DÜNYAMIZ ELDEN GİDİYOR (3)
M. Kemal SALLI
Sir Martin Rees'inh Relativistik Heavy Ion Collider (RHIC) adlı cihazda üretilen atomdan küçük, "tuhaf davranışlı" strangelet denilen parçacıkların çevresindeki maddeyi yutarak büyümesini yorumlarken, RHIC'in yalnızca mavi gezegenimizin değil, galaksimizin hatta evrenimizin düzenini olumsuz yönde etkileyebileceği iddiasını "fazla abartılı" bulanlar var elbette. Fakat, "Bunlar bütünüyle olasılık dışıdır, bilimsel değildir" diyebilen yok! Böyle bir felaketin yaşanabilme olasılığı 50 milyonda 1'miş. 50 milyonda ya da 100 milyonda 1 de olsa, Rees'in sözünü ettiği felaketleri yaşama olasılığımız var. Yani, biyoteknolojideki gelişmeler, silah olarak kullanılan mikropların ne kadar büyük bir tehlike yarattığını apaçık ortaya koyuyor.
Nanometrik boyuttaki robotların, içindeki organik maddeyi yiyip bitirerek, biyosferi gri renkli bir çamura dönüştürebileceğini söyleyen K.Eric Drexler gibi düşünen bilimadamları, fantastik bir film için senaryo yazmıyorlar.
KÜRESEL ISINMAYA DİKKAT!
Densilvanya Ünivensitesi'nden astrofizikçi Peter Meszaros, "Rees'in gerçek başarısı, 'son saatimiz' adlı kitabında anlattığı küresel felaket senaryolarından çok, teknik konuları popüler hale getirmesidir" diyor. Rees, en karmaşık bilimsel olayları, sokaktaki insanın rahatça anlayabileceği anlatmayı becerebiliyor. Bu yeteneğinden dolayı, Rees'in yazdığı 6 kitap da popüler olmuş. Best seller listesine girmemişler, ama hepsi de çok satan kitaplar arasında yer almışlar.
Çevresel ve biyomedikal konuları her zaman politik gündemin baş sırasında yeralması gerektiğini savunan Rees, bilimadamlarının daha sorumlu davranmalarını ve halkı bilgilendirmeleri gerektiğini söylüyor.
Sir Rees, dünya liderliğine soyunan ABD'nin kök hücre ve küresel ısınma konularındaki tutumunu çok yanlış buluyor.
Rees insanlığı, yeryüzündeki tüm canlıları ve yerküreyi olumsuz yönde etkileyebilecek önemli deneylerin, bir felakete yol açma olasılığının trilyonda 1'in altına indirilmesi gerektiğini ısrarla vurguluyor.
RHIC'de üretilen "tuhaf davranışlı" atomaltı parçacıklar olan strangeletlerin kontrolden çıkmaları halinde, bir karadeliğe dönüştüklerinde, başlayacak zincirleme olayların nerede duracağını tahmin etmek mümkün mü?
İnsan aklının kolayca algılayamayacağı bir düzen içinde devinen evrenin bir noktasında oluşacak bir dengesizliğin, ne tür bir felakete yol açabileceğini bilemiyoruz ki...
Dünyaya hakim olabilmek amacıyla sürdürülen deneylerin, yeterli önlemler alınmadığı takdirde, kesinlikle durdurulmaları gerekir. İnsanlığın bu konuda elele vermesi gerektiğini savunan Rees, "Kamuoyunu bu konularda bilinçlendirmek amacıyla yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim" diyor.
DENEYLER KONTROLDEN ÇIKARSA...
Mikropları kitlesel imha silahı olarak kullanmayı hedefleyen biyoteknolojik deneylerde, biyosferdeki organik maddeleri yiyip bitiren nanobotlar, çevremizdeki maddeyi yutan strangeletler kontrolden çıkarlarsa, bu evreni nasıl etkileyebilir?
Bilimadamlarının ısrarla yanıt aradıkları sorulardan biri bu.
Bir diğer önemli soru da, irademizi ve kontrolümüz dışında gelişen kürüsel ısınma ve uzaydan gelebilecek herhangi bir tehlike...
Bilimadamları uzun yıllar boyunca yaşamın ne olduğunu ve nasıl başlamış olabileceğini araştırdılar.
Vardıkları ortak sonuç, yaşamın mutlu bir kombinasyon sonucunda ortaya çıkmış olduğu...
Eğer bu kombinasyonlardan biri yada birkaçı yerinden oynatılırsa, yaşam çok olumsuz şekilde etkilenir ve devam etmesi olanaksız hale gelir.
Kontrolden çıkabilecek deneylerin mavi gezegenimizi yok etme olasılığı giderek artıyor...
KÜPE: İSO'nun büyüme ve istihdam konusunda "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2003" araştırmasının sonuçlarına göre 8 katrilyon 215 trilyon 204 milyar 423 milyon liralık cirosu ve 654 trilyon 825 milyar liralık karı ile TÜPRAŞ yine birinci!
Büyüme ve istihdam konusunda Türkiye'nin birinci Avrupa'nın beşinci büyük şirketini üç otuz paraya peşkeş çekmek isteyenler, bu davranışlarının hesabını millet ve tarih jürisi önünde mutlaka vereceklerdir!
Yorumlar