ta iki ayrı halkın yanyana yaşayabilmesi, aynı zamanda da hem Türkiye Cumhuriyeti hem de Yunanistan’ın garantör ülke olması sebebiyle Türk Yunan dengesinin Doğu Akdeniz’de kurulmasını amaçlayan bir anlaşmadır. Fakat maalesef başarılı olacağına inanmamışlar” dedi. 

1963’de Kanlı Noel gecesi Türklere yapılan saldırılar sonucu 11 yıllık esaret sürecinin başladığını kaydeden Tatar, “1963’te Kıbrıs’a yönelik saldırılar başlayınca 103 köyden Kıbrıs Türkler’i kovulmuştur. 11 yıl boyunca çocuk, yaşlı farketmeksizin yaşam mücadelesi verilmiştir. Hatta 50 bine yakın vatandaşımızın maaşsız, hiçbir geliri olmadan; toplanan bağış ve yapılan yardımlarla yaşamlarını sürdürmüşlerdir” dedi.

“KIBRIS TÜRKÜ TÜRKİYE’YE GÜVENİYOR VE TÜRKİYE’Yİ BEKLİYORDU”

11 yıllık esaret yıllarında Kıbrıslı Türklerin Türkiye’yi her zaman beklediğini dile getiren Tatar, 20 Temmuz 1974’te Barış Harekatı ile gerçekleşti. Merhum Başbakan Bülent Ecevit talimatı ve yardımcısı Necmettin Erbakan’ın desteğiyle Kıbrıs Barış Harekatı başarıyla gerçekleştirilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gösterdiği zekice kahramanlığı hala hafızalarımızdadır. Kolay bir harekat değildi. Çünkü yıllarca hazırlık yapmış. Beşparmak dağlarında olağanüstü bir silahlanma ve çeşitli cephanelerle Kıbrıs’a yapılan çıkartmayı nasıl durduracaklarını; her türlü tedbir alınarak hazırlanılmıştır. Biliyorsunuz, 1964’lerde hatta 1967’de ‘Türkiye Kıbrıs’a nasıl çıkarma yapacak’ denilirken, o zaman İsmet İnönü ve diğer yöneticiler bunun hazırlığı içerisinde olmuşlardır. 

“EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM”

KKTC’nin kuruluşunun 38. Yıldönümü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Kıbrıs’ta yeni bir sayfa açıldığını ve yeni bir siyaset yürütüldüğünü söyledi.  Kıbrıs’ta boşa çıkan, hiçbir netice vermeyen, her toplantıda Kıbrıslı Türklerin bir taviz verdiği anlayıştan vazgeçildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, artık egemen eşitliğe dayalı iki devletli bir anlayış için çalışıldığını vurguladı.

Geçmişte yapılan müzakerelere de değinen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta yıllardır yapılan müzakerelerde, konfederal ve federal temelde bir anlaşma için zemin ortaya çıkmadığının anlaşıldığına dikkat çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Rumların Kıbrıs’ta eşitlik temelinde bir anlaşmaya yanaşmadıklarını, onların Kıbrıs’ı hala bir Helen adası olarak gördüklerini kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN BİZE ULUSLARARASI DAVA OLARAK BAKMASI BİZLERE GÜÇ VERMEKTEDİR”

Türkiye Cumhuriyeti’nin pozisyonu ve duruşunun kendilerine güç verdiğini, Kıbrıs Türk halkının varlığını daha başı dik olarak sürdürmesini sağladığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Türkiye’nin bize uluslararası dava olarak bakması bizlere güç vermektedir” şeklinde konuştu.  

Pandemi koşullarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti'nin de desteği ile KKTC’nin ayakta durmayı başardığını, Kıbrıs Türk halkının turizm, eğitim, tarım ve ekonomi alanında kendini geliştirdiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, en zor günlerde Türkiye’nin, geçmişte olduğu gibi şimdi de hep yanlarında olduğunu vurguladı.  

1930’lardan sonra Kıbrıs’tan göç eden insanlara ülkelerine dönebilecekleri çağrısında bulunan Cumhurbaşkanı Tatar, bu insanlara her türlü kolaylığın KKTC devleti tarafından sağlanabilmesi için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.  Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve TC Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın katkılarıyla KKTC’de pandemi koşullarının da çok iyi yönetildiğini, Türkiye’nin yaptırdığı acil durum hastanesi ve aşılar da dahil olmak üzere sağladığı katkılara değinen Cumhurbaşkanı Tatar, pandemi koşullarında başarılı bir şekilde sağlığın ayakta tutularak, pandemiyi başarıyla yürüten ülkeler arasında bulunduğunu ifade etti.

Türkiye’nin desteğiyle Kıbrıs Türk halkı kendi varlığını, bağımsızlığını, özgürlüğünü, hürriyetini kazanmak için çok bedeller ödediğini, çok şehitler verdiğini, çok göçler yaşadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar sözlerine şöyle devam etti: 

“Ama oradayız varlığımızı sürdürmekteyiz. Bütün dünyaya haykırdığımız, eşitlik temelinde bir anlaşma istiyoruz. Onlar da bir halktır, biz saygı duyuyoruz. Rumların da devleti vardır kendilerine göre, egemendirler.  Karşılığını biz de istiyoruz. Biz de egemeniz. Uluslararası anlaşmalardan dolayı egemenliğimiz hakkımızdır. Egemenliğimizin tescilini istiyoruz. BM’nin de bu konuda bir an önce adım atması gerekiyor”.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşması ardından, soruları da yanıtladı. Yurt dışında yaşayan Kıbrıslı Türklerin oy kullanabilmesi konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu konuda bir yasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu söyledi. Bu teknoloji çağında bunun kolayca başarılabilmesi gerektiğini, oy vermenin bir vatandaşlık hakkı olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yeni hükümetin bunu başarabileceğini kaydetti.