“Çatıştığın mülkiyetindir.”

Kaybetme.

İnsanların toplumla çatıştığı hayatından kesitler bir yıldız parçaları gibidir. 

İnsanlarda yıldız parçalarından oluşan kümlelerdir.

Toplumla uzlaşı dediğimiz şey yıldızı bir başka renge dönüşmesi değilse, 

Sizinle istişare edilmiş ve sizin fikirleriniz yörüngesi bir şekilde uçuşarak “değerliymiş” gibi “ufo” laşmıştır.

Artık yıldızlardan oluşan karakterinizden kopan bir “küme” size de bir sorun çıkarmayacak rahatlayacaksınızdır.

Oysa insan rahatsız olmadan kendi benliği sayılan 

“Fikir mülkiyetine” sahip olabilir mi? 

Çelişki-çatışma-gelişme bu insan beyninin yüreklerde çakılı ayaklı trafolarıdır.

Sürekli sizi besleyen. 

Var olmanızı sağlayan, 

Bu dünyadaki cehenneme ve veya cennette döşenecek taşları oluşturandır.

Sizin “ben” dediğiniz gelecek ve geçmişinizin işlendiği yıldızlı kitaptır.

Her nefes alışverişinizde yıldızlı kitap sayfaları,

 “Sahiplendiğin benlikteki fikri mülkiyetinle” doğru orantılı olarak gelişir.

Uzlaşı teslimiyet değil, farklı bir renkte büyümektir. 

Ve sende açılacak yaşam güzelliklerini oluşturmaktır.

İstişare; uzlaşıya hizmet etmediği sürece, yıldızlı kitapta yer bulunmazsın kendi fikrine.

Sizi onurlu kılacak şey; topluma ve insanlığa verdiğiniz kadardır. 

Verdiğiniz sunduğunuz katkı toplumsal uzlaşı zemininde yetişecek;

“Toplumsal barış bahçesinde saygı ve sevgi ağaçlarıdır.”

Bunları besleyen en büyük şey tek kalıcı olan;

“Mülkiyetinizdeki fikirlerdir.”

Bundan dolayı; 

“Mazlumun çatışmada savunacağı en büyük mülkü fikridir”

Saygıyla