Dünyaca ünlü Azerbaycanlı besteci Üzeyir Hacıbeyli’nin, 135. Doğum yılı anısına, İspanya tarafından basılan posta pullarının özel damga günü, Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı tarafından Bakü’de bir etkinlik gerçekleştirildi. 

Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva: “Bugün her bir Azerbaycanlı Üzeyir Hacıbeyli'nin bestelediği Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Milli Marşını, her bir Türk "Çırpınırdın Karadeniz" türküsünü bir milli marş gibi  nasıl gururla dinliyorsa, tüm Türk Dünyası da, aynı gururla, "Köroğlu" operasını dinliyor.”

Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı'nda,Azerbaycan`ın önde gelen bestecisi, müzikologu, yayıncısı, oyun yazarı, pedagogu, Doğu'nun ilk opera ve operetinin yazarı, Azerbaycan ulusal müzik okulu'nun kurucusu Üzeyir Hacıbeyli'nin 135. Yıldönümü vesilesiyle İspanya'da basılan posta pullarının damgalanması yapıldı. 

5 Eylül 1885 tarihinde Karabağ bölgesindeki Şuşa şehrinin Ağcabedi kasabasında doğan Üzeyir Hacıbeyli, Azerbaycan'ın kültür ve sanatının bir bütün olarak Türk Dünyası’nın kültürel gelişmesinde önemli rolleri olan bir büyük sanatçıdır. 

Uluslararası Türk Kültür Mirası Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva, İspanya tarafından basılan anma pullarının tanıtım töreninde yaptığı konuşmada, Azerbaycan'da her yıl geleneksel olarak Üzeyir Hacibeyli`nin doğum gününe adanan Ulusal Müzik Günü'nün çeşitli etkinliklerle kutlandığını belirtti ve "Üzeyir Hacıbeyli, yeni kuşakların yetiştirilmesinde, ulusal düşüncenin şekillenmesinde, ulusal bilincin oluşumunda, Azerbaycan'ın ve bir bütün olarak Türk dünyasının kültür ve sanatının gelişmesinde tartışılmaz bir rol oynayan parlak bir kişiliktir” dedi. 

ÜZEYİR HACIBEYLİ’NİN İŞGAL DÖNEMİNDE ATEŞ İZLERİYLE DOLMUŞ HEYKELİ ACILARI, TARİHİ TOPRAKLARIN KURTARILMASIYLA SON BULDU  

Günay Efendiyeva konuşmasına özetle şöyle devam etti:

 “Üzeyir Bey'in faaliyetleri, eserleri, hayatı o kadar çok çeşitlidir ki, her alanda bir monografiler yazılmış ve yazılmaktadır, araştırmalar yapılmış ve şimdi de yapılmaktadır. 

Üzeyir Bey'in operaları, müzikal komedileri, ölümsüz romansları ve diğer eserleri Türk dünyasının müzikal hazinesinin incileridir. Bu yıl Azerbaycan ve bir bütün olarak Türk Dünyası için tarihi bir yıldır. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in kararlı duruşu ve Azerbaycan Ordusu’nun tükenmez gücü sayesinde tarihi topraklar işgalden kurtarıldı. 

Üzeyir Bey`in işgal döneminde ateş izleriyle dolmuş heykeli acılardan kurtuldu. Çünkü O, kendi vatanına, ülkesine, evine geri döndü. Karabağ nasıl Azerbaycan'ın ayrılmaz bir parçası, Şuşa Azerbaycan'ın Kültür Başkenti olarak sembolleriyse, dahi Üzeyir Bey de Azerbaycan'ın daimi sembollerinden biridir. Bugün her bir Azerbaycanlı Üzeyir Hacıbeyli'nin bestelediği Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Milli Marşını, her bir Türk "Çırpınırdın, Karadeniz" şarkısını nasıl gururla dinliyorsa, tüm Türk Dünyası da aynı gururla "Köroğlu" operasını dinliyor.” 

Günay Efendiyeva, Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı himayesinde, Türk Dünyası’nın kültür ve sanatının önde gelen temsilcilerinin Türk kültürüne ve evrensel kültüre yaptıkları katkıları, küresel çapta, daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla her yıl özel olarak tasarlanmış posta pulları basıldığını, bu yıl da, doğumunun 135. Yılı veslesiyle hazırlanan Üzeyir Hacıbeyli pullarının İspanya'da basılarak tedavüle çıkarıldığını söyledi. 

ÜZEYİR HACIBEYLİ, AZERBAYCAN MÜZİĞİNİN GELŞİMİNDE VE EĞİTİMİNDE YERİ DOLDULULAMAZ, EŞSİZ BİR İZ BIRAKMIŞTIR

Üzeyir Hacıbeyli’nin 135. Doğum yılı anısına bastırılan posta pullarının tanıtımı etkinliğinde bir konuşma yapan Azerbaycan Cumhuriyeti Eğitim Bakanı Emin Amrullayev, büyük besteci Üzeyir Hacıbeyli'nin Azerbaycan müzik kültürünün gelişmesi konusunda yaptığı unutulmaz hizmetlerinden ve ünlü bestecinin eserlerinden söz etti. Bakan Amrullayev, Azerbaycan müziğinin kurucusu ve milli kimliğinin ayrılmaz bir parçası olan Üzeyir Bey’in, müzik ve eğitimde yeri doldurulamaz ve eşsiz izler bıraktığını söyledi. “Azerbaycan uzun yıllar çeşitli etkilere maruz kalmasına rağmen müziğimiz özgünlüğünü korumayı başarmıştır. Üzeyir Bey`in eserleri bunu bir kez daha kanıtlıyor” diyen Bakan Emin Amrullayev, Üzeyir Bey'in yalnızca Azerbaycan müziğinin gelişmesinde değil, aynı zamanda eğitim ilkelerinin oluşturulması ve uygulaması konusunda yaptığı hizmetlerden söz etti.  

Milli Eğitim Bakanı, etkinliği düzenleyen Vakıf Başkanı Günay Efendiyevaya teşekkür ederek, "Azerbaycan müziğini ve kültürünü çeşitli şekillerde tanıtmalıyız ve Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı bunu üst düzeyde yapıyor" dedi.

ÜZEYİR HACIBEYLİ, HEPİMİZ İÇİN, HER TÜRK İÇİN KUTSAL BİR İSİMDİR   

Üzeyir Hacıbeyli’nin adını taşıyan Bakü Müzik Akademisi Rektörü, Halk Sanatçısı Ferhad Bedelbeyli, etkinlikte yaptığı konuşmada, ünlü sanatçının 135. Doğum yılı vesilesiyle anı pulu bastırılmasının çok önemli bir vefa örneği olduğunu söyledi. 

Ferhad Bedelbeyli, “Üzeyir Hacıbeyli her birimiz için kutsal bir insandır. Özellikle benim için çok değerlidir. Ailemizde Üzeyir Bey'in adı büyük bir saygı ve sevgiyle anılır. Üzeyir Bey'in adı bir zamanlar akademimizden alınmıştı. Daha sonra Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın emriyle bu isim akademimize iade edildi. Üzeyir Bey bize, sanki bir nehir gibi yol gösterdi. Bizim müziğimiz altın değerindedir. Üzeyir Bey'in öğrencileri Fikret Emirov, Kara Karayev, Cİhangir Cİhangirov, Soltan Hacıbeyov ve diğerleri gibi değerli sanatçılar, müzik hazinemizin incileri arasındadır” dedi. 

Ferhad Bedelbeyli: “Üzeyir Beye adanan etkinliğin Türk Evi'nde, Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfında yapılmasından çok memnunum. Üzeyir Bey markasının İspanya’da basılarak Avrupa’ya yayılması, Üzeyr Bey’in dehasını ortaya koyan çok müstesna bir olaydır ” dedi.

Ferhad Bedelbeyli’nin konuşmasının ardından, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Onur Sanatçıları Sahib Paşazade'nin tarda ve Kamran Kerimov'un davulda eşlik etmesiyle, Üzeyir Hacıbeyli’nn 135. Doğum yılı anısına bastırılan posta pullarının, “özel gün” damgasıyla damgalanması töreni yapıldı. Zarfın üzerindeki Üzeyir Hacıbeyli posta pulları, Uluslararası Türk Kültür ve Miras Vakfı Başkanı Günay Efendiyeva, Azerbaycan Cumhuriyeti Eğitim Bakanı Emin Emrullayev ve Üzeyir Hacıbeyli’nin adını taşıyan Bakü Müzik Akademisi’nin Rektörü Ferhad Bedelbeyli tarafından imzalandı. .

Törene Türkiye, Kazakistan, Kırgizıstan, Türkmenistan, Tacikistan, İsveç, Litvanya büyükelçileri ve diplomatlarının yanı sıra, kültür ve sanatın tanınmış isimleri katıldı. Etkinliğe, okul öğrencileri tarafından milli müzik aletleri eşliğinde Üzeyir Hacıbeyli'nin bestelediği eserlerden oluşan gösterileriyle devam edildi.

……………………………………………………

ÜZEYİR HACIBEYLİ (1885-1948)

5 Eylül 1885 tarihinde Karabağ’ın Şuşa kentinin Ağcabedi kasabasında doğdu. Hacıbeyli, iki yıllık Rus-Tatar okulundan sonra, 1899’da Gori Muallimler Semineri’ne katılarak 1904’de köy öğretmenliği yapma hakkını kazandı. Gori yıllarında keman başta olmak üzere bazı enstrümanları çalmasını öğrendi. Azerbaycan halk müziği konusunda araştırmalar yaptı, kaybolmuş pekçok mahnıyı notaya aldı. 

1905’te Bakü’ye yerleşti. Bibiheybet Fehle Rayonu’nda (1906-1907) ve Saâdet-i Hayriyye Cemiyeti Mektebi’nde (1908-1911) öğretmenlik görevini yürütürken çocuklar için yardımcı ders kitapları hazırladı, Rusça-Tatarca ve Tatarca-Rusça sözlüklerini yayımladı (1907). 

1912 yılında müzik öğrenimini ilerletmek için Moskova’ya gitti ve solfejde ünlü müzisyenlerden N. M. Laduhin’in, armonide N. N. Sokolovski’nin öğrencisi oldu;  geçim sıkıntıları nedeniyle Bakü’ye geri döndü. 1913’te ise öğrenimine devam etmek için St. Petersburg Konservatuvarı’na gittiyse deancak altı ay kalabildi ve N. A. Rimsky-Korsakov’un öğrencisi V. F. Kalafati’den armoni, V. V. Şerbakov ve Y. Y. Gandşin gibi müzik otoritelerinden piyano ve org dersleri aldı.

1926 yılında Azerbaycan Devlet Konservatuvarı’nda rektör yardımcısı, 1928’de de rektör olan Hacıbeyli, kısa bir süre sonra bu görevinden ayrılıp aynı kurumun halk müziği şubesinde öğretmenlik ve müdürlük yaptı (1930-1938). 

Konservatuvarda oluşturduğu koronun (1926) Azerbaycan müziğinin gelişmesinde önemli rolü olmuştur. 1931 yılında radyo için oluşturduğu notalı halk çalgı aletleri orkestrasının kurulmasına öncülük etti, millî çalgıların özelliklerini inceledi,  tarı geliştirerek on altı telli hale getirip orkestraya kattı, böylece Avrupa nota sisteminin millî Azerbaycan aletlerine uygulanabileceğini gösterdi. 

Hacıbeyli, 1934’te Azerbaycan Bestekârlar İttifakı’na katıldı, dört yıl sonra da başkanlığa seçildi. 1939 yılında yeniden Azerbaycan Devlet Konservatuvarı rektörü oldu. 1945’te Azerbaycan İlimler Akademisi’ne üye seçilmesinin ardından aynı kuruluşa bağlı İnce Senet (güzel sanatlar) Enstitüsü’nün başkanlığına getirildi ve bu görevlerini ömrünün sonuna kadar sürdürdü. 

Hacıbeyli 23 Kasım 1948 tarihinde Bakü’de öldü. 

HACIBEYLİ’NİN HAYATI İKİ DÖNEMDE İNCELENEBİLİR

Hacıbeyli, çocukluğunu geçirdiği Şuşa’daki yerel sanatçılardan “mugam” ve “tesnif” okumayı öğrendi. Kendi öz müziğinin özelliklerini inceledi, üslup özelliklerini birleştirdi ve kendi üslubunu oluşturdu. Hacıbeyli’nin oluşturduğu müzik dili, nazariye bu müziğin uluslararası çapta benimsenip saygı görmüştür.

Hacıbeyli’nin hayatı, Sovyetler öncesi ve sonrası olarak iki dönemde incelenebilir. İlk dönemde yazar, mütercim, redaktör, gazeteci, öğretmen ve bestekâr; ikinci dönemde ise uluslararası çapta tanınmış bir besteci olmanın yanı sıra, bestekâr olarak özgün  üslûbunu kabul ettirmiş bir müzik dehası ve özgürlük peşinde yılmadan yürüyen bir  toplum lideri, bir siyaset adamıdır. 

Bakü’de öğretmenliğin yanı sıra, Heyat (1905), İrşad (Kasım 1905 - Haziran 1907), Tereggî (1908-1909) ve Hegiget (1909-1910) gazetelerinde mütercim, redaktör ve fıkra yazarı (hicivci) Füyûzât, Açıksöz, Yeni İgbal, Kaspiy ve Molla Nasreddin gibi gazete ve dergilerde “Ordan-Burdan”, “Filankes”, “Üzeyir”, “Behmenkes” gibi takma adlarla siyasî ve mizahî makaleler yazdı. 

Rusya’da Çarlık rejiminin sarsılmaya başladığı dönemde Millî Azerbaycan Hareketi’ne katıldı. Hacıbeyli, eski Sovyet egemenliği altında yaşayan diğer topluluklara besteleri ve görüşleriyle yol gösterici olabilmiş bir fikir adamıdır. Onun ana ilkesi, millî özelliklerin ön planda tutulduğu ve herkesin anlayabildiği bir müzik dili oluşturabilmekti. Millî dille yazılan özgün müzik eserlerinin sonuçta milletlerarası olurdu. 

Hacıbeyli’nin ilk müzik eseri, 12 Ocak 1908 tarihinde Bakü’deki Hacı Zeynelâbidin Tagiyev Tiyatrosu’nda sahneye konulan, sözleri Fuzuli’ye ait olan ve Azerbaycan’ın ilk mugam operasını teşkil eden Leylâ vü Mecnûn’dur.  Hacıbeyli bu opera ile Azerbaycan’da bu türün temelini atmakla kalmamış, millî armoninin ve çok sesliliğin de esaslarını ortaya koymuş, ayrıca çok sesliliğin basit şekillerini halk müziğinin tek sesli yapısı ile kaynaştırarak Azerbaycan mugamlarını Batı’nın majör-minör sistemiyle birleştirmiştir.

Hacıbeyli 1909-1915 yılları arasında beş mugam operası daha bestelemiştir. Bunlardan Şeyh San‘ân 30 Kasım 1909’da, Rüstem ve Söhrâb 12 Kasım 1910’da, Şâh Abbâs ve Hurşîd-Bânû 10 Mart 1912’de, Aslı ile Kerem de yine aynı yılın 18 Mayısında sahneye konulmuştur. 

Hacıbeyli Sovyet döneminde bestekârlık çalışmalarına mahnı türü ile başlamış ve Komsomolcu Kız, Süvari, Pilotlar gibi mahnıları bestelemişti. II. Dünya Savaşı yıllarında da Çağırış, Yahşi Yol, Ananın Oğluna Nasihatı, Şefget Bacısı, Döyüşçüler Marşı gibi kahramanlık mahnıları ile senfonik orkestra için Cengi adlı kahramanlık piyesini bestelemiştir. Bestecinin en önemli operası, librettosunu M. S. Ordubadi’nin yazdığı Köroğlu’dur. 

Hacıbeyli Azerbaycan’da operetin de kurucusudur. Bu tür, bestecinin kaleminde keskin bir toplumsal mizah niteliği kazanmıştır. Bu alandaki eserleri 24 Mayıs 1910’da sahneye konan Er ve Arvad, 25 Nisan 1911’de sahneye konan O Olmasın Bu Olsun ve 25 Ekim 1913’te sahneye konan Arşın Mal Alan’dır. 

Hacıbeyli’nin keman, viyolonsel ve piyano için 1931 yılında yazdığı Âşık Sayağı triosu, Azerbaycan sanat müziğinde türünün ilk örneğini teşkil eder. Firdevsî’nin doğumunun 1000. yıl dönümü münasebetiyle bir kantat yazmış, ardından Mirza Feth Ali Ahundzâde’nin doğumunun 125. yılı dolayısıyla Ölmez Sanatkâr, 1942’de de Vatan ve Cephe kantatlarını bestelemiştir. Hacıbeyli ayrıca Azerbaycan’da gazel türünün ilk örneklerini besteleyen sanatçıdır. Bu türdeki eserlerini Nizâmî-i Gencevî’nin doğumunun 800. yılı münasebetiyle şairin gazellerini besteleyerek vermiştir. Bunlar Sensiz (1941) ve Sevgili Cânân’dır (1942). Hacıbeyli bestelediği marşlarla da bu formdaki gücünü ortaya koymuştur. Bugünkü Azerbaycan millî marşı bunların en önemlisidir. Hacıbeyli’nin son eseri ise Fîrûze adlı bitmemiş operasının aryasıdır.

Hacıbeyli bestecilik çalışmalarının yanında müzikoloji alanındaki araştırmaları ile de tanınmıştır. İlk olarak 1945 yılında yayımladığı Azerbaycan Halk Musikisinin Esasları adlı kitap onun nazariyatçı kimliğini ortaya koyan en önemli çalışmasıdır.