Trump’ın, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini tanıdığına ilişkin kararı imzaladığı saatlerde, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping Paris’te, Elysee Sarayı’nda Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, Almanya Başbakanı Merkel ile biraraya geliyordu. 

Çin Devlet Başkanı’nın Paris’e 300 adet Airbus uçak satınalmak için geldiği söyleniyordu, ama zirvenin amacının çok başka olduğu biliniyordu. 

Şi Cinping, Fransa ile Almanya’nın, çok arzu ettikleri halde, ABD’nin Breexit referandumu gibi oyunları nedeniyle hayata geçiremedikleri Avrupa Ordusu’na (PESCO)  ne gibi katkıda bulunabileceğini konuşmaya gelmiş. Şi Cinping’in bu ziyaretinden yansıyan görüntüler, ABD derin devleti Pentagon karşısında çok güçlü bir cephenin oluşmakta olduğunun göstergesidir. 

M.KEMAL SALLI

Artık ülkeleri işgal etmek için topa, tüfeğe ve askere gerek kalmadı. Herhangi bir nedenle, herhangi bir küresel gücü arkanızı alabildiğinizde, kolayca fatih olabilirsiniz; düşlediğiniz bir parsele bir imza ile sahip olabiliriniz. Trump’ın yüzlerce yıllık Türkmen yurdu olan Golan Tepeleri’ni İsrail’e peşkeş çeken kararı imzalaması, uluslararası hukukun iflas ettiğinin,  küresel çapta orman yasalarının egemen olduğunun ilanıdır. 

ABD medyası konuya çok başka açıdan bakıyor; bugünlerde Amerikan gazeteleri ve televizyon kanalları, Trump’ın Golan Tepeleri’ni İsrail’e peşkeş çekmesinin nedenlerinden çok, Savcı Müller’in dosyasından Trump’ı suçlayan herhangi bir belgenin çıkmamasının nedenini sorguluyor. Bu sonuç, giderek yükselen Çin tehlikesi karşında, Pentagon’un Trump’la barış yapması olarak değerlendiriliyor. 

Trump, Golan Tepeleri’ndeki İsrail işgalini tanıyan kararı imzalamakla hem yolsuzluklarla suçlanan Netanyahu’ya 9 Nisan’a yapılacak seçimlerde destek çıkmak hem de Savcı Müller’in takibinden kurtulmayı hedeflemişti. 

Fakat, Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararının ardından, Golan Tepeleri’ndeki 50 yıllık İsrail işgalini tanıma kararı, bölge ülkelerinin göstereceği tepki bir yana, küresel dengeleri kökünden sarsabilecek bir karardır. Çünkü, Suriye artık Suriyelilerin değildir; sahipsiz kalan ülke, çeşitli amaçlarla herkesin hedefindedir. O nedenle, Golan Tepeleri’nin Trump’ın bir ıslak imzasıyla “sancısız” olarak sahip değiştirmesi mümkün değildir. 

Öncelikle, bugüne kadar, “Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılıyız” diyen ABD, Başkan Trump’ın bu davranışını dünya kamuoyuna anlatmakta zorlanacaktır. Bölge ülkeleri de, küresel aktörler de Trump’ın bu kararını onaylamayacaklardır. Bu korsan kararın, küresel çapta çok olumsuz sonuçlar üretme olasılığından dolayı,  ABD Kongresi’nden de onay almayacağını umuyoruz.

PARİS’TEKİ DÖRTLÜ ZİRVE

Trump’ın, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini tanıdığına ilişkin kararı imzaladığı saatlerde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping Paris’te, Elysee Sarayı’nda,  Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker, Almanya Başbakanı Merkel ile biraraya geliyordu. 

Çin Devlet Başkanı’nın Paris’e 300 adet Airbus uçak satınalmak için geldiği söyleniyordu, ama zirvenin amacının çok başka olduğu biliniyordu. 

Şu sıralar, Çinli Huawey ile ABD’li Boeing üzerinden, iki küresel gücün birbirlerinin sabrını sınadıkları çok ciddi bir sürtüşme yaşanmaktadır. Bu sürtüşme sırasında atılacak yanlış adımların küresel barışı tehlikeye sokacak sonuçlar üretme olasılığı gözardı edilmemelidir. 

Şi Cinping, Fransa ile Almanya’nın, çok arzu ettikleri halde, ABD’nin Breexit referandumu gibi oyunları nedeniyle hayata geçiremedikleri Avrupa Ordusu’na (PESCO)  ne gibi katkıda bulunabileceğini konuşmak üzere Paris’teki dörtlü zirveye katılmış. Bilindiği gibi, Rothschildlerin yönlendirmesiyle, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Almanya Başbakanı Merkel, bütün çabalarına rağmen, Avrupa Ordusu konusunda İngiltere’nin net desteğini sağlayamamışlardı. 

Macron, Avrupa Ordusu (PESCO) konusunda ısrar ettikçe, Pentagon yörüngesine giren “para sihirbazı” Soros’un sarı yeleklileri Paris sokaklarını yangın yerine dönüştürmüşlerdi.

25 Mart’ta, Şi Cinping’in de katılımıyla gerçekleştirilen Paris zirvesinden yansıyan görüntüler, ABD derin devleti Pentagon karşısında çok güçlü bir cephenin oluşmakta olduğunun göstergesidir. 

Paris’te yapılan dörtlü zirve, dünya barışı açısından çok önemli sonuçlar üretebilecek bir gelişmedir. Bu zirvede, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping,  Fransa Cumhurbaşkanı Macron, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Junker ve  Almanya Başbakanı Merkel arasında neler konuşulduğu, ne gibi kararlar alındığı çok önemlidir. 

ÇİN VE AVRUPA ORDUSU

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in, Trump’ın, Golan Tepeleri’ni İsrail’e peşkeş çeken kararı imzaladığı gün Paris’te gerçekleştirilen dörtlü zirveye katılarak verdiği mesaj, bir meydan okumadır. Çin ABD’ye, “Ne yaparsan yap, Yeni İpek Yolu’nu engelleyemeyeceksin” mesajı vermiştir. Bu mesajı, yumuşatarak, “meydan okuma” şeklinde okuyabileceğimiz gibi, “Bu Çin’in ABD’ye savaş ilanıdır” şeklinde de okuyabilirsiniz. 

ABD derin devleti Pentagon, küresel üretimi bütünüyle kontrolü altına almak amacıyla hayata geçirmeye çalıştığı Yeni İpek Yolu konusunda ısrarlı olan Çin ile her konuda savaşma kararı aldı. Çin ile birlikte yürüyen ülkeler de ABD’nin hedefinde. O nedenle, 25 Mart Günü Paris’te gerçekleştirilen dörtlü zirve ve bu  zirvede alınan kararlar küresel barışın geleceği açısından çok önemlidir.

Rusya, sicilinde Kırım ilhakı gibi bir leke olduğundan, gelişmeleri şimdilik kenardan ve sessizce izliyor. Rusya, Kırım ilhakı kamburunun yanı sıra, ABD’yi son kozunu oynamak zorunda bırakmamak amacıyla, Golan Tepeleri’nin İsrail’e peşkeş çekilmesi girişimine güçlü bir tepki göstermiyor. 

Fakat, nereye kadar? 

Rusya’nın, Başkan Trump’ın, bir ıslak imza ile, Suriye’nin su ve petrol servetinin önemli bir parçasını İsrail’e sunmasına uzun süre tepkisiz kalması beklenemez. Rusya’nın, “Kırım’a karşılık Golan Tepeleri” gibi bir pazarlık içinde olacağı pek inandırıcı değil. 

TRUMP’IN ÇIRPINIŞLARI DÜNYAYI FELAKETE SÜRÜKLEYEBİLİR

Başkan Trump’ın, Savcı Müller’in takibinden kurtulma karşılığında aldığı söylenen bu kararın, eğer aralarında bir anlaşma yoksa, Pentagon ile Beyaz Saray arasında da derin bir sürtüşme oluşturma olasılığı da gözardı edilmemelidir. 

Kudüs’ünİsrail’in Başkenti yapılmasına ABD derin devleti de sıcak bakıyordu, ama Trump’ın Golan Tepeleri’ni İstrail’e peşkeş çeken kararı, üreteceği tepki ve sonuçlar açısından, Pentagon şahinleri tarafından Kudüs kararı kadar sempatiyle karşılanmadı. Kongre’nin de Trump’ın Golan Tepeleri’ne ilişkin kararını onaylamayabileceği konuşuluyor. 

Yeni İpek Yolu’nun dünyayı kuşatan çemberleri nedeniyle giderek büyüyen Çin tehdidi karşısında derin ABD temsilcileri Pentagon şahinleri ile Rothschild Ailesi arasında bir yakınlaşma yaşandığından söz ediliyor. 

Bu arada New York Times gazetesi, Savcı Müller’in dosyasının kapsama alanına girmediğinden dolayı duyduğu sevincin uzun sürmeyebileceğini ima ediyor. Gazete, ABD Adalet Bakanı William Borr’un, Savcı Müller’in dosyasının içeriğine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şu cümleye dikkat çekiyor: “Özel Yetikili Savcı, bu raporun Trump’un suç işlediğine ilişkin bir sonuca varmadığını, raporun, aynı zamanda, onu (Trump’ı) aklayacak içerikte olmadığını belirtiyor.” Bu cümle, Başkan Trump konusunda yeni dosyalar hazırlanmakta olduğunun habercisi olarak değerlendiriliyor. 

Associated Press Ajansı da, Savcı Müller’in raporunun tam metni yayınlanmadan bu konuda yorum yapmanın yanıltıcı olabileceğini söylüyor. 

Sızan bilgilere göre Savcı Müller’in raporunda Başkan Trump’ı ve danışmanlarına ilişkin açık bir suçlama yok, ama “Rusya’nın medyadan dezenfermasyon ve siber saldırılarla ABD başkanlık seçimlerini etkilemeye çalıştığı” iddiaları yer alıyor. 

Pentagon ile Rothschild Ailesi arasında sıkışıp kalan Trump koltuğunda rahat değil. Netanyahu’ya destek vererek kendi geleceğin garanti altına almaya çalışıyor, fakat ABD bu denli başına buyruk bir başkanı daha fazla taşıyamaz. ABD’nin yönetim düzeniyle uyum sağlayamayan Trump, bir vesile ile, yönetim kurumlarına daha fazla zarar vermeden yolcu edilecekti. Fakat operasyon, Trump’ın azlinin Amerikan imajını erozyona uğratacağını düşünenler tarafından engellendi. Trump, 2020 seçimlerine kadar, Adalet Bakanı’nın öngördüğü formülle, yeni soruşturma dosyaları ile kontrol altında tutulmaya çalışılacak. 

TRUMP’IN TEHLİKELİ ADIMLARI

Golan Tepeleri jeopolitik konumu, su ve petrol zenginliği ile, İsrail açısından çok önemlidir. Fakat, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduğundan söz eden ABD’nin şu aşamada İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini onaylaması, zamanlama açısından çok yanlıştır. 

İsrail Golan Tepelerini, hem sınırlarını genişletmek hem de Suriye’ye karşı tampon bir bölge oluşturmak amacıyla 1967 Arap-İsrail Savaşı’nda işgal etmiş, 1981 yılında da resmen ilhak etmişti. İsrail’in Golan Tepeleri’ne yönelik işgalinin uluslar arası hukuka göre yasal olmadığı,  BM Güvenlik Konseyi’nin üç kararıyla sabittir: BM Karar 242 (1967), BM Karar 338 (1973), BM Karar 497 (1981). Trump BM’nin bu üç önemli kararını hiçe sayarak, İsrail’in Golan Tepeleri’ndeki işgalini onaylarken hangi hukuksal gerekçeye dayanacaktır?  

Trum’ın Golan Tepeleri’ni İsrail’e peşkeş çeken kararının ABD Kongresi’ne takılması dünyanın rahat bir nefes almasını sağlayacaktır. Umarız, ABD Kongresi, dünyanın yeni bir küresel kapışmaya yürümesine izin vermez..