"BALKAN TARİHİ YENİDEN YAZILACAK"
İstanbul Üniversitesi, Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu ve Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin ortak çabalarıyla düzenlenen 1. ULUSLARARASI BALKANLAR ve GÖÇ KONGRESİ" İstanbul Üniveritesi Fen ve Edebiyat Fakültesi salonlarında gerçekleştirildi. Balkan Savaşları'nın 100. yılında yapılan geniş katılımlı kongrede, politikacılar ve bilim adamları, tarihin en büyük trajedilerinden biri olan Balkan Savaşları sırasında yaşanan gerçekleri dile getiren konuşmalar yaptılar.
Balkan Savaşları, aslında "savaş doğuran savaş" olarak nitelediğimiz Kırım Savaşı'nın devamı niteliğinde, Osmanlı'yı tarihin karanlık sayfalarına gömmeyi ve mirasını paylaşmayı hedef alan bir yağma ve kıyım savaşıdır. Kırım Savaşı sonrasında imzalanan Paris Anlaşması, Batı'nın Osmanlı toprak bütünlüğüne saygılı olduğu ifade eder, ama gerçek amacı, Rusya'nın Boğazlar yoluyla sıcak denizlere inmesini engellemek, Osmanlı mirasını kendi aralarında paylaşmaktır. Kırım Savaşı'dan sonra günümüze kadar uzanan gelişmelerin hedefi değişmemiştir. Dün hedef Osmanlı'ydı, bugün hedef, Osmanlı'nın varisi Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Batılı ve Asyalı emperyalistler, henüz hedeflerine tam olarak ulaşamadıkları için, Kırım Savaşı'nda, Balkan Savaşları'nda bu yana yaşanan gelişmelerin gerçek nedenlerinin karanlıkta kalması için ellerinden geleni yapmışlardır ve yapmaktadırlar. Kongreye konuşmacı olarak katılan ABD'li Prof. Dr. Mc Carty'nin şu sözleri, gerçekleri görmemiz konusunda bize çok şey anlatıyor: "Türklerin ve Müslümanların Balkanlarda yaşadıkları mezalim, Türkiye dışında pek bilinmiyor. (...) Yalancılar, gerçekleri göstermiyorlar!"
Osmanlı'yla, Osmanlı mirası ile, Abdülhamit'in petrol haritası ile henüz işi bitmeyenler gerçekleri saklıyor da, biz Balkan Savaşları’nın neden ve sonuçlarıyla çok mu ilgileniyoruz?
Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu, Bursa Belediyesi, İstanbul Üniversitesi de olmasa, Balkan Savaşları'nda yaşadığımız trajedileri unutup gideceğiz. Kırım ve Balkan Savaşları’ndan günümüze uzanan paylaşım savaşının, bugün toplumumuzu terör maskesi altıda nasıl etkilemekte olduğundan haberimiz bile olmayacak.
Balkan Savaşları'nın 100. yılını yaşıyoruz. Balkan Savaşları sırasında yaşanan bozgunla Rumeli'deki topraklarını, varlıklarını oralarda bırakıp gelen insanlarımızın 30-35 milyon torunu yaşıyor bugün Anadolu'da. Fakat bu insanlar, Balkan Savaşları rüzgarlarının hala esmekte, estirilmekte olduğunun bilincinde değiller. I. ULUSLARARASI BALKANLAR ve GÖÇ KONGRESİ"ne konuşmacı olarak katılan ABD’li tarihçi Prof. Dr. Mc Carty’nin, “Türk ve Müslümanların Balkanlarda yaşadıkları mezalim, Türkiye dışında pek bilinmiyor. Aslında tek doğru olan Osmanlı arşivleridir” uyarısını dikkate almalı ve gereğini mutlaka yapmalıyız. Her 24 Nisan’da tepemizde Demokles’in kılıcı gibi sallandırılan Ermeni soykırım iddiları, Balkanlarda yaşanan trajedinin kamuflajı gibi kullanılmaktadır.
KONGREDE NELER KONUŞULDU?
Bursa Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Üniversitesi ve Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu'nun ortak çabalarıyla gerçekleştirilen I ULUSLARARASI BALKANLAR ve GÖÇ KONGRESİ"ne AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil ve dünyaca ünlü tarihçi Prof. Dr. Justin MCCarthy’in yanı sıra çok sayıda politikacı, bilim adamı ve tarihçi katıldı.
Kongrenin büyük ölçüde yükünü üstlenen Bursa Belediye Başkanı Recep ALTEPE, yaptığı açılış konuşmasında, göçün izlerinin kongrede uzmanlarca inceleneceğini belirterek, “Yıllar önce veda ettiğimiz Balkanlara bu kongreyle yeniden dönüş yapmış oluyoruz. Dost ülkeler, kader birliği yaptığımız, çok kültürlü ve çok dinli yapısı olan, stratejik önemi de bulunan bu hassas bölgelere savaşlar sebebiyle çok uzak kaldık. Yıllar sonra Balkanlara yeniden ‘merhaba’ diyoruz” dedi.
Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak, Balkanlarda pek çok etkinliği gerçekleştirdiklerini ifade eden Altepe, yerel yönetimler ve sivil toplum olarak bu noktada büyük misyon üstlendiklerini Balkanlardaki insanlarımızın yanında olmayı hedeflediklerini belirterek şöyle dedi: “Balkanlarla Türkiye arasında köprü kurmaya devam ediyoruz. Oradaki eksiklerin giderilmesine yardımcı olmak, sivil toplum kuruluşları, spor etkinlikleri, okulların onarımından kitap basımlarına kadar her türlü konuda oradakilerin destekçisi olmaya devam ediyoruz. Yapılan sosyal çalışmalarla Balkanlardaki insanlarımıza moral veriyoruz."
Başkan Altepe, Balkan Ekonomi Zirvesi’nin Bursa’da gerçekleştirildiğini, Balkanlardaki tarihi eserlerin restorasyonunu da Bursa ve İstanbul’daki iş adamlarının sponsorluklarıyla yapıldığını, son dönemde bölgenin ekonomik anlamda da kalkınması için çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, “Balkanların çıkışının Türkiye ile birlikte sağlanması için yapılan çalışmaların sonucunu da en güzel şekilde alacağımıza inanıyorum” dedi.
EGEMEN BAĞIŞ: "BUGÜN HEPİMİZ RUMELİLİYİZ"
AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, yaptığı duygusal konuşmada, “Bugün ne Meral ablam MHP’li, ne Bilhun ablam CHP’li, ne de ben AK Parti’liyim. Bugün hepimiz Rumeliliyiz. İşte o Rumeli evladı, büyük önder Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı vererek ne kadar önemli bir adım attığını yıldönümünde görüyoruz. Bu kongreye destek veren çok değerli ağabeyim Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye de teşekkür ediyorum. İstanbul’a, Balkanların bütün zenginliğinin yansıdığını görürsünüz. İstanbul Türk halkının farklı medeniyetleri buluşturduğu bir şehirken Balkan izlerini de bünyesinde barındırır” dedi.
Bakan Bağış, Balkan trajedisini hatırlarken özeleştiri yapılması gerektiğini de vurgulayarak, “Balkan savaşlarında çok büyük acılar yaşandı. İnsanlara karşı bir etnik temizlik uygulanmaya çalışıldı. Bizim milli marşımızı yazan Mehmet Akif Ersoy, Balkanlardandır; Balkan acılarını şiirlerinde çok iyi yansıtmıştır. 100 yıl önce yaşanan dramdan doğru mesajları çıkarıp, teröristlerle, bu ülkenin birliğine kurşun sıkanlarla kucaklaşanlara doğru mesajlar verilmelidir” dedi.
İSPANYA ÖRNEĞİNDEN DERS ALALIM
İspanya’da yaşananlara da işaret eden Bakan Bağış, İspanya’nın ekonomik anlamda Türkiye’den destek beklediğini belirterek, İspanya’nın terör konusunda da dikkatli tavrına dikkati çekti. Bakan Bağış, “Kimse çıkıp da Avrupa Birliği şöyle böyle demesin… Artık terörü hep birlikte iktidarıyla muhalefetiyle, Kürt’üyle Çerkez’iyle Laz’ıyla Zaza’sıyla tek yumruk olarak çözmeliyiz. Bugün bunu başaramazsak uyuyup kalırız, nerede uyanacağımızı da hepimiz biliyoruz. Bizim yüreklerimizin toplu vurma vaktidir, içimize sokulan fitne karşısında tek yumruk olmanın zamanıdır” diye konuştu.
Bakan Bağış, Balkanlarda onca Türk insan katledilirken, Anadolu’da hiçbir Hıristiyan’ın katledilmediğini vurguladı. Bakan Bağış, “Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir emperyal hayali yoktur. Bizim hiç kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Ama biz Balkanlardaki kardeşlerimizin huzurunu önemsiyoruz. Edirne ne kadar Osmanlı ise, Manastır ve Üsküp de o kadar bizimdir. 5 milyon nüfus Osmanlı vatandaşlığından çıkıp Bulgaristan ve Yunanistan nüfusuna geçmiştir” dedi.
Bu süreçle ilgili dersler çıkarmamız gerektiğini belirten Bakan Bağış, “Tarihten ibret alın, orduyu siyasete katmayın, gücünüz yüreğiniz varsa siyaseti siz yapın.” (…) “’Biz topraklarımızı vermeyeceğiz’ duruşu, bu göçlerin sonucu Türk milletinin duruşudur.”
Bakan Bağış, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye Balkan ülkelerine yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etti.
"VATAN ve TOPRAK KAYBETMENİN NE OLDUĞUNU BİLİYORUZ"
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, konuşmasında Rumeli’nin temel taşının kadınlar olduğuna vurgu yaptı. Akşener, barışın önemli bir kavram olduğunu söyleyerek, “Biz her zaman barışı söylüyoruz da, nedense büyük devletlerde hiçbir insaf söz konusu değil. Ben mübadele görmüş bir ailenin çocuğuyum” dedi.
TBMM Başkan Vekili Meral Akşener, Anadolu Türkleriyle Rumeli Türkleri arasında fark olduğunu söyleyerek, "Anadolu Türkleri eziyet, işgal, zulüm gördüler, ama onlar topraklarını, ocaklarını kaybetmediler. Onun için unuttular, hatırlamıyorlar" dedi.
İki hafta önce katıldığı bir toplantıdaki sözlerini hatırlatan Akşener, "Abdullah Öcalan'ın heykelini yapmak isteyenlere, ‘Hadi yapın da görelim. Biz Rumeli kadınları ellerinizi kırarız!' dedim. Sonra bir şey oldu, internet sitelerine düştü ve o internet sitelerinde yorumlar başladı. Yorumların iyiliği, kötülüğü önemli değil, ama odaklandığı bir konu var. Nedir bu yorumlar? Rumeli Balkan göçmenleriyle ilgili bir propaganda var, 'Türk'ü Kürt'e düşürüyorsunuz, bizi birbirimizden ayırıyorsunuz. Siz cumhuriyeti temel olarak aldınız, ne Türksünüz, ne Müslümansınız, dolayısıyla kraldan çok kralcısınız' diyen bir propaganda var. Bizleri, bizim Müslümanlığımızı, inancımızı sorgulamaya hiç kimsenin haddi de, hakkı da yoktur. Bundan sonra bu tür yazıların, propagandaların karşısında bizzatihi Meral Akşener olarak sessiz kalmayacağımı, tek tek deşifre, teşhir edeceğimi buradan ilan ediyorum. Herkes ayağını denk alsın!" diye konuştu.
Akşener, göçün ‘bilinmeyene doğru yol alma’ olduğunu belirterek, “Vatan ve toprak kaybetmenin ne olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de bu ülkeden tek bir çakıl taşı koparanın kafasını kırarız. Ne yaparsanız yapın vermeyeceğiz. Herkes verse Rumeli kadını vermeyecek. Çünkü Rumeli kadını hatırlıyor ve çocuğuna anlatıyor. Ulu Önder Atatürk’ün ne yapmak istediğini iyi içselleştirerek bu ülkenin birlik ve beraberliğine sahip çıkacağız.” (…) "Niye teyakkuzdayız, niçin tedbir halindeyiz? Çünkü biz vatan, toprak kaybetmenin ne olduğunu biliyoruz ve bizim gidecek başka bir yerimiz yok. Olmadığı için de bu ülkeden tek bir çakıl taşı koparmak isteyenin kafasını kırarız. Bölemeyecekler, alamayacaklar, yapamayacaklar. Bunu, ne kadar yol yakınken öğrenirlerse Türkiye için iyi olur, barış için iyi olur, hepimiz için iyi olur. Ne yaparsanız yapın vermeyeceğiz. Herkes verse, biz, Rumeli kadını vermeyecek."
Konuşmasının son bölümünde Bosna’da yaşanan savaşa ve Boşnak halkın acısına dikkati çeken Akşener, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’ye bu kongreye verdiği destekten dolayı teşekkür etti
“YAŞANANLARDAN DERS ALMALIYIZ"
CHP Genel Sekreteri Bilhun Tamaylıgil de, Ailesinin göçü yaşayan, acılarla dolu geçmişinin olduğunu söyledi ve “Bizler şanslıyız, çünkü barış ve birlik içindeyiz. İnsanlar tecrübelerinden ders alırlar. Dünkü acılar, gelecekteki sevinçlerin de kaynağı olabiliyor. Osmanlı’nın yoğunlaştığı noktanın Balkanlar olduğu da bir gerçek. Tarihte yaşanan en büyük trajedilerden biri Balkan savaşlarıdır. Yaşanan sıkıntılar ve göçe maruz kalan bir toplum… Biz siyasetçiler olarak yaşanan bu olaylardan ibret alarak, tarihin içindeki acılarda boğulmaktansa yarına daha barış, birliktelik ve güzel günlerin getirilmesi adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Bizim yaşadıklarımız ulusal kurtuluş mücadelemizin kaynağı olmuştur. Bu süreçten sonra bir parça toprak vermedik, bundan sonra da yaşadığımız süreçte vermeyeceğiz” dedi.
TURAN GENÇOĞLU: “KONGRE IŞIK TUTACAK”
Balkan Rumeli Konfederasyonu Başkanı Turan Gençoğlu, tarih boyunca Türk toplumunun yaşamak zorunda kaldığı göçlerin geçmişimizde daima önemli yeri olduğunu belirterek, “Bu dönemlerde Anadolu’dan Balkanlara ve Avrupa’ya çok göçler olmuş, ancak daha sonra Kırım savaşları ve 93 harbi olaylarıyla başlayan göçler devamında çok büyük sıkıntılar yaşanmış, Balkan savaşlarına kadar uzanan süreçte yaşananlar, insanları baskı ve zulümle yaşadıkları yerleri terk etmeye mecbur etmiştir. Bu toplantımızın toplumlar arası ilişkilere ışık tutacağı inancındayım” dedi.
AYHAN BÖLÜKBAŞI: “GERÇEK SOYKIRIM BALKANLARDA YAŞANDI"
Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Başkanı Ayhan Bölükbaşı, göçü yaşayanların geçmişteki durumlarıyla bugünlere geliş öyküsünü dünyaya duyurmak amacını taşıdıklarını söyledi. Bölükbaşı, 1800 lü yılların başında mikromilliyetçilik akımlarıyla başlayan katliamın 1989 yılında Bulgaristan’da yaşanan göçe kadar çok büyük sıkıntıların yaşandığını anlatarak, “Gerçek soykırım Balkanlarda yaşandı” dedi.
Bölükbaşı, insanlık adına yapılan tüm hizmetlere gönülden destek veren ve her zaman yanlarında bulduklarını belirttiği ve ‘camiamızın ağabeyi’ diye hitap ettiği Başkan Altepe’ye teşekkürlerini sundu.
PROF. DR. ALİ ARSLAN: “BARIŞ ARAYIŞLARI..”
Kongre Başkanı Prof. Dr. Ali Arslan, 2012 yılında sık sık savaşların gündeme geldiğini belirterek, göç üzerinden barışa nasıl ulaşılabileceğini tartışmak üzere organizasyonun düzenlendiğini söyledi. Arslan, 3 gün sürecek kongre boyunca uluslararası alanda göç olgusu üzerine çalışmalar yapmış uzmanların çalışmalarını katılımcılarla paylaşacağını hatırlatarak programa destek veren Başkan Altepe’ye teşekkür etti.
Prof. Dr. SEDAT MURAT: “BALKAN SAVAŞI BÜYÜK DEĞİŞİMLER YAŞANMASINA NEDEN OLDU”
İstanbul Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sedat Murat, Balkan savaşlarının hem Balkan topraklarının hem de Anadolu’nun etnik kültürel yapısında neden olduğu değişimlere dikkat çekti. Prof. Murat, Balkan topraklarını geride bırakan Anadolu insanının göçün acısını derinden yaşadığını belirterek, acı tecrübelerin hafızalardaki canlılığını hala koruduğunu vurguladı. Prof. Murat, göçün sıkıntısının edebiyatın ustalarının eserlerine de yansıdığını ifade ederek, kongrenin ortak geleceğin barış içinde kurulmasına da katkı sağlayacağını belirtti.
Kongrenin açılış oturumunda ´Balkanlar, Savaş ve Göç Kavramları Üzerine´ konusu ele alındı. Prof. Dr. Mahir Aydın´ın başkanı olduğu oturumda, Prof. Dr. Justin Mccarthy, Prof. Dr. Ali Arslan ve Dr. Bilal Şimşir çalışmalarını katılımcılarla paylaştı.
..
“BALKAN TARİHİ YENİDEN YAZILACAKTIR”
ULUSLARARASI BALKANLAR ve GÖÇ KONGRESİ”ne katılan ADB Louisville Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Justin Mc Carty, “Dünyada hiçbir tarih konusu Ermeni konusu kadar yalanlarla dolu değildir. Gerçeği görüp de söylamayan kişinin gerçek düşmanıyım. (…) Türk ve Müslümanların Balkanlarda yaşadıkları mezalim, Türkiye dışında pek bilinmiyor. Aslında tek doğru olan Osmanlı istatistikleridir.
Benden başka birkaç bilim adamı bu konuda çalışıyor. Bu çalışmalar sonunda, Balkan tarihi yeniden yazılacaktır.”
Prof Dr. Mc Carty, Batı kaynaklarının gerçekleri yansıtmadığını belirterek, “ Yalancılar gerçekleri göstermiyorlar. Bugün Balkanlarda ve Rumelide Saraybaona dışında Müslüman bırakmadılar, yok ettiler!”