“HAYATIM GEÇTİ GÖRMEDİM SEFA
YALAN DÜNYADA OLUR MU VEFA” ABDURRAHMAN KIZILAY KERKÜKLÜ BİR HALK MÜZİĞİ SANATÇISI VE O TOPRAKLARIN HASRETİNİ HAYKIRAN TÜRKÜLER YAKAN BİR BESTECİ, BİR DAVA ADAMI OLARAK TANINIR. Abdurrahman Kızılay Kerküklü bir halk müziği sanatçısı ve o toprakların hasretini haykıran türküler yakan bir besteci, bir dava adamı olarak tanınır. 1938’de Kerkük’te doğan Abdurrahman Kızılay, yalnızca bir müzik adamı, bir ud virtiözü, bir besteci değildi, o bir dava adamıydı. Binlerce yıllık bir Türk yurdu olan Kerkük’ün, bütün direnmelere karşın yavaş yavaş elimizden kayıp gitmesine hiçbir zaman gönlü razı olmamıştır. Vatanını kaybeden her insan nasıl feryat ederse, o da öz yurduna duyduğu özlemi yüreğinin yangınlarını dillendiren türkülerle, hoyratlarla haykırmıştı. Çocuk yaşlarda halk müziğine ilgi duydu. Başta Abduvahit Küzecioğlu, İzzettin Nimet, Reşit Küle Rıza olmak üzere Kerkük'lü ünlü ustalardan ders aldı. Türkiye'de Kerkük hoyrat ve türkülerinin sevilmesine öncülük edenlerden biri oldu. İlk türkülerini, 1959 yılında Bağdat Radyosu'nun günde yarım saatlik Türkmen programında okudu. 1950'lerin ortalarında, Kerkük Kızılay'ında gönüllü olarak çalıştı. Abdurrahman Kızılay İlk ve orta öğrenimini Kerkük'te tamamladıktan sonra Ankara'ya gelmiş ve Ankara Devlet Konservatuvarı Kontrbas Bölümü'nden mezun olmuştur. Kızılay, konservatuardan mezun olduktan sonra Kerkük’e dönmedi, çalışmalarını Türkiye’de sürdürmeye karar verdi. 1974'te Türk vatandaşlığına kabul edilen Abdurrahman Kızılay, Türkiye'de "Altın Hızma Mülayim" adlı türküsü ile adını ve sesini hafızalara nakşetmiştir. Gerçek adı Abdurrahman Ömer İbrahim olan ünlü dava adamına, Kerkük Kızılay’ında uzun yıllar yaptığı hizmetlerden dolayı Kızılay soyadı verilmişti. Elinde udu, dilinde bestelediği yanık Kerkük türküleriyle Abdurrahman Kızılay, Avrupa’nın pek çok ülkesinde ve Amerika’da verdiği konserlerde, Kerkük’ün binlerce yıllık bir Türk kenti olduğunu, Kerkük Türkü’nün giderek anayurdunda yaban muamelesi görmekte olduğunu, Kerkük’ün Türk kimliğinin bilinçli bir şekilde yok edilmekte olduğunu anlatmıştı. Kızılay, Türkmeneli Televizyonu için, "Dost Bağının Bülbülleri" adıyla bir program hazırlamaktaydı. 12 Aralık 2010 tarihinde Ankara'da Özel 29 Mayıs Hastanesi'nde solunum yetmezliği nedeniyle tedavi görürken 72 yaşında hayata veda eden Abdurrhman Kızılay, 2002 yılında Mehmet Özbek ile 'Mum Kimin Yanan/ Kerkük Türküleri' adlı bir albüm yapmıştı. KALAN Müzik de Abdurrahman Kızılay’ın eserlerini bir albümde toplamıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de yayınladığı mesajda, seçkin bir kültür mirası bırakarak ebediyete göç eden rahmetli sanatçının vefatından duyduğu üzüntüyü belirterek, "Kerkük hoyrat ve türkülerinin unutulmaz ismi Abdurrahman Kızılay, milletimizin büyük beğenisini kazanan ve dilden dile dolaşan türküleriyle daima saygıyla hatırlanacaktır. Kızılay'a Allah'tan rahmet diler, ailesine ve sanat camiamıza başsağlığı dileklerimi iletirim" diyordu. Kızılay’ın kültürümüze armağan ettiği eserlerinden bazıları şunlardır: Altın Hızma Mülayim, Evlerinin Önü Boyalı Direk (Derleme), Dağlar Başın Alaydım, Baba Bugün Dağlar Yeşil Boyandı, Aynaya Baktım Saç Beyaz Olmuş, Esmerim Güzel Esmerim, Güler Oynarım, Yazmalı Gelin Yazmalı, Her Gün Akşam Olur, Altın Tabakta Bal Var, Dağlar Başın Alaydım, Ay Havar Değirmancı, Bu Dağ Bu Dağ Üstüne, Gör Nece Zülfün Gibi Cani Perişan, Gülüm Di Gel Men Seni Seveli-Kerkük Divanı, Mazan Hoyratı, Sen Bir Yana Bir Yana, Sunamız Gölde Kaldı, Süseni Mahmur Yakası. 
 ALTIN HIZMA MÜLAYİM
altın hızma mülayim
seni haktan dilerim
yaz günü temmuzda sen terle ben sileyim
yaz günü temmuzda sen terle ben sileyim
gün gördüm günler gördüm
seni gördüm şad oldum
gün gördüm günler gördüm
seni gördüm şad oldum
altın hızma incidir
gömleği nar incidir
benim dilim lal olmuş
ne dedim yar incinir
gün gördüm günler gördüm
seni gördüm Şad’oldum
altın hızma tumağa
yanaşıp al yanağa
güzel gel görüşelim
men gidirem ırağa
gün gördüm, günler gördüm
seni gördüm şad’oldum AYNAYA BAKTIM SAÇ BEYAZ OLMUŞ Aynaya baktım saç beyaz olmuş
Neden rengim sararmış solmuş
Böyle değildim bana ne olmuş

Ağla gözlerim sızla gözlerim
Sen bu halıma sen bu halıma

Hayatım geçti görmedim sefa
Yalan dünyada olur mu vefa
O yardan gördüm binlerce cefa

Ağla gözlerim sızla gözlerim
Sen bu halıma sen bu halıma

Gördüm yarin de solmuş cemali
Kırılmış neşesi gitmiş emeli
Geçipti gençliğim neyleyim malı

Ağla gözlerim sızla gözlerim
Sen bu halıma sen bu halıma