Hayatımızın bir parçası oldu artık internet… Annelerin, babaların, çocukların da en büyük yardımcısı….
Biz eskiden ne yapardık diye düşünüyorum bazen… Çeşit çeşit ansiklopediler kütüphane raflarını doldururdu. Biz de kütüphane kütüphane dolaşır, ödev yapıcaz diye uğraşır dururduk. Şimdi öyle mi ya? Laptop’un ya da telefonun bir tuşuna basınca, aradığın her şey hemen karşında.
Evet , güzel bir buluş bu internet… Yararlı işlere kullandın mı çok da faydalı. Gel gör ki, kendiliğinden gelmiyor evlerimize, iş yerlerimize, ya da bilgisayarımıza, telefonumuza. Bir aracıya ihtiyacı var. Ülkemizde de bu işin öncülüğünü Türk Telekom yapıyor.
Gerçi siz daha başka operatörlerin adını da duyuyorsunuz ama alt yapı ona ait. Diğerleri bir tür pazarlamacı. Tabi rekabet diz boyu. Reklamlar, reklamlar…
Siz hangisini seçeceğinizi şaşırıyorsunuz. Hepsi birbirinden farklı, birbirinden cazip şartlar sunuyorlar… Vaatler sonsuz.
Peki bir şekilde abone oldunuz. Sonraki işlemler, müşteri ilişkileri nasıl derseniz, orada biraz durmak gerekiyor. Her şey yolunda giderse mesele yok. Nazik davranışlar, teşekkürler, mailler, doğum günü kutlamaları falan doğrusu fana değil.
Ama Allah korusun bir arıza oldu mu, işte o zaman işler kötü. Önce ulaşmak bir meseledir. Öyleyse biri tüşlayın değilse ikiyi tuşlayın, şöyleyse beşi tuşlayın, değilse yediyi tuşlayın diye bir elektronik ses, sizi dolandırır da dolandırır.
Canlı bir insan sesi duyduğunuzda derin bir ohh çekersiniz. Artık derdimi anlatabileceğim, çaresini bulabileceğim diye.. Ama öyle zannedildiği kadar kolay olmaz bu işler..
Nerden mi biliyorum? Aynen yaşıyorum…
Ben 80 hanelik bir sitede oturuyorum. (Ertürk Sitesi) 25 Marttan bu yana internetimiz yok. Büyükçekmece, Beylikdüzü arasında mekik dokuyoruz. Ulaşabildiğimizde aldığımız cevap, “Büyükçekmece’de hatlarda bir arıza var görevliler çalışıyorlar.” Ne bitmez arıza ki bir türlü internetimiz açılmıyor.
Tekrar aradığımda verilen cevap “bazı evler kentsel dönüşüme girdiği için kutunun yeri değişti, en kısa zamanda internetiniz kullanıma açılacak.”
Pes yani artık pes... 2 ayda bir arıza giderilemez mi?
Geriye tek çare kalıyor, iptal ettirmek…
Ben de hemen bu yola başvurmak istedim. Ama kazın ayağı öyle değilmiş. “Kasım ayına kadar sözleşmeniz var, şimdi iptal ederseniz 480 lira ödemeniz gerekiyor.” Buyrun buradan yakın. İstanbul gibi bir şehirde iki aydır bir arızayı yapamıyorlar, ama iptal de etmiyorlar. Üstelik bunca zaman faturayı bildirip kullanmadığımız internetin tahsilatını yapıyorlar. Sonra da alay eder gibi gününde faturayı ödediğimiz için teşekkür ediyorlar.
Daha da tuhafı, yaptığım araştırmada, sitede bazı dairelere internetin bağlandığını öğrendim. Hani her apartmanda bir kutu var ya... Görevli isterse üst katın internetini bağlıyor, alt katı bağlamıyor. Ya da bir kutuyu söküp başka apartmana bağlıyor(muş) diyeyim bari…
Çünkü böyle bir şeyin olmasını aklım almıyor. Olmasına ihtimal veremiyorum. Bu zamanda böyle bir şeyin olmasını da kabullenemiyorum.
Yani sizin anlayacağınız bizim internetin ne zaman açılacağı hâlâ belli değil...
Ben Telekom yetkililerine şimdi soruyorum: “Her aradığımda ‘yarın mutlaka açılır’ dedikleri benim 7016382699 hesap numaralı internetim ne zaman açılacak?”
Telekom Genel Müdürlüğü, bu işe bir el atsa da bizi bu sıkıntıdan bir kurtarsa.
