MEHMED ŞEVKET EYGİ’DEN BEKLENEN MEKTUP GELDİ!...

Mehmed Şevket Eygi Bey, Mektub’unda Gazete’nin bu ana kadar oluşan, vergi-sigorta borçlarıyla üçüncü şahıslara olan borç’larını tekâbül etsinler, bu takdirde Gazete’nin İmtiyaz Haklarını devrediniz,” demiş... Gazete’nin yetkili’leri bize, vergi-sigorta borçlarından mâ’ada, devrine göre büyük bir meblağ sayılan, 800.000.TL.’ tutarında bir borç listesi verdiler. Mutabakata vardık, 20 Mart 1972 günü, Sultanahmed, Yerebatan Caddesi üzerindeki N0: 62’deki Gazete idarehanesi’nin önünde, Merhum, İSMAİL Oğuz, Merhum, Mehmed Arıkan Hoca ve Bendeniz buluştuk. Kısa bir müzakere’den sonra, İsmail Oğuz Bey, Akkoca! Nüfus Hüvviyet Cüzdanın yanında mı? dedi. “ Evet Ağabey yanımda... Öyleyse, hemen Noter’e gidiyoruz, Nuruosmaniye Caddesi üzerindeki İstanbul 11. Noterliğine gittit, devrin, İstanbul 11. Noteri, Celal Özdemir, aslen, Nevşehir, Avanos’lu olmasına rağmen, Konya’dan evli, uzun yıllar Konya’da kaldığı için, “ Konyalı,” olarak biliniyordu. Noter bizi tanıyor, biz Noter’i tanıyorduk. Bizim, bütün Noter’lik muamele’lerinde Nüfus tesbitine lüzum görmez,” Ma’rufum,” der, muameleye başlardı.

20 Mart 1972 günü ve 3449 Numaralı, Noterlik Senediyle, Bâb-ıâlîde SABAH Gazete’si’nin imtiyaz hakkını devralmış olduk. Hukûkî, ba’zı sebeblerle Gazete’nin isminin değiştirilmesi gerekiyordu. Basın İlân Kurumu, bir def’a’ya mahsus olmak üzere isim değişikliğini kabul ediyordu. Gazete’nin yeni ismi’nin, Dünyada ve Türkiye’de Sabah olduğunu, Basın İlân Kurumu’na bildirdik, Basın İlân Kurumu, Genel Müdürlüğü, bu talebimize müsbet cevap verince, İstanbul Valiliğine, önce, İmtiyaz Devir Beyannamesini, bi’lâhere İsim ta’dil Beyannamesini verdik.

Acele, Sabah ve Ufuk Gazete’leri için geniş bir İdarehane’ye ihtiyacımız vardı. Sultanahmed, Ticarethane Sokak, N0: 33 Fetih Han’ı, Fetih Hanı, İstanbul Fetih Cemiyeti’nin mülkü iken, Kat karşılığı, Müteahhid, Trabzon- Of İlçesinden, Ömer ve Niyazi Musaoğlu Kardeşlere verilmişti. Fetih Hanı’nın mütahhidlere aid, bütün katlardaki odaları kiraladık. Mülk sahiplerinin bizden bir ricaları oldu, Oda kiralarını anlaştığımızın iki katı olarak yapacağız. Kira bedeli 100 TL. olan kira bedeli, kontratlarda, 200.tl. olarak gösterilecek. Biz bu odaları teker teker, satacağız, yüksek kira getirdiği görülünce, daha kolay ve istediğimiz fiyatlardan satabiliriz,” dediler. Herkesin kendine göre bir hisabı vardı. Bizim hisabımız, bir an evvel, bir İdarehaneye taşınmak, asıl hisabımız, İnşaatı hızla devam etmekte olan, kendi Binamızın tamamlanması ve Makine’lerimizin montajı’nin yapılmasıydı. Niyazi Musaoğlu’na,” Kontratları nasıl istiyorsanız, yazınız, Kiracı olarak ben imzalarım,” dedim. İmzaladım...

Gazete İdaresi’nin yeni kiralanan Fetih Hanı’na nakli için İdarî Personel’e ta’limat verdik. Gazete İdarehanesi daha önce, Sultanahmed Adliye Sarayı’nın yakınında Arifler Sokağındaydı. Büyük ve geniş binada, Yazıişleri ve İdarî bölümlerde çalışan her elamanın, Çelik Masası, Çelik Soyunma dolabı, her masada mekanik, “ Facid,” hisap makinesi, daktilosu vardı. Büro eşyası, cihazlar, her odada bulunan Vezüv Gaz Sobaları, Reklâm karşılığı alınmıştı. Gazete İdaresi, Yerebatan Caddesi N0: 62’ ye taşındığında, Eşya buraya taşınınca adeta bir eşya deposu halindeydi.

Gazete’nin İmtiyaz hakkının devr’edildiğini haber alan, Gazete çalışanları, Gazete’den ödenmemiş, alacakları olduğunu iddia ederek, Gazete’deki bu eşyayı yağmalamaya çalışmışlar. Gece’nin ilerleyen saatlerinde, Gece Amiri, paketleme ve sevk şefi, Ali Telli, “ Hocam, personel Gazete’yi yağmalıyor, Gerçekten de, kimi masaları, kimi daktiloları, kimi soyunma dolaplarını, kimi, sobaları, kimi sobaların borularını alıp götürmüşler.

Ertesi gün,bütün personel’e” Bizimle çalışmak isteyen herkese, istinasız herkese kapımız açıktır, buyursunlar gelsinler, geçmiş devre aid, maaş alacağı olanların maaşları da noksansız ödenecektir,”dedik. Hepsi mahcup oldular, boyunları bükük bir halde, götürdükleri işyayı geri getirdiler,yanlış yaptık, özür dileriz,” dediler.

Fetih Hanı’na taşındıktan sonra, “ Asya Gazetecilik ve Matbaacılık Limited Şirketi”ni kurduk, Ufuk Gazete’si’nin İmtiyaz Hakkını bu şirkete devrettik. Gecikmeden, Dizgi Makine’lerini satın aldık, artık, Sabah ve Ufuk Gazete’lerimizi kendimiz diziyor, tertip ediyor, sadece, baskısını, Sirkeci’de, halen, Halil Lütfi Dördüncü İş Merkezi’nin bulunduğu yerde kurulu, Hüseyin Hilmi Işık Efendi Merhumun talebesi’nin, Hizmet Limited Şirketi’nin müste’ciri olduğu Tan Matbaasında basılıyordu.

21 Mart 1972 günü çıkan, ilk Dünyada ve Türkiye’de Sabah Gazetesi’nin Künyesinde, 2İmtiyaz Sahibi, Mustafa Akkoca, Yazıişleri Müdürü, İlhan Ezik, Umûmî Neşriyat Müdürü, (Genel Yayın Müdürü,) İsmail Oğuz şeklindeydi. Servisler, Dizgi- tertip, ( Mürettiphane) Yazı işleri, Sekreterya, Haber Servisi, (muhabirler) İdarî Bölüm, İlân ve Reklâm, her bölüm odalarına yerleştirildi. Diğer odalara nazaran biraz daha büyük olan odayı da arkadaşlarım, benim için tefriş ettiler. Mütevazî’ dönerli bir koltuk, küçük bir çelik masa, çelik soyunma dolabı ve misafirler için üç koltuk ve bir-kaç sandalye...Gazete’nin Anadolu Baskısı yapılmış, bir gün sonraki Gazete nüshası Masamın üzerine konuldu, İdarî Personel, gece nöbetçileri hariç, yazıişleri ve istihbarat servisi elemanları gitmişler. Odam’da tek başıma derin düşüncelere daldım. Kendimi, engin denizlerde yüzmesini dahî bilmeyen birisinin, arkadan itilerek denize atılan birisiymiş gibi hissettim. Öyle ya! 25 yaşında, hiçbir birikimi olmayan birisi, milyonlarla ifade edilen, bir borcun altına giriyor, üstelik, yüzlerce kişinin, her ay maaşını ödemek zorunda...

Gün 24 saat esasıyla çalışıyor, her açığı kapatmak, her boşluğu doldurmak için, hemen hemen, her şeyle bizzat, alakadar oluyordum.