1915 Ermeni Tehciri’nin 100. yılında, tarihte en çok soykırıma uğramış olmasına rağmen soykırım yapmakla suçlanan bir millet olan Türkler, Ermeni soykırımı yapmakla suçlanıyorlar ve bu konuda güçlü taraftar bulabiliyorlar.

Yabancı kaynaklarda yapılan araştırmalara dayanılarak yazılan kitaplar aksini ortaya koymuş olmasına rağmen, Türkler soykırım yapmakla suçlanıyor. Ermenistan’ın ilk Başbakanı Kaçaznuni’nin “Biz de vurduk, onlar da” sözleri tarihe geçmiş olmasına rağmen, Ermenilere soykırım yapmakla suçlanıyoruz.

Diğer taraftan, 1993 yılında Ermeniler tarafından yapılan ve Birleşmiş Milletler (BM)’in soykırım olarak tanımladığı Hocalı vahşetini dünya kamuoyuna anlatmakta zorlanıyoruz.

Kayıtlarla sabittir ki, 1993 yılında Ermeniler, bugün cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişinin önderliğinde yüzlerce yıllık Türk toprağı olan Karabağ’a girmişler ve 613 canımızı katletmişler, 2 binden fazla insanımızı da esir alıp yok etmişlerdir.

1915 Ermeni tehcirinin 100. yılında Ermenilere soykırım uygulamadığımızı anlatmaya çalışırken, BM’nin soykırım olarak tanımladığı Hocalı vahşetinin 23 yılında, asıl soykırım yapanların kimler olduğunu ortaya koymaya çalışıyor, “HOCALI’YA ADALET!” diye haykırıyoruz.

Demek ki, tarihi gerçekleri dünya kamuoyuna anlatma konusunda bazı eksikliklerimiz var; propaganda sanatını, medyanın kullanılmasını, algı yönetimini tam olarak beceremiyoruz ve haklılığımızı gerektiği gibi duyuramıyoruz.

İSTAD’IN “HOCALI’YA ADALET” PANELİ

Hocalı Soykırımı’nın 23. yılında, Azerbaycan’da ve dünyanın çeşitli ülkelerinde de olduğu gibi, Türkiye’nin hemen hemen bütün illerinde “HOCALI’YA ADALET” etkinlikleri gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen etkinliklerin pek çoğu akademik düzeydeydi, konuşmacılar çok iyi hazırlanmışlardı. “HOCALI’YA ADALET!” etkinlikleri sayesinde Hocalı’yı unutmadık, unutturmadık, ayrıntılarını bilmeyenlere anlatmaya çalıştık. Bütün bu etkinliklerden arzuladığımız sonucu alabildiğimiz söylenemez. Nedenlerini, bu konuda yazacağımız diğer yazılarımızda ele alacağız. Bugün “HOCALI’YA ADALET” konusunda, İstanbul Türkiye Azerbaycan Derneği tarafından özenle hazırlanmış bir etkinlikten söz edeceğiz. Fotoğraf sergisi ve panel olarak Üsküdar Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlik büyük bir katılımla ve ilgiyle izlendi.

Panel İSTAD Başkanı Sefer Karakoyunlu'nun açılış konuşmasıyla başladı:

"Sözde çağdaş insan haklarına saygılı dünya kamuoyu ve Avrupa'nın gözü önünde işlenen bu soykırım cinayetini şiddetle kınıyoruz. 
21. yüzyılın en büyük soykırımı Hocalı katliamının 23. yıl dönümündeyiz. Türk Dünyası 25-Şubatı 26 Şubat bağlayan gece can Azerbaycan'ın Karabağ bölgesi Hocalı kasabasında en acı gününü yaşadı. Bir gecede binlerce soydaşımız yok edildi bunlardan 613 kişi korumasız çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşmaktaydı.


Bu gece tarihe kara bir leke olarak yazıldığı gibi, yüzyılın en kara günü olarak da bilinmektedir. Biz bu Soykırımın tarihin tozlu raflarına kaldırılmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bu dava bizim milli davamızdır. Ünümüz tutukça, gücümüz yettikçe ve sesimiz çıktıkça bu haksızlığı ve zulmü tüm dünya kamuoyunun vicdanına haykıracağız. Bu haksızlık karşısında gözü kör, kulağı sağır ve vicdanı yok olan insan hakları savunucularının suratına çarpacağız."

İSTAD Başkanı Karakoyunlu, konuşmasında  sınır kapısının açılmasını konusundadi duyarlılığı da dile getirerek şöyle dedi:
  "Ermeni açılımından ve sınır kapılarının açılmasından bahsedenlere seslenmek istiyorum. Kapıların açılması mümkün değildir önce kapıların neden kapatıldığına bakmak lazım; o kapılar Türklere yapılan soykırımdan dolayı kapatıldı. Kapatıldıktan sonra  ne değişti? Karabağ terk edildi de bizim mi haberimiz yok ?
1,5 milyon Azerbaycan Türkü yerine yurduna döndü de bizim mi haberimiz yok ?
Şehit edilen ataşelerimizden özür dilendi de bizim mi haberimiz yok ?
1890' dan 1992'ye kadar Türklere tam 5 defa soykırım yapıldı; tecrit ve göçe zorlanan ve katledilen 2 milyon Türklerden özür dilendi de bizim mi haberimiz yok?
Türkiye toprakların üzerinde hak iddialarından vazgeçildi de bizim mi haberimiz yok?
Türk milleti olarak yeter artık diyoruz bu aymazlığa ve bu yanlışlara bir son verilmesi gerekiyor.
Kim barıştan hoşgörüden yana olmaz? Kim bölgeye istikrarın gelmesini istemez? Barış isteyenler önce kendilerine bir çeki düzen vermelidirler.
Gençlerine, ‘Karabağ'ı biz aldık Ağrı Dağı’nı almakta sizin işinizdir'’ diyerek yeni soykırımları hedef gösteren bir zihniyetle biz nasıl barış yapabiliriz? Kapıların açılması gündeme bile getirilemez. Biz sel olur akarız oraya.”

SULTANOĞLU: “ERMENİLERİN YAPTIĞI SOYKIRIMDIR”

Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynelov, İSTAD’ın düzenlediği “HOCALI’YA ADALET” etkinliğinde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

Bugün 20. Yüzyılın insanlığa karşı işlenmiş en acımasız, en dehşetli cinayetin 23. yılıdır.

Bu, soykırıma yönelik katliamın insanlığa duyurulması için çeşitli etkinlikler düzenledik, düzenlemeye devam edeceğiz.

Hocalı’da genç yaşlı, kadın, çocuk 613 insanımız katledildi ve esir alınan 2000’den çok insanımızdan bugüne kadar haber alınamamıştır.

Biz bu acılardan sonra, Hocalı Soykırımı’nı anlatma konusunda ilk zamanlar düzenli bir çalışma yapamadık. Dünya güçlerinin Azerbaycan’da yapılan kurultayından sonra, orada Konuşan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, “Eğer biz, iki devlet bir milletsek, bir milletin neden ayrı diasporaları olsun? Biz bir olmazsak, birlikte çalışmazsak, bu konuda istediğimiz sonuca varamayız” dedi.

Bu konuşmadan sonra sivil toplum örgütlerimiz, devletimiz çok önemli çalışmalar yaptı. Bu işlerin başarılmasında Haydar Aliyev Vakfı’nın büyük desteği olmuştur. Dünyanın her yerinde gerçekleştirilen mitingler, konferanslar, yürüyüşler yapıldı, kitaplar basılıp dağıtıldı. Bu çalışmalar sayesinde bugün, dünyanın uluslararası kuruluşları artık Karabağ işgalinden ve Hocalı Soykırımı’ndan haberdardır.

Her olayı adıyla anmak gerekir; Hocalı, BM’in tanımına uyan bir soykırımdır. Uluslararası anlaşmalarla teslim olunuş tanımları esas alarak söylüyorum bunu. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın soykırımı önleme kabul ettiği (1948?) kararın soykırım tanımlamasına uygun olarak, Hocalı’da Yapılan soykırımdır. Orada katledilen insanların tek suçu Türk olmalarıydı, Müslüman olmalarıydı. Onlar etnik kimleri nedeniyle yok edildiler. Hocalı denilen Türk toprağı haritadan silindi; bunu böyle bilmemiz gerekir.

Ben burada hem Azerbaycan konsolosuyum hem de Türk’üm. Konuşacağım ortam da buna müsaittir. Bizim burada yaptığımız gibi, Türkiye’nin her ilinde Hocalı soykırımı ile ilgili etkinlikler yapılmaktadır. Hocalı Soykırımı’nı insanlığa anlatmak hepimizin görevidir.”

HOCALI’YA ADALET” gecesinde konuşan Azerbaycan’ın çok yönlü değerlerinden siyasetçi, yazar, şair, yönetmen Sabir Rüstemhanlı da yaptığı konuşmada Hocalı Soykırımı’nın insanlık tarihinin kaydettiği en acımasız katliamlarından, soykırımlarından biri olduğunu, o günleri yaşamış bir aydın gözüyle anlatırken izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Rüstemhanlı konuşmasını bir şiiriyle noktaladı:

HALIMI SORMA..

Neyi itirmişem neyi gazandım
Harda soyug gördüm harda gızındım
Ömrün payızında halımı sorma
Bu da bir yazıdır halımı sorma

Vetenim yaralı elim yaralı
Üreyim yaralı elim yaralı
Gaçgınam köçkünem halımı sorma
Sıh meni köksüne halımı sorma

PANELDE NELER ANLATILDI?

Anadolu Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Prof. Dr. İbrahim Öztek oturum başkanlığında başlayan panele konuşmacı olarak Azerbaycan Milletvekili Sabir Rüstemhanlı ve Azerbaycan Milletvekili Prof.Dr Fezail İbrahimli katılarak Hocalı soykırım konusunda tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ettiler. İki milletvekili de Azerbaycan’ın saygın isimleriydi ve Hocalı soykırımı yaşamış aydınlarımızdı. İSTAD’ın, özenle hazırlanmış panelde yapılan konuşmaları kitaplaştırmasını bekliyoruz.

Prof. Dr. İbrahim Öztek, büyük bir emekle hazırlanmış barkovizyon gösterisi eşliğinde hem Ermeni sorununun geçmişini hem de Hocalı soykırımı gerçeğini anlattı. Panel sonunda Prof. Dr. İbrahim Öztek'in yazdığı "100.YILINDA ERMENİ SORUNU" adlı kitabı katılımcılara dağıtıldı.
Panele çok sayıda basın mensubu ve seçkin davetli katıldı. Panelde Metin Yıldırım'ın yeni çıkan kitabı "ÖLÜM ÖTESİNE KAÇIŞ"da tanıtıldı.