SÜLEYMAN  EFENDİ  HAZRET’LERİ  HAKKINDAKİ,  YALAN,  İFTRA  VE  BUHTAN’LARA CEVAPLAR !...  ( 92 )

50  yıldan beridir, reformist’ler, “ Ellâ Mezhebiyye”,( Mezhepsizlik Mezhebi ya da mezhepsizlerin mezhebi) mensuplarıyla,Ehl-i Sünnete muğayir, Ehl-i bid’at amansız mücadele ve mücahade de bulunurken, şimdilerde, Tarîat-i Nakşibendiyye-i âliyye’nin Müceddidiyye Kolu’nun banisi, İmam-ı Rabbânî    ve  Müceddidiyye Kolu’nun son Şeyh’i, Ebu’l- Faruk, Süleyman Hilmi Silistrevî (K.S.) Efendi Hazret’lerinin, tecdide me’mur evladı, dinde ve tarîkatte- tasavvuf’ta bid’atlerden a’zamî  derece’de tevakkî etmeleri( kaçınmaları) gerekirken, ma’alesef, “cemaatle tesbih namazı kılmak-kıldırmak” gibi,bid’atlere tevessül ediyorlar,2000 yılından i’tibaren nerede bu bid’atle karşılaştığım’da,” gençler yapmayınız, tesbih namazını cemaatle kılmayınız, kıldırmayınız, bu bütün fukahâ’nın  ittifakıyla tahrimen mekruh’tur,”dedim,mani olmaya çalıştım. Yer yer, Hazreti Üstazı’mızın irtihal-i Beka eylemesinden otuz-kırk sene doğmuş, genç hoca’lar,” Siz de kim oluyorsunuz? Hazreti Üstaz’ımız, şurada burada kılmış-kıldırmış, kılınmasını buyurmuştur,”  tarzında  i’tirazlarda bulundular, kılmaya, kıldırmaya devam ettiler.Aralarında, geçmişte, müftülük-vaizlik yapmış olan ba’zı ağabeyler de,” Mustafa Akkoca da kim oluyorki, cemaatle tesbih namazına karşı çıkıyor,” dediler.Genelinde  nafile namazların cemaatle kılınması hususiyyetinde, tesbih namazının cemaatle kılınması hususunda, teferruata geçmeden önce, Fıkhî  ve  Şer’î  hükmü’ne bir atf-ı Nazar etmek istiyoruz.

Teheccüd, duha, evvâbîn ve mübarek gecelerde kılınan nafile namazlarla,vakit namazları öncesinde ve sonrasında, kılınan   müekked vela gayrimüekked, revatip sünnetlerin,- Sünnet-i Müekked olan, Ramazan ayı’nın gecelerinhde yatsı namazından sonra kılınan 20 rek’atlık Teravih namazı hariç,Teravih Namazının hükmünü de  ayrıca izah edeceğiz.- cemaatle kılınması bid’attir, ferden, ferden,kılınması esastır.Eğer, Nafile, Sünnet-i Müekke’de veya gayrimüekkede sünnet’lerden birisi, cemaatle kılınmış olsaydı, Sabah Namazının farzından önceki sünnet ki,Hanafî   Mezhebine göre, vacibe mukarin sünnettir, Sabah Namazının sünneti cemaatle kılınabilinirdi. Oysaki, Fukahâ’dan hiçbirisi Sabah Namazının sünnetinin bile cemaatle kılınmasını tecviz etmemişlerdir.

Teravih Namazı’nın cemaatle kılınmaya başlanılması, 2. Halife, Hazreti Ömer el-Faruk bin Hattap, radiya’llâhu anh Efendimizin hilafeti zamanına rastlar.Şöyleki,Asr-ı Saâdet’de ve Hazreti Ebû Bekr es-Sıddîk radiya’llâh anh Efendimizin  kısa süren hilafet günlerinde, Mescid-i Nebeviyye’de ve evlerde  kılınan teravih namazı hususunda ihmaller görülmüş, ba’zılarının teravih namazını kılmadıklarına şahid olunmuştur. Bunun üzerine, Halife Hazreti Ömer Efendimiz, teravih namazının Mescid-i Nebeviyye’de cemaatle kılınmasını emretmiş, 3. Halife Hazret-i Osman bin Affan zamanında da devam edilmiş, Hazreti Ali Kereme’llâhu Vechehû Efendimizin hilafeti zamanında da devam edilmiş, hatta, Hazreti Ali Efendimiz, “ Allah’ım, Mescid’lerimizi Teravih namazıyla,( Teravih Namazının cemaatle kıldırmasıyla) Mescid’lerimizi nurlandırdığı gibi, Ömer’in kabrini nurlandır,” diye du’a etmiştir.Ashab-ı Güzîn, Tâbi’în, Te’ba’yı Tâbi’în, müte’ahhirin-i Ümmet de Teravih namazını cemaatle kılmaya devam ettiği için, Teravih Namazının cemaatle kılınması hususunda İcmâ-i Ümmet oluşmuştur.” Benim ve benden sonraki Hulefâ-İ Râşidîn’in sünnetini yerine getirmek boynunuzun borcudur,” Hadis-i Şerif’i iktizasınca, Asr-ı Saâdet’de ve Hulefâ-i Râşidîn devrinde  bulunmayan ve sonradan ihdas olunanlar bid’attir.

Demekki,Ramazan geceleri kılınan ve  Sünnet-i Müekkede olan Teravih Namazı dışındaki sünnetler, nafile, sünnet-i Gayrimüekked, sünnet-i Müekked, hatta, vacibe mukarin sünneti müekked olen sabah namazının sünneti de dahil, Fukaha’nın ittifakıyla cemaatle kılınması tahrimen mekruhtur.Bu ben söylemiyorum, Fukahâ’nın icmai söyliyor, bu şerî’attir. Tarîkat ve tasavvuf diyorsanız, Müceddidiye Kolu’nun son Halkaesı, Hazreti Üstaz’ımızın Üveysî, olarak merbut bulunduğu, İmam-ı Rabbânî, Hazret’leri Mektubatında izah ediyor. Pandemi döneminde, Dijital platform’larda, sohbetler yapılıyor, Mektubat-ı Kudsiyye’den, kelime kelime tercüme mektuplar okunuyor, okunuyor da, genç Kardeşlerimiz,  her  nedense  dinî  bid’atler,  tasavvufî  bid’atlerle  alakalı, mektupları, hele, hele, 1. Cild/327. Sahifede bulunan, Seyyid Enbiya Mankepûrî’ye, nafile namazların cemaatle kılınmasının men’i hakkında yazılan 288. Mektubu niçin okumazlar?!...Okumazlar çünkü tecdid, sünnetleri ihya, bid’atlere sed vurma zor iştir.2000 yılırdan beridir, tecdid hassasiyyeti, bid’atlerle mücadele ettiğim için, hakaretlere uğradım, sünnetlere,nafile’lere karşı olduğum söylendi. Yalnız bana mı, 30’lu yaşlardaki gençler, hiçbir malumat ve mesmuatı olmadığı halde, 2 Hazreti Üstaz’ımız buyurmuşturki,” diye diye, Müceddid, Hazreti Üstaz’ımıza  iftira etmekten çekinmediler, Hazreti Üstaz’ımızın ilk talebe’sinden birisi, Kadir Gecesi, Anadolu’daki bir yurtta, Teravih namazı kılındıktan sonra, yurdun idarecisi, Abdest’lerinizi yenileyin, 10 dakika sonra cemaatle tesbih namazı kılacağız, dediğinde, yaşı ilerlemiş hocaefendi,” Siz ne yapıyorsunuz, tesbih namazını cemaatle kılmak tahrimen mekruhtur, eğer illa tesbih namazı kılacaksanız, tesbih namazı ferden ve gizlli olarak kılınmalıdır,” diyecek yerde, “Benim biraz işim var,” diyor, yurttan ayrılıyor, cemaate katılmıyor, doğru yapıyor, kendisi bid’atten tevakkî  ediyor ve fakat yüzlerce kişinin bid’ati tevessül etmesine mani olmuyor.

Bu yıllarda, bu şen’î bid’at o kadar yaygınlaştıki, İstanbul’un ba’zı semt’lerinde davul-zurna ilân ile onbinlerce insan Kadir Gecesinde ba’zı camii’lerde toplandı.İstanbul, Anadolu Yakasında, Maltepe’de aynı anda 10 bin kişinin namaz kılabildiği bir cami Derneği ses cihazlarıyla teçhiz edilmiş minibüs ve kamyonetlerle , mahalle’ler arasında dolaştırılarak, 2Maltepe Merkez Camii’nde Cemaatle tesbih namazı kılınacaktır, erkekler, hanımlar ve çocuklar da’vetlidir, cemaate meyvesuyu, çocuklara bisküvi ve çikolota ikram edilecektir,” denilerek onbinler da’vet edilmiş, Kadir Gecesinde Cem-i Gafîr halinde cemaatle tesbih namazı kılınmıştır.

Ramazan ayında, Evimiuze yakın ortabüyüklükte bir Camii’de Teravih namazından önce va’az ediyordum. Cami doluyordu. Kadir Gecesi daha önceki gecelere göre biraz daha erken Cami’ye gittim. Teravih namazına daha bir saat olmasına rağmen, cami dolmuştu.Camii’n civarındaki sokaklarda belli ki başka semt’lerden gelen otomobiller vardı. Va’az’ı yarım saat kadar uzattım, Sohbeti bitirirken,  cemaate,” Biraz sonra, yatsı namazını,sonra teravih namazını kılacağız,Bu gece’ye mahsus başkaca farz,vacip bir ibadet yoktur, Camii’miz sabaha kadar açık kalacaktır, isteyenler, kaza namazı kılabilirler, isteyenler nafile namazları kılabilirler, isteyenler Kur’ân okuyarak bu gece’yi ihya edebilirler. Tabi’î, meşakkatli bir namaz olduğu için, sevabı da çok olan tesbih namazı da kılabilirsiniz. Ancak tesbih namazını cemaatle kılmak tahrimen mekruhtur, Tahrimen mekruh olan bir amelden sevap beklemek abes olur.. Bu gece Bin aydan daha hayırlı bir gece’dir, amellere verilecek   sevap ta bu nisbette artacaktır. Ancak, mekrun da olsa herhangi bir seyyie’nin vebali de ağır olur,” dedim.Yatsı namazı,teravih ve vitr namazından sonra, camii’n imamı, 15 Dakika sonra Tesbih namazına başlayacağız, isteyenler abdest’lerini yenilesinler.Olağanüstü kalabalığın sebebi anlaşıldı, i’tiyad haline gelmiş, her kadir gecesinde, bu Camii’de Anadolu Yakasından muhtelif semt’lerden çok uzaklardan insanlar buraya sırf tesbih namazı  kılmak için geliyorlarmış, verilen arada, Gebze’den, Beykoz’dan, Sultanbeyli’den gelenler, 2Hocam,biz bilmiyorduk, bundan sonra tek başımıza evimizde kılarız,” deyip dönüp gittiler. Buna rağmen, imam ef1endi yine arkasında iki saf kadar cemaate tesbih namazını cemaatle kıldırdı.Sonradan öğrendiğime göre, her kadir gecesi, bu camii’de  cemaatle tesbih namazı kıldıran imam için önemli miktarda para toplanıyormuş,hediyelere boğuluyormuş,Bayram günü, aynı Camii’de va’az edecektim, arefe günü imam Telefon etti,” Hocam,Kadir Gecesindeki va’az’ınızdan dolayı, cemaatten ba’zıları sizi Müftülüğe şikayet etmiş,” Kadir Gecesi cemaatle tesbih namazı kılanlar      zina etmiş gibi günaha girerler,” dediğinizi söylemişler, Bayram  va’az’ına çıkmasanız iyi olur,” dedi.Teşekkür ederim, camii’in imamı istemiyorsa, zaten,ben o camii’de va’az etmem, başka camii’lere giderim,” dedim.Tahkik ettim, Camiimiz cemaatinden böylesine herhangi bir şikayet vuku’ bulmamış, şikayet bizzat imam tarafından yapılmış, Müftülükten, “ Hoca’mız, tecrübelidir, yıllardır, İli’miz, İlçe’lerimiz camii’lerinde va’az etmektedir, böyle bir konuşma yapmamıştır-yapmaz,” dedik, dikkate almadık, siz de dikkate almayınız,” denildi.Tezviratçı imam’ın bu tezviratı ortaya çıkınca, Hancı burada kaldı, yolcu yoluna revan oldu...