Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrasında Asya coğrafyasında bağımsızlıklarını kazanan kardeş ülkelerin 25. kuruluş yılları, Türkiye’nin çeşitli illerinde düzenlenen etkinliklerle kutlanıyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda, kardeş ülkelerin Bağımsızlıklarının 25. Yılında Türk Cumhuriyetleri Paneli düzenlendi.

Programa, TDBB Yönetim Kurulu Üyesi ve Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak, Azerbaycan İstanbul Konsolosu Yadullah Paşayev, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, AK Parti İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı İlyas Saka, Kırgız Türkleri Derneği Başkanı Kurbanbeg Kutlu, Kazak Türkleri Eğitim Araştırma Derneği Başkanı Serkan Dinçtürk, Kazak Türkleri Vakfı Başkan Yardımcısı Abdutalip Çobanoğlu, Doğu Türkistan Göçmenleri Dernek Başkanı Yakup Can, İstanbul Kurumanlılar Derneği Başkanı Rafet Aktaş, Konya İsmil Kazak Dernekleri Başkanı Mehmet Alim ve çok sayıda davetli katıldı.

Oturum Başkanlığını TDBB Genel Sekreteri Fahri Solak’ın yaptığı panele, İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Aynural, Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara, Yeditepe Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Taşağıl ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çokgezen konuşmacı olarak katıldı.

ÇAĞRICI “ORTAK MEDENİYETİN MİRASÇILARIYIZ”

Geniş bir katılımla gerçekleştirilen programın açılışında konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Gaspıralı İsmail Bey’i vefatının 102. yılı, Türk İslam tarihinin büyük şairi, bilim adamı ve düşünürü Yusuf Has Hacib’i de doğumunun 1000. Yılı vesilesiyle rahmetle andıklarını ifade etti. 

Türk Cumhuriyetleriyle Türkiye'nin ortak bir medeniyetin mensupları ve mirasçıları olduğunu belirten Bağcılar Belediye Başkanı Çağrıcı, “Bu kardeş toplulukların uzun yıllar ayrı kaldıklarını söyledi. Çağırıcı, aynı inanç ve duygu paylaşılarak, Türk Cumhuriyetleriyle ilişkiler konusunda kısa zamanda ciddi mesafeler alındığını belirterek, Türk Dünyası Belediyeler Birliği olarak da yerel yönetimler anlamında ciddi çalışmalar yapıyoruz. 28 ülkeden 1.170 üye belediye ile ortak çalışmalar yürütüyoruz" dedi.

Hoca Ahmet Yesevi Derneği Başkanı Ahmet Saka ise İslam Alemi’nin çok zor bir dönemden geçtiğini belirterek, “Ciddi kaygılarımız var. Bununla birlikte güzel bir doğumun işareti de var” dedi. 

Türk Dünyası Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Fahri Solak’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde konularının uzmanı olan konuşmacılar, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından günümüze uzanan süreçte yaşanan gelişmeleri ve bu süreçte bağımsızlıklarını kazanan kardeş ülkelerde yaşanan gelişmeleri anlattılar.

PROF. TAŞAĞIL: “TÜRKLER BOYLAR OLARAK YAŞAMASAYDI YOK OLURLARDI”

Geçmişte karamsar günlerin hatırlandığında önemli bir gelişme kat edildiğini anlatan Prof. Ahmet Taşağıl, “1991’den önce Türk dünyası gündemde değildi.  Dil, tarih, kardeşlik, kandaşlık bizi bir araya getiriyor.” dedi. Türk boylarının izlerinin Macaristan ovalarından Kuzey Kore’ye kadar geniş bir coğrafyada görüldüğüne dikkat çeken Taşağıl, “Türkler boylar halinde yaşamasaydı, tarihin derinliklerinde yok olup giderlerdi. Bu göçler sayesinde günümüze kadar var olabildiler” dedi.  

Türk tarihinin M.Ö 3 bin yılından itibaren başladığını belirten  Taşağıl, özünün Göktürk tarihi ile birleştiğini ve Türk devletlerini zayıflatan Moğollar’ın yüzde 90’ının Türk olduğunu söyledi. Rusya ve Çin’in de Türk coğrafyasının hammadde kaynaklarını yağmaladıklarını anlattı.

PROF. ÇOKGEZEN: “ORTA ASYA’DA 9 MİLYAR DOLARI BULAN YATIRIMIMIZ VAR”

Prof. Dr. Murat Çokgezen de kapitalizm ve ticaretle teması olmayan ve ticaret hukukunun uygulanmadığı sistemde yaşayan insanlarla ticari ilişkiler kurmanın zor olduğunu anlattı. Ancak, son yıllarda Türk Cumhuriyetleriyle ticari ilişkilerin de geliştiğini belirten Çokgezen, sözlerini şöyle sürdürdü: ”Son 15 yılda bu ülkelere yaptığımız ihracat iki kat, ithalat ise 5 kat arttı. En çok ticareti Azerbaycan ile yapıyoruz. Ardından Türkmenistan ve Kazakistan geliyor” şeklinde konuştu. Azerbaycan’ın ithalatının yüzde 13’ünü Türkiye’nin oluşturduğunu kaydeden Çokgezen, ‘Bu ülkelerden endüstri ürünleri, petrol türevleri, ham madde satın alıyoruz. Biz de inşaat malzemesi başta olmak üzere her türlü tüketim maddesi satıyoruz. Petrol dışı yatırımlarda Türkiye ilk sırayı alıyor.9 milyar doları bulan yatırımımız var. Bunun 6 milyar doları enerji sektöründen oluşuyor. Sırasıyla Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan izliyor. Müteahhitlik hizmetlerimiz de bu ülkelere devam ediyor. Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerimizden 3.sırada Türkmenistan yer alıyor. 

PROF. KARA: “TÜRK DÜNYASININ İKİ KİLİT İSMİ TÜRKİYE VE KAZAKİSTAN’DIR”

Prof. Dr. Abdulvahap Kara da, Türk dünyasının geleceğinin parlak olduğunu anlattı. Osmanlı devletinin 19. Yüzyılda çöküşe geçtiğini anlatan Kara, 20.yüzyılda geri kalmasının sebebinin ise deniz yolu ticaretinin gelişmesi olduğunu söyledi. Günümüzde eski İpek Yolu Projesi’nin geliştirildiğini de hatırlatan Prof. Kara, “Bakü, Tiflis, Kars demiryolu inşaatı sürüyor. Yakında Pekin’den kalkan tren, Hazar’ı geçip, Bakü, Tiflis, İstanbul’a gelecek oradan da Londra’ya ulaşacak. Ulaşım ucuzlayacak ve güvenli hale gelecek. Marmaray, raylı sistem ve yakında açılacak Avrasya Tüneli de bu projenin bir parçasını oluşturuyor. Müthiş bir sirkülasyon olacak. Ülkeler zenginleşecek” dedi. 

“MAÇKA PATLAMASININ SEBEBİ ERDOĞAN’IN KAZAKİSTAN ZİYARETİ OLABİLİR”

Türk dünyasının günümüzde iki kilit lider isminin Türkiye ve Kazakistan olduğunu da anlatan Prof. Kara, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in Türk Dünyası’na öncülük ettiğini kaydetti. Beşiktaş katliamına ve Maçka’daki patlamanın zamanlamasına dikkat çeken Prof. Kara, PKK’nın isminin öne çıktığını belirterek şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan, sabah Kazakistan’a gidecek ve Nazarbayev ile görüşecekti. Şangay işbirliği konuşulacaktı. Bu patlamanın ardında bölgesel işbirliğini önlemek amacıyla olabilir. İki ülke arasındaki yakınlaşmayı önlemek istediler. “ Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın, Türkiye’yi ziyaretinde Nazarbayev’e sürpriz yaptığını da anlatan Kara, “Kendi aracıyla gezdirirken aniden Kazak müziği kasetini çalınca Nazarbayev, ‘ben Ankara’ya geldiğimi sanıyordum meğer hala Almaatada’yım’ deyince Özal, “Sayın Cumhurbaşkanı Ankara’da sizin vatanınız’ karşılığını veriyor.” 

PROF. AYRUNAL: “BİZİ ON YIL UYUTMUŞLAR”

Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Salih Aynural da, komünist rejim döneminde Müslümanların ibadetlerini gizli yaptıklarını oysa şimdi başta Bağcılar Belediyesi’nin de katkısıyla iftar programları düzenlediklerini söyledi. 1991 yılında ABD’nin teknolojide çok ileri bir seviyede olduğunu, buna karşı Sovyetler Birliği’nin ise sefalet içerisinde olduğunu da belirten Aynural, “O zaman dedim ki, bize iki kutuplu dünya meselesini 10 yıl okutmuşlar. ABD ve SSCB arasındaki rekabet 1970’li yıllarda bitmiş. 10 yıl bizi uyutmuşlar. İki ülke arasında teknoloji farkı büyüktü.” 

Türk cumhuriyetlerinde Türk nüfusunun giderek arttığına da dikkat çeken Aynural, enflasyonun da tek haneye indiğini ve Kazakistan’da 900 dolar olan milli gelirin 13 bin dolara çıktığını belirtti.  

“KAZAK MANTISI VE ÖZBEK PİLAVI İKRAM EDİLDİ” 

Geniş katılımlı panel sonrası davetlilere Kazak mantısı ile Özbek pilavı ikram edildi. Kazak kökenli ailelerin çocukları da yöresel oyunlardan örnekler sergilediler. Türk Cumhuriyetleri konulu fotoğraf sergisinin de açılışı gerçekleştirildi. Şehitler için hatim duası okundu.